51.BÖLÜM~GÜVEN~

91.8K 6K 1K
                                    


Selam gençler. Bölüme geçmeden son kez bu konu hakkında konuşmak istiyorum. Daha önce bir kaç kez panomda bir kaç kez de Instagram hikayemde Girdabı neden tekrar tek tek yayınladığımı açıklamıştım.

Eskiler biliyor ve benim tahmin etmediğim kadar çok fazla yeni okurum oldu. Haklı olarak "yazılmış kitap niye günde iki bölümle geliyor" diyorsunuz ama ben düzenlemeye aldım kitabı. Bu yazılmış bölümü bile baştan düzenlemek için tam bir buçuk saattir telefonda uğraşıyorum. Sanıldığı kadar kolay bir olay değil ve ben tüm kitabı bir anda düzenlersem yaşamam gereken hayatımı yaşayamam. Ben hepsini düzenleyip öyle yayınlamak istemiştim ama yine okurlarım gün gün de olsa yayınlamamı istedikleri için kıramadım onları.

Yani sanıldığı gibi kimseye eziyet etme, bekletip canını sıkma gibi küçük hesaplarım yok. Güzel bir gün diliyorum hepinize. Yorumlarınıza, yıldızlarınıza ne kadar çok ihtiyacım olduğunu, yazma hevesimi korumak için varlığınızın çok kıymetli olduğunu söylemek istiyorum💙

Üzüntüsü, korkusu bedeninde titreme olarak dönüyordu ona. Asil karşısında ağlamasına ve titremesine dayanamayıp, canının içine sokarcasına sarıldı. Duydukları hiç de tahmin edebileceği şeyler değildi. Adamdan sapık diye bahsetti kadın. Üstelik ailesi felaket berbat insanlardı. Züleyha bu yaşa kadar nasıl dayanmıştı böylesi bir hayata?

Peki bu kadar kötünün içinde nasıl koruyabilmişti kalbinin parlaklığını? Asil öfkeliydi ama aynı zamanda büyük bir şaşkınlık da yaşıyordu. Şu zamana kadar tek damla yaş akıttığını görmediği karısının sağanak gibi yağan yaşları yüreğine köz gibi düşüyordu.

Titreyen karısını kucağına alıp yürümeye başladı. Kolları hemen boynuna dolanmış, kedi gibi göğsüne sinmişti zümrüt gözlü sevdiği. İçinde korkunç bir ses sürekli ya kaçamasaydı, ya halan bulup getiremeseydi deyip, onu kor ateşlere atıyordu. Bu ihtimali bile düşünmek böyle acıysa, yaşamak kahredici olurdu.

Asil, yeryüzünde herkese kafa tutacak kadar bağlanmıştı ona. Şu zamana kadar aklına uğramayan şeytanlar dile geldi.

Ona yaklaşanı yok et!

Bunu yapardı. Bunu Züleyha ve Nazlı için hiç düşünmeden yapardı. Mustafa olacak şerefsiz karısına uzanırsa onu kendi elleriyle parçalardı. Ömrü boyunca hayalini bile kurmayacağı kadar güzel bir ailesi vardı Asil'in. Bunu bozmaya çalışan kim olursa olsun, cehennemde yanma pahasına günaha girerdi.

Banyoya götürdüğü karısını kucağından yere indirdi. Çok korkuyordu... İçi sızladı. Züleyha’yı tanıdı tanıyalı gözleri hiç böyle korkuyla bakmamıştı. Gerçekten o adam tarafından bulunma ihtimali bile korkudan gözünün renginin çekilmesine sebep olmuştu.Küveti doldurması için, suyu açtı. Güzel bebeğinin tenine çok yakışan, baktıkça hayran bırakan elbisesini üzerinden sıyırdı.

 Kendi de kıyafetlerinden arınınca karısını küvete oturttu. Arkasından da kendi girince göğüslerine yükselmiş su, biraz daha arttı. Başını göğsüne yaslayıp, iyi hissedene kadar onunla ilgilenecekti. Elindeki lif oldukça naif bir şekilde tenini köpükledi. Saçlarına şampuan sürüp, okşadı. Bir bebeği sever gibi parmakları tenini sevdi.

Sadece ağlayıp biraz rahatlaması için ona alan tanıyordu ama daha fazla buna nasıl katlanır asla bilmiyordu Asil.

Züleyha o ana kadar sessiz sessiz ağlarken Asilin saçlarını taramaya başlaması hıçkırarak göz yaşı dökmesine neden oldu.

Onu böyle görmek istemiyordu ki Asil. Parlak yeşil gözleri neşe dolunca bahar çiçeklerini andırıyordu. Gülümsemesi güneş kadar ısıtıcıydı. Sesi ferah akşamüstü meltemiydi. Şimdi acıyla ağlayışı, varlığını bilmediği duygularını ayağa kaldırıyordu.

GİRDAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin