Arşın'ın Körfez'le başlayan yolculuğu sessizce devam ederken o yolculuk bir gece kulübünün önünde bitti. Arşın, geldikleri yeri görünce arabadan inmek istemedi. Ancak Körfez'in indiğini görünce peşinden inmek zorunda kaldı. Körfez, içeriye doğru yürürken Arşın'ın ilerlemediğini farkedip durdu ve arkasına baktı. Onun bir şey sormasına gerek kalmadan Arşın cevap verir gibi konuştu.
" Ben girmem buraya. Konuşuruz deyince daha sessiz sakin bir yere gideriz sanmıştım. Böyle bir yere geleceğinizi düşünseydim asla gelmezdim. "
" Canım çok sıkkınken, kafam bir milyonken nasıl dağıtacaktım kafamı başka? "
" O zaman siz girin, eğlenin, vurun, çalın, oynayın, kafanızı boşaltın. Ben gelmiyorum. Bir taksi bulur, eve geri dönerim. "
" Arşın, korkma bu kadar!!! İçerde kimseyi yemiyorlar. Hadi gel!!! "
" Körfez Bey, burası bana göre değil. Neyini anlamıyorsunuz? "
Arşın, bu sözleri söylerken yanından geçip giden kızlara da bakmadan edemiyordu.
" Görmüyor musunuz? Hepsi çok güzel. "
Körfez dışından değilse de içinden şöyle söylerken buldu kendini.
" Sen hepsinden daha güzelsin. "
Kalbinden geçen bu söz dilinden dökülmedi. Dökülemedi. Israrcı tavrına devam etti.
" Bak, burası benim her zaman geldiğim bir mekan. İçeride bir sürü tanıdığım var. Ben ne zaman bir şeye canım sıkılsa buraya gelirim. Uzun zamandır gelmiyordum ama. Özledim çoğunu. Biraz kendime geleyim. Sonra döneriz. Benim peşime takılan sendin. Unutma Arşın. "
Arşın, kabul ederek içeri doğru yürüdü. İçerde gürültülü bir müzik, delice edilen danslar vardı. Herkes Arşın'a bakıyordu. Gözler ona çevriliydi. Çünkü giyimiyle, kuşamıyla, masumiyetiyle, duruşuyla herkesten çok farklıydı. Kimseye benzemiyordu. Körfez, nerdeyse tüm müşterilerle selamlaştıktan sonra Arşın'la birlikte bir yere oturdu. Arşın'ın bir şey içip içmeyeceğini sordu. Arşın içmeyeceğini söyledi. Körfez'in beyninin içi çok doluydu. Arşın ise etrafına bakıyordu. Bu sahte dünyaya. Körfez, Arşın'ın bakışlarının neleri seyrettiğini anlamıştı.
" Neye bakıyorsun? Sahte insanlara mı? Bakma böyle gülüp eğlendiklerine. Çılgınca dans ettiklerine... Çoğunun içi kan ağlıyor. Çoğu boş bir kalbe sahip. Sarp çok gelir buraya mesela. Eda ile de burda tanıştı. Ama Allah biliyor ya, Sarp hiç eğlenemedi burda. Sahte, herkes, her şey sahte. Acıları sahte, mutlulukları sahte. "
" Gerçek olmamak için mi geldiniz siz de buraya? Sahte olmak için mi? "
" Unutmak için... Anneme babamın yaptıklarını unutmak için... "
" İyi geliyor mu peki? Ağzınızda hiç bilmediğiniz bir içeceğin tadı, gözlerinizin önünde sahte insanlar... İyi geliyor mu? Annenize yapılanları unutabiliyor musunuz? Aslında en çok canınızı elinizden hiçbir şey gelmediğini bilmek yakıyor. "
" Çözmüşsün beni hizmetçi kız. "
" Körfez Bey, siz iyi birisiniz. Yanlışlarınız oluyor. Hatalarınız oluyor. Ama siz içinizdeki iyiyi ne yaparsanız yapın gizleyemiyorsunuz. En azından ben görüyorum. "
" Ne görüyorsun? "
" Sizin de en az benim kadar buraya ait olmadığınızı. "
" Kalk!!! "
" Ne? "
" Sen beni bir yere götür. "
" Ben İstanbul'da hiçbir yeri bilmiyorum ki. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR BEYAZ
RomanceHer aşkın hikayesini ayrılık yazar... 20 yaşında gencecik dünyalar güzeli masumiyeti yüzünde taşıyan bir hizmetçi kız Arşın ile öfke dolu intikam dolu acı dolu kalbi katı aşka düşman evin oğlu Körfez'in aşkı arama hikayesi... İmkansız olan aşk değil...