KAR BEYAZ

BÖLÜM 20

Şebnem Hanım dahil bütün Yarkın ailesi toplanmıştı. Körfez'in yüzünde duygulardan duygulara savrulan derin çizgiler vardı. Kapı çaldı. Arşın, Leyla Hanım, Sedef, Cenk ve Selim içeri girdiler. Yavuz Bey olayı herkesten tek tek dinledi. En son Arşın anlattı tekrardan. Körfez dikkatlice Arşın'ı dinliyordu.

" Buraya ilk geldiğinde, işe ilk alındığında böyle biri olduğunu hiç hissetmedim. Temiz, dürüst birine benziyordu. Sonra bir gece uyku tutmadı beni. Edirne'den döndüğümüz gece. Körfez Bey'i de uyku tutmamış. Karşılaştık bahçede. Konuştuk biraz. Selim görmüş. Yanlış anlamış. Körfez Bey gittikten sonra yanıma geldi. İleri geri konuştu benimle. Benden yana beklenti içinde olduğunu filan söyledi. Kolumu sıktı. O gece çok korktum. İlk defa o gece belli etti kendini. Sonra devamı geldi. Çöpe giderken, gelirken, evi temizlerken, odaları toplarken, beni gördüğü her yerde sözlü olarak taciz etmeye başladı. En son bir sabah bana aşkım diye seslenmeye başladı. Aramızda hiçbir şey yokken. Anlatamıyorum da durumu kimselere. Dayanamadım. Halama, Cenk'e, Sedef'e anlattım. Sonrası belli işte!!! Şimdi benim suçum ne? 20 yaşında annesiz babasız hayatını yaşamaya çalışan bir genç kızım. Soruyorum. Yavuz Bey, Aslıhan Hanım, Körfez Bey... Hepinize soruyorum. Benim suçum ne? "

Körfez, Arşın'ın bütün sözlerinden fazlasıyla etkilendi. Doğru söylediğine inanıyordu içten içe.

" Arşın, doğru söylüyor olabilir. "

Körfez'in bu sözü Arşın'ı çok mutlu etti. Gözlerinin içi güldü. Ancak Körfez'in devamında söylediği söz hüznüne hüzün kattı.

" Bildiğim kadarıyla Arşın'ın bir sevgilisi var. O gün Edirne'ye gittiğimizde gözlerimle gördüm. Sevgilisini ne kadar sevdiğini, ona ne kadar değer verdiğini... Eğer çok iyi bir oyuncu değilse Selim'le sevgili olması zaten imkansız. "

Körfez'in sözüyle Arşın bir yandan sevindi ona inandığı için, bir yandan da üzüldü onun bir sevgilisi olduğunu sandığı gerçeğiyle bir daha yüzleştiği için. Aradaydı duyguları, sallanan bir köprünün üzerinde... Körfez'in sözlerinden sonra son kararı Yavuz Bey verdi.

" Benim kararım bu mevzunun bir daha olmamak üzere kapatılması yönünde. Kanıtı olmayan bir olayın haklısı da olmaz, haksızı da. Kimsenin günahını almak istemem. Bir daha tekrarlanmayacağının garantisini hepinizden aldım sayıyorum. Şimdi işinizin başına dönebilirsiniz. Yalnızca Selim kalsın odada. Geriye kalan herkes çıksın. Onun biraz daha kulağını çekmem gerekiyor. "

Herkes çıktıktan sonra Selim ile Yavuz Bey yalnız kaldılar. Yavuz Bey, yavaşça masasından kalkıp Selim'e bir tokat attı.

" Seni son kez uyarıyorum. Bir daha böyle olaylarla karşıma gelmeyeceksin. Kıza iftira atıyorsun bir de. Ben bilmiyor muyum senin tacizden sabıkalı olduğunu, defalarca yüz kızartıcı suç işlediğini... Sırf oğlumsun diye yine sadece uyarıyla yetiniyorum ama bu son olsun. "

" Ne büyük lütuf!!! Gayr-i meşru oğlunu kimse anlamasın diye şoförün yap, sonra bahşetmiş gibi anlat. Beni verdiğin ailede benim gördüğüm şiddete ne olacak? Her gün yediğim dayak, mutsuz aile, mutsuz çocukluk. Onlar yanıma mı kalacak? "

" Sana ev verdim. Kalacak yer verdim. Yatacak yer verdim. Ne istiyorsun daha? "

" Babalık yapmanı istiyorum. Körfez'le aynı konumda olmak istiyorum. Kan bağını taşımayan Sarp'dan daha fazla değer görmek istiyorum. "

" Selim, çık dışarı, işine dön, o kızdan da uzak dur. "

Selim, dışarı çıkarken Yavuz Bey, Selim oğlu olmasına rağmen onun varlığından rahatsız olduğunu bir kez daha hissettiriyordu. Gençliğinde çok çapkın bir adam olan Yavuz Bey'in günahlarından yalnızca bir tanesiydi Selim...