BÖLÜM 63

335 14 0
                                    

Körfez, ilk defa bu kadar yakındı gerçeğe... İlk kez bu kadar önündeydi gerçeğin... Arşın, Selim ile Aslıhan Hanım'ın ortasında Körfez'in tam karşısındaydı. Ya konuşacak, bitecek her şey. Ya da susmaya devam edecek babası için. Herkes suskundu, herkes suçlu... Suçlu olan değil ki güçlü. Güçlü olan olur mu masum? İnsan en çok bu hayatta sustuklarından korkmalı. Bir gün konuşursa o zaman sustukları karşısına dikilir, ondan hesap sorar. Belki de o vakit gelmiştir. Belki de o vaktin gelmesini engelleyen Körfez'dir.

" Bir şey mi oldu? Niye öyle bakıyorsunuz hepiniz bana? "

Körfez'in o an yapabileceği en iyi şey duyduklarını saklamaktı. Duymamış gibi yapmaktı. Körfez'in yüzünde bir tebessümle söylediği bu söz Aslıhan Hanım ile Selim'i fazlasıyla rahatlattı. Hatta Aslıhan Hanım çeşitli bahanelerle konuyu kapatmaya çalıştı.

" Yok bir şey Körfez!!! Bu zehirlenme olayı canımızı sıktı, sinirlerimizi bozdu. Gereksiz yere Arşın'a çıkıştım ben de. Bir anda sen de öyle girince..."

" Tamam. Anladım Aslıhan. Uzun uzun açıklama yapmana gerek yoktu. Sesini bir dakikadan fazla duymayı kaldıramıyor da bünyem... "

Arşın, Körfez'in hiçbir şey duymadığını düşünerek salonu terk etti. O çıkarken Körfez'in attığı bakış bile her şeyi özetliyordu. Şüphe bir kere Körfez'in bakışlarına misafir olmuştu. Arşın çıktıktan sonra salondan çıkan Körfez, uzaktan Arşın'ı takip ederek onun peşinden gitti. Çok iyi biliyordu Arşın'ın şu an yaşananları birisine anlatacağını... Mutfağa girdiğinde mutfakta halası vardı bir tek Arşın'ın. Yine de rahat konuşmak için mutfaktan çıktılar. Körfez bir gölge gibi takip etti onları. Bir ağacın arkasında gözükmeden onları dinledi. Bu konuşma Körfez için bir dönüm noktası gibiydi.

" Hala!!! Tutamıyorum artık içimde. Susmak ağır geliyor. "

" Haklısın kızım. Senin yerinde kim olsa çoktan patlamıştı. "

" Onlara yalan söyledim. Onları benim zehirlediğimi sanıyorlar. "

" Nasıl? Niye yaptın böyle bir şeyi Arşın, niye? "

" Benden şüphelendiler. Ben de söyledim. Evet, ben yaptım, dedim. "

" Madem şüphelendiler. Doğruyu söyleseydin!!! Ben her şeyi halama anlattım, o da bir delilik etmiş, böyle bir işe kalkışmış deseydin. "

" Seni nasıl ele verirdim? Boşver, böyle bilsinler. "

" Yine olan sana olacak!!! "

" Ne yapabilirler ki daha fazla? Körfez'i kaybettim ben. Onun aşkını kaybettim. Onun gözlerinden üstüme doğrulan ışığı kaybettim. Ne yapabilirler artık? Başıma gelebilecek en kötü şey geldi zaten. "

Körfez, duyduklarının da ötesinde şeyler olduğunu anladı. Arşın'la ilgili bilmediği şeylerin başlangıcıydı bu yaşananlar. Arşın'ın masum olduğunu anlamıştı artık. Neden, nasıl, bunları öğrenmek istiyordu elbette ancak şu an önemli olan tek şey Arşın'ın masum olmasıydı. O esnada Cenk'in annesiyle Arşın'ın yanına gelmesiyle birlikte Körfez içinden kocaman ofladı.

" Anne, Sedef akşama ne yapacağız diye soruyor. Ne yapıyorsunuz siz burda gizli gizli? "

" Tamam, geliyoruz oğlum. "

Arşın ve Leyla Hanım yürüyerek mutfağa giderken telefonu çalan Cenk orda kalıp arkadaşıyla konuşmaya başladı. Konuşması bittiğinde çalıların arkasından ağacın hemen yanından gelen sesi duyup irkildi. Oraya baktığında Körfez'i görünce daha da çok şaşırdı.

" Körfez Bey!!! "

" Seninle konuşalım mı biraz? "

" Benimle? "

KAR BEYAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin