Asil hâlâ duyduğu cümlelerin içerisinde, kalbini döven sevinciyle ne yapacağını bilemez bir haldeydi.
Bir kadını,canını verecek kadar severken şimdi o kadın ona bir de hediye veriyordu. Kalbi dile gelse dahası var mı derdi muhtelemelen.
Züleyha'yı daha çok sevmenin mümkünü varmı?
"Hayırlı olsun yenge. Biz en iyisi çıkalım, Asil kayışı kopardı malum. Yanımızda tutar olmadık bir şey yapar, e bende kendimi biliyorum dalgasını geçerim. Seni şimdi hamile hamile utandırmayalım."
Züleyha, Murat'ın dedikleriyle daha çok utandı. Arsız adam milletin yanında ettiği laftan utanacağına, ayran budalaları gibi sırıtıyordu.
"Ha Asil'im, kara yağızım. Böyle olmaz! Güzel bir yemekle kutlama ısmarlarsın artık bize. Sonuçta yengeyle beraber yapılmış bir çocuk mevzu bahis."
Züleyha açtı açtı kapattı ağzını. Konuşsa karşısındakinin ağzı laf doluydu, sussa gönül razı gelmiyordu.
Züleyha'yı bile susturacak kadar utanmaz olmaları çok fazlaydı. Hadi Asil, sevinciyle baş edememiş bir şok yaşamıştı da bu Birgül'ün nişanlısı niye bu kadar edepsizdi? İçerdeki kızları umursamıyordu tamamda Dilber annesinden çekinseydi bari.
"Hayırlı uğurlu olsun yavrularım, Allah sağlıkla kucağınıza aldırsın. Güzel günlerini görün iki evladınızında. Bu utanmaza da bakmayın siz."
Dilber yan yan Murat'a bakıp başını iki yana salladı. Murat laf atılan o değilmişcesine büyük bir sırıtışla izlediği kadına öpücük atınca Dilber de ciddi görünüşünü tutmakta zorlandı.
Kızların da tebrikleri sonrası oda boşalınca Züleyha bilinçsizce elini karnına yasladı.
Burada bir can mı vardı şimdi? Asil'le ikisine ait, minicik bir yürek mi büyüyecekti içinde?
Sanki algı mekanizması çökmüşte yeni yeni idrak ediyormuş gibi bir farkındalık yayıldı her yanına.
Züleyha'nın karnında bir bebek vardı!
"Asil!"
"Güzel bebeğim..."
"Asil gebeymişim ben!"
"Öyleymişsin güzel karım. Züleyha bi bebeğimiz daha olacak."
Züleyhanın dudakları kıvrılacak gibi oldu ama aklına gelenle gözleri irice açıldı. Eli karnına yaslanıp, sıkıca kavradı.
"Ama ben... Senin aldığın ilaçları içiyodum ki!"
Asil düşündü bunu ama çok fazla bilgisi olmadığı için ne diyeceğini bilemedi.
Yatağa yaklaşıp, oturdu. Kendine büyük büyük gözlerle bakan karısını tutup göğsüne yasladı. Kolları sıkı sıkı dolanmıştı etrafına. Şimdi odaklanmak istediği tek şey öğrendikleri minik güzelliğin tadını çıkarmaktı."Züleyha bizim bebeğimiz olacak."
Bir yanı çok mutlu olsa da endişelenmeden duramıyordu Züleyha. Nazlı çok küçüktü. Yeni bir bebeğin sorumluluğu ve Nazlı'yı ihmal etmeden hayatlarına devam etmek de yetersiz olur muydu acaba?
Kocasının kokusunu soluya soluya kafasının içerisindeki sesleri dinledi.
"Asil..."
"Hmm..."
"Nazlı çok küçük, ya kızımı doğru düzgün büyütemezsek?"
Asil boynuna ses getiren bir öpücük bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP
RomanceKİTAPTA +18 SAHNELER OLACAKTIR. OKUYUCULARIN BUNU DİKKATE ALMASINI, YETİŞKİNLERE YÖNELİK BİR KİTAP OLDUĞUNU UNUTMAMALARINI RİCA EDERİM... Korktuğu bir hayata esir olmamak için yangından kaçtı Züleyha! Kanından olanların biçtiği kaderde yanmamak için...