72.BÖLÜM~İHANET~

70.9K 4.7K 1.2K
                                    

Bu bölümü çok seviyorum. Bana hiç unutmayacağım 17. Yaş öğüdüm gizli çünkü. Hayatımın en doğru, en yerinde öğüdüydü. Umarım sizin için de daraldığınız anda mum ışığı gibi bir etki sağlar.

Güzel bir gün olsun bebeklerim💙

Nedendir bilmem içimden düşüyomuş gibi bi his çekip aldı benden uykuyu. Gözümü araladığımda gün ışımamıştı. Sabah ezanının huzur veren sesi de doluyodu her yana. Odanın kısık ışığında gözümü dolaştırdım. Asil camın kenarında, başını cama yaslamış dışarıyı izliyodu.
Tüm gece uyumamış mıydı hiç?

"Asil..."

Sesimle sıçrar gibi kaldırdı başını. Bi sağa sola bakacak gibi oldu emme sonra hemen bana döndü.

"Züleyha! Ağrın mı var güzelim? Dur hemen hemşireyi çağırıyorum."

"Dur dur... Yok ağrım falan."

Az kafası karışık, bolca da yorgun hâli canımı sıktı. Aklıma getirmeyee çalışsam da benm gözümün kapalı olduğu vakitlerde ne hâlde olduğunu düşünmek bile çok zordu.

"Niye uyandın bu saatte?"

"İlaçlardan heralde çok uyuyom ya, vakitsiz uykum kaçtı demek ki. Sen niye hiç dinlenmedin Asil?"

Ağır ağır yanıma doğru yanaştı. Essah mı diyom yoksa onu oyalamak için kandırıyom mu anlamaya çalışıyodu besbelli.

"Uyku tutmadı. Beni kandırmıyorsun değil mi? Yok ağrın."

"Yok kocam, iyiyim. Hadi gel az yanıma, dinlen. Olmaz mı?"

Asilin bi bana bi de yatağa bakışından az kenara kaydım. Uykudayken boş bulunup elimi hızla çekince serum girişine zarar verdim diye elimi değiştirdilerdi. Sağa doğru iyice kayıp yan döndüm. Sol elimdeki seruma dikkat ederek de kolumu yastığa doğru uzattım. E bu kadar yer açtım anlardı heralde!

Yavaşca yanaşıp ayağındaki ayakkabıları çıkardı.

"Rahatın bozulacak ama böyle de."

Ağzından çıkan farklı olsada gözünden ne çok yanımda yatmak istediğini görüyodum ben.

"Rahatım ben Asil, gel hadi."

Nazlı gibi başını koluma yaslayıp, burnunu göğsüme sürttü. Derin derin de koklayınca burnumun ucundaki başına dudaklarımı yasladım.

Ben hep geride kalanın çok acı çektiğine inandım. Babam gitti ben kaldım diyeydi belki de bu fikrim. O sokak aralığında Asil için canım daha çok yandı. Belki vademiz dolacak, ben iki yavrumu alıp gidecektim ama geride kalan çok acıyacaktı.

Bi zamanlar geride kalmanın acısını yaşayan Züleyha, şimdi geride kalma korkusuyla sınanmış canına devâ olmak istiyodu. Kendi büyümüş, gözleri çocuk kalmış kocasına, geçti diye teselliler sıralamanın derdindeydi.

Ağrım sızım ilaçlardan sebep yoktu. Aksi bi hareket etmezsem sağ yanımdaki kaynamak için gün sayan yara da acımıyodu. Ama Asil'in kahve gözlerindeki bi bakış, sürekli yutkunmama mani oluyodu.

"Nazlı gibi yatıyon hemen mustur. Baba kız bi marazınızı alamadınız göğsümden."

Kısık gülüşünü duyunca bi kere daha dudaklarımı yasladım saçlarının dibine.

"Çok güzel kokuyorsun. Baba, kız ömür boyu doymayacağız kokuna. E bir ortakçı daha çıktı. Yandın zümrüt göz."

Küçük fındığım aklıma düşünce yğzümdeki eğreti gülüş daha bi büyüdü.

GİRDAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin