Perşembe akşamı salonda oturmuş, Yusufların gelmesini bekliyorduk. Bugün dini nikâhımız kıyılacaktı. Yarın kına gecesi ve cumartesi günüde düğünümüz olacaktı.
"Nazlı, sakin ol biraz."
Ablam titreyen ellerimi tutup kulağıma fısıldadığında sessizce bir nefes bırakıp tamam anlamında başımı salladım. Ama nasıl sakin olacağımı bilemiyordum.
"Rabbim bu günleri de gösterdi bize."
Babaannem konuşunca herkes ondan tarafa dönmüştü. O da konuşmasına devam etti.
"Bu deli bozuk kızın evlenebileceğine hiç ihtimal vermezdim."
Babaannemin sözleri yüzlerde hafif bir tebessüm oluştururken halam da sohbete katılıp küçükken yaptığım yaramazlıkları anlatmaya koyulmuştu. Bunun üzerine birkaç daha yaptığım şeyler anlatılmış, gülünmüştü.
Biraz sonra zil çaldığın da kalbim yerinden çıkacak gibi hissetmiştim. Bu kadar heyecanlı olmama rağmen yine de sakince yerimden kalkıp kapıyı açmak için salondan çıktım.
Kapıyı açtığım da Ahmet baba, İsmail amca, Hafsa anne ve Ayşe içeriye teker teker girmişlerdi. Ayşe elindeki tatlı paketini ablama verirken içeriye Yusuf girmişti. Ona da diğerlerine olduğu gibi "Hoş geldin" dediğim de "Hoş buldum." deyip salon tarafına yönelmişti.
Herkes yerine yerleşmiş, hal hatır sorulma işi tamamlandıktan sonra nikahın kıyılması konuşulduğun da eniştem (halamın eşi imamdır) yere oturduğun da onun karşısına sağ tarafa ben ve şahitlerim olan ablam ile halam sol tarafa da Yusuf ve şahidi amcası oturmuştu.
Eniştem mehri muaccel ve mehri müecceli sorduğunda hiçbir şey istemediğimi söyleyecektim ki Yusuf benden önce davranıp konuşmaya başladı. Sözlendiğimiz günden beri bana takılan ve takılacak olan tüm ziynet eşyalarını ve üzerime yapılacak bir ev ve araba olacak şekilde Mehri belirlemişti. Bir an kabul etmemeyi düşünsem de bu kadar insanın arasında, böyle bir anda Yusuf ile tartışmanın saçma olacağını düşündüm. Bu yüzden sesimi çıkartmadan Mehri onayladım.
Bunun ardından eniştem nikah hutbesini okumaya başladı. Hutbeden sonra yapılması gerekenler sırasıyla yapıldı. Bize sorulacak sorular soruldu. (imanın, İslam'ın şartları) Edilecek dualar, sureler okundu. Tevbe ve istiğfar getirilip, tecdidi iman yaptırıldı.
Allah'ü Teâlâ'nın emri, Peygamber efendimizin sünneti, İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretlerinin ictihadı ve hazır olan Müslümanların şahitlikleriyle, kararlaştırılan mehri muaccel ve mehri müeccel ile Ahmet oğlu Yusuf'u kocalığa kabul ettin mi?
Eniştemin sorusunu cevapladığım da iki kez daha kabul ettin mi diye sordu bende iki kez kabul ettim diye yanıtladım. Aynı şekilde Yusuf'a dönüp üç kez de ona sorduğun da o da üç kez kabul ettiğini söyledi.
Bunun üzerine eniştem "Allah mübarek etsin" deyip nikah duasını okudu.
Duanın ardından büyüklerin elini öpmek için yerden kalkarken Yusuf ile kısa bir an göz göze geldik. O an da ikimizin de gözlerinde saf mutluluk vardı. İkimiz de gözlerimizle birbirimizi çok sevdiğimizi söylüyorduk. Çok güzel ve özel bir andı.
Daha sonra eller öpülüp hayır duaları alındıktan sonra kadınlar oturma odasına geçtiler. Biz de ablamla hazırlanan bardaklara şerbet doldurup getirilen tatlıyı misafirlere dağıtırken zihnimden geçen şey artık evli olduğumdu.
Yarın kına gecesi olduğundan fazlaca oturmayıp erkenden kalkıp gitmişlerdi. Biz de yatsı namazlarımızı kılıp odalarımıza çekildiğimiz de Yusuf'un beni aramasıyla 15 dakika kadar kocam ile konuşmuştum. Sonra Hâlâ heyecanım geçmemesine rağmen uyumak için kendimi zorlayarak uyumuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tevekkül-ü Aşk
Spiritual-TAMAMLANDI- Tevekkül, yalnızca Allah'a olandır. Bir tek O'na teslim olmak ve bir tek O'ndan beklemek her şeyi. Bunun bilincin de olan bu iki insan da Allah'ın onlara nasip ettiğinden öteye gidemeyeceklerdi. Çünkü aşk, ansızın kapıyı çalıp yavaşça...