O kadar da kolay değilmiş bir yabancı olmak Leyla Hanım için. Sandığı kadar basit değilmiş vicdanını unutmak. Arşın'a sırtını döndü ama yüreğini hiç dönemedi.
" Arşın, benim yeğnim. Abimin kızı. Annesini yıllar önce kaybetti. Babasını da ( Yalan söyleyeceği için biraz durur. ) birkaç ay önce... Hayatta kimsesi kalmayınca bir hafta evvel bana geldi. Ama ben onu yanıma almadım. Çünkü rahmetli abimle küs ayrıldık. Kızına da sahip çıkmak istemedim. Arşın'da kendi kendine girmiş işe. Aramız iyi değil. Ama yine de yeğnim işte. Lütfen onu işe kabul edin. "
Leyla Hanım'ın anlattıkları herkesi çok şaşırttı. Garip bir hikayeydi. Leyla Hanım'ın Yarkınlara olan hizmeti çok büyüktü. Hayatını bu eve emek vererek geçirmişti. Her şeyiyle ilgilenmişti bu ailenin. Her türlü sorumluluğu almıştı. Şimdi bunca sene sonra ilk defa bu aileden bir şey istedi.
" Ben bütün gençliğimi burda geçirdim. Gözümü budaktan sakındırmadım hiç. Az kahrınızı çekmedim. İki çocuğumu da bu evde dünyaya getirdim. Körfez Bey, benim elime doğdu. Emekse emek, haksa hak... Sizden bugüne kadar hiçbir şey istemedim. Bugün yeğnim için bir şey istiyorum. "
Leyla Hanım'ın bu dokunaklı sözleri, hepsine çok fazla geldi. Gözlerin doluluğu gizlendi, bakışlar sahtekar değildi. Bir avuç kadardı hüzün, küçücük gözlere sığdı. Körfez ve Eda dışında kimin gözleri dolmuştu ki? Yavuz Bey heybetli mi, heybetli... Aslıhan Hanım soğukkanlı ve duygusuz... Sarp'da işin dalgasında... Bu evin görünmeyen atan kalbi Eda'nın ise dolu dolu gözlerinin içi. Bu evin kötüsü Körfez ise derin mi derin, kalbi derin, gözbebekleri derin, zehri derin... Aslıhan Hanım'ın sorduğu soru ile bozuldu kalbin kurduğu tüm oyunlar...
" Seni severim biliyorsun Leyla. Emeğini görmezden gelirsem Allah affetmez beni. Ancak tek başıma bir şey yapamam. Ben Arşın'ın kalmasını istedim zaten ama üç kişi gitmesini istedi. Üzgünüm!!! "
Leyla Hanım, sözlerin, kelimelerin bir yararı olmayacağını anlayarak başı eğik odayı terketmek üzereyken Körfez'in sesiyle durdu.
" Ben fikrimi değiştirdim. Kalsın diyorum. "
Körfez'in bu sözü Leyla Hanım'ı çılgınca mutlu etti. Hemen yüzünü Körfez'e döndü. Aslıhan Hanım, Yavuz Bey ile Sarp, Körfez'e ondan beklenmeyecek bir hareket olduğundan tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Eda ise anlamsız bir tebessüm içindeydi. Leyla Hanım, mutluluğunu gizleyemiyordu.
" Leyla, şimdi gidip Arşın'a güzel haberi verebilirsin. "
Leyla Hanım, Aslıhan Hanım'ın bu sözünden sonra yüreği pırpır edercesine odadan çıkıp gitti. Geriye Körfez'in kendinden ödün vermeyen hırçın bakışları kaldı. Körfez asla ama asla geri adım atmazdı. Bu defa o bile sebebini bilmediği bir şey yaptı. Arşın için mi, Arşın'ın hikayesine üzüldüğü için mi, yoksa Leyla Hanım için mi, bilinmez... Belki de bilinmediği için bu kadar güzeldi.
Arşın, eşyalarını toplamış, mutfakta herkesle vedalaşmaya hazırlanırken Leyla Hanım, içindeki mutluluğu yüzünden esirgeyerek içeri girdi. Asık suratı, kalbinin güzelliğini gizliyordu. Arşın'a güzel haberi verirken çok soğuktu.
" Arşın, boş yere vedalaşma kimseyle. Bir yere gitmiyorsun. "
" Nasıl yani? "
" Aslıhan Hanım'ın yanından geliyorum. Senin işte kalmana karar vermişler. "
" Nasıl oldu ki bu? "
" Aslıhan Hanım insiyatif kullanmış olmalı. "
Arşın, halası ne kadar soğuk görünürse görünsün o an ki mutlulukla Leyla Hanım'ın boynuna atladı. Sıkıca sarıldı ona. Leyla Hanım, anı yaşadı önce, sonra da çekilerek uzaklaştı. Yine de Arşın'ın yüzündeki mutluluk gram azalmadı. Arşın mutluydu, çok mutluydu ama bu mutluluğunun mimarlarının Leyla Hanım ve Körfez olduğunu bilmiyordu. Belki de hiçbir zaman bilmeyecekti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR BEYAZ
RomanceHer aşkın hikayesini ayrılık yazar... 20 yaşında gencecik dünyalar güzeli masumiyeti yüzünde taşıyan bir hizmetçi kız Arşın ile öfke dolu intikam dolu acı dolu kalbi katı aşka düşman evin oğlu Körfez'in aşkı arama hikayesi... İmkansız olan aşk değil...