Gözlerim bir sonraki ders saati bu senenin son sınavına girecek öğrencilerimin üzerinde dolaşırken burada, onlarla olduğum için mutluydum. Yaptığım iş benim için bu dünyanın en güzel mesleğiydi. Ve Rabbime mesleğimi icra etmem için verdiği bu fırsattan dolayı ne kadar şükretsem azdı. Onların gözlerindeki ışıltıya, yüzlerindeki tebessüme ufak da olsa bir katkı sağladığım da yaşadığım mutluluğu kelimelerle anlatamam belki ama ruhum da hissediyordum.
"Hocam."
Düşüncelerimden sıyrılıp yanıma gelen öğrencime "Efendim Kadir." deyip döndüğüm de elinde bir poşetle bana bakıyordu. Bakışlarında heyecan, mutluluk ve hüzün vardı ama bu hüznün nedeni aslında güzel bir şeyden kaynaklanıyordu. Futboldaki başarısı kısa zamanda aldığı düzenli eğitimlerle artığından daha büyük bir takımın alt kadrosunda oynamak için yarın Ürgüp'ten gidiyordu. Ve artık eğitimine burada değil, gittiği yerde devam edecekti. İşte gözlerindeki hüzün buradan ayrılacağı içindi.
"Ben size teşekkür etmek istiyorum. Eğer siz benim için savaşmasaydınız, ben bugün hayallerimin peşinden gidemezdim. Sizin hakkınızı nasıl öderim bilmiyorum hocam?"
"Ben biliyorum. Babana karşı beni mahcup etmeyecek, nerede olursan ol derslerine önem verecek ve güzel bir ortalamayla liseden mezun olacaksın. Aynı zamanda sevdiğin işi yaparken herhangi bir yanlışa bulaşmadan mutlu bir şekilde yaşayacaksın. İşte o zaman benim hakkımı ödemiş olursun."
"Hem benim için hem Bahar için yapıklarınızı hiçbir zaman unutmayacağım ve sizi utandıracak hiçbir şey yapmayacağım, Allah'ın izniyle hocam."
Yüzündeki tebessümle bana bakarken öğrencimin gidiyor oluşundan içim burkulmuştu.
"Bunu size Bahar gönderdi hocam."
Elindeki poşeti aldığımda teneffüs zili çalmıştı.
"Nazlı hocam Allah'a emanet olun."
"Sende Allah'a emanet ol Kadir. Yolun, bahtın açık olsun."
Kadir sınıftan çıkarken Bahar'ın gönderdiği hediye paketini açıp içinden çıkan yeşil renkli el örmesi atkıya dokunup bana yazdığı notu okudum.
"Nazlı hocam, insanın ailesi tarafından koşulsuz sevilmesinin ne kadar güzel bir şey olduğunu Allah'ın izni ve sizin sayenizle yaşıyorum. İyi ki benim öğretmenim olmuşsunuz. Sizin öğrenciniz olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu atkıyı sizin için ördüm. Kışın Ürgüp'ün soğuğundan sizi koruması dileğiyle. Sizi çok seven ve her daim size dua edecek olan öğrenciniz Bahar."
Kadir de bahar da bugün beni duygulandırmak, ağlatmak için anlaşmışlardı sanki. Gözümden düşen yaşı hemen elimin tersi ile silip teneffüse çıkmayıp sınıfta kalan öğrencilerimin görüp görmediğine bakmıştım ama hepsi kendi halindeydi.
Bu güzel çocukların kalbine dokunabildiğim için çok mutluydum. Ve onlara yardım etme imkanını bana verdiği için Allah'a teşekkür ettim. Ben hiçbir zaman birine yardım edecek imkanım varken köşeme çekilip bu durum beni ilgilendirmez demedim. Çünkü ben hiçbir zaman sadece kendimi düşünerek yaşamadım. Böyle yetiştirilmedim. Babam bize hep iyilik yapmakla ilgili nasihatlerde bulundu. İyiliğin ne kadar güzel olduğunu anlatan hikayeler anlattı. O yüzden taşın altına elimi koymaktan hiçbir zaman çekinmedim. Çünkü birinin yüzündeki tebessümde küçük de olsa bir katkımın olduğunu bilmek, bu duyguyu yaşamak çok ama çok güzeldi.
Bir kitap da şöyle diyordu: Allah insanları çeşit çeşit özelliklerde yaratmıştır. Kimini daha cesur, kimini daha akıllı, kimini daha duygusal, kimini daha güçlü... diyerek uzayan bir liste vardı. İşte hepimizin özellikleri, yetenekleri farklılık gösteriyordu. Bu yüzden bize bahşedilen bu özellikleri başkalarının üzerinde üstünlük kurmak için değil, yardım etmek için kullanmamız gerekiyordu. Birbirimizin eksikliklerini tamamlamak, yanlışlarını incitmeden düzeltmek ve birbirimize destek olmamız gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tevekkül-ü Aşk
Spiritual-TAMAMLANDI- Tevekkül, yalnızca Allah'a olandır. Bir tek O'na teslim olmak ve bir tek O'ndan beklemek her şeyi. Bunun bilincin de olan bu iki insan da Allah'ın onlara nasip ettiğinden öteye gidemeyeceklerdi. Çünkü aşk, ansızın kapıyı çalıp yavaşça...