71.BÖLÜM~TARUMÂR~

69.7K 5.1K 1.3K
                                    


Geceye kaldı kuşlar kusura bakmayın ama biliyorsunuz okullar açıldı, e aile sorumlulukları da var. Sabah çıktığım evime yeni girebildim🥲

Bu bölümde ZİYAN kitabımın baş karakteri Korhan Yıldıray var. Ziyan Girdap evreninden bir yıl sonraki zaman diliminden başlıyor. Burda görüp okumak isteyenler -bence kesin okunmalı, her watt kızı bir Korhanı hak eder- zamansal olarak karıştırmasın.

Adliye koridorlarında vampir namıyla ünlenmiş, dişini geçirdiği davada son damla kanı bile bırakmayan Korhanımı bağrınıza basmayı unutmayın. Zira kendisine çok fena yanığım🤤🫠



Züleyhanın yorgunluktan parlaklığı solmuş gözleri Asil'in her yanında dolaştı.

Üstü perişan haldeydi. Ama en çok yüzündeki o ifade canını yaktı. Bir şey olmuştu, o kendinde değilken bir şeyler hiç  de iyi olmayan bir şeyler olmuştu.

Sonra olanlar doldu aklına. Uyanalı bir kaç dakika oluyordu sadece. Tam olarak neler yaşadıklarını algılayacak kadar zihni berraklaşmamıştı. Vücudunun farklı yerlerinde ağrılar vardı ama asıl yanar gibi acı hissettiği nokta sağ tarafında, kalçasının üzerindeydi. Bedenindeki sızıların nerede başlayıp nerede bittiğini düşğnemeyecek kadar pusluydu zihni.

Kurumuş boğazı zorla yutkundu. Mustafa gelmişti. Onu almak için gelmiş, dünyasını başına yıkmıştı. Öyle şeyler söylemiş, Züleyhaya öyle korkular yaşatmıştı ki ömür boyu unutamayacaktı o sokak aralığındaki çaresizlik hissini. Sonra başka bir farkındalıkla ağrıları bile önemsiz kaldı.

Nazlı ve bebeği!

"Asil!!! Asil kızım, Nazlıyı alacaklar! Asil bıçak, bebeğim! Asil!!!!"

Bir anda hareketlenen vücudunu durdurmak için ileri atıldı Asil. Züleyhanın bir anda çıldırmış gibi hareket etmesiyle ellerini tutmaya çalıştı.

"Dur! Dur Züleyham. Ne olur can özüm, zarar vereceksin canına, dur."

İkisini de koruyamamış olma korkusu yüreğini yarıp geçti.

"Nazlı'yı alacaktı! Nazlı nerde Asil! Bıçak! Bebeğimi aldı!"

Asil onca eziyetten sonra nasıl böyle güçlü olabldiğini, nasıl yataktan kalkmak için böyle direnç gösterdiğini anlayamazdı.

"Korkma. Dışarda, korkma ne olur? İyisin, iyisiniz. Üçünüz de iyisiniz kıpırdama, yatman lazım. Züleyham dur canın yanacak dur! Bebeklerimiz iyi karım, çok iyi ikisi de dur ne olur canın yanacak."

Züleyha duyduklarıyla yavaşladı. Ama korkudan çatlayacak kalbi yüzünden nefesleri kısa kısa ama sesliydi hâlâ. Kızı iyiydi, üçü iyiydi. Eli karnına gitti. Bebeği iyiydi...

"İyiyiz..."

"İyisiniz. Sen yavrularımızı korudun. Kimse onlara zarar veremedi Züleyham. Sen korudun onları."

Züleyhanın zümrüt gözleri bir anda yaşlarla doldu. Asilin gözlerine aynı korkuyla baktı yine.

"Asil... Asil çok kötüydü. Ben... Ben koruyamadım sandım, aldılar sandım çok kötüydü Asil. Bağırdım... Kimse gelmedi çok bağırdım."

Bir an üzerine çöken rahatlamayla boşalan sinirleri vücudunda şiddetli titremelere neden oldu. Asilin kollarını tutan elleri kaskatıydı ama bedeni kontrolsüz bir şekilde sarsılıyordu.

"Züleyham. Güzel karım, neyin var? Züleyha, titriyorsun! Doktor!!! Biri baksın! Doktor!!!"

Çenesi titremekten birbirine çarpıyor, dişleri ses çıkarıyordu. Kendini zorlayarak "iyiyim" demeye çalıştı.

GİRDAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin