Körfez için ne kadar da zordu artık kaçmayı bırakmak, teslim olmak. Bir çırpıda yaşanıp bitecek duygular Körfez için bir hayattı. Onu böylesine sevmekten koparan şeyler vardı. Çocukluk travmaları ile yaşayan insanlar hiçbir zaman mutlu olamazlar. İsteseler bile olamazlar. Deneseler bile olamazlar. Sevmek zor gelir onlara. Acı çekmek bir liman gibidir. Kalp acıya yönelir. Oysa kalbi yaşatan acı değildir. İnsan bunu anlayamaz. İnsan beyni de bir yere kadar esasen. Kavrayabildikleri ve kavrayamadıkları arasında kocaman bir okyanus gibi. O okyanusta kimler boğulur peki? Yüzmeyi bilmeyenler...
Leyla Hanım, Körfez'in tam karşısında, dünya kadar gitgeller arasında bir gerçeği duyar gibi bekliyordu. Yine de inanmıyordu Körfez'in aşkına.
" Yine aklında ne var Körfez? Neyin peşindesin? Kaleyi içten mi fethetmeye çalışıyorsun? Şebnem Teyze'n Arşın'a miras bırakınca kıymete bindi birden Arşın. Yazık sana!!! "
Körfez şeffaftı, gerçekti, doğruydu. Hangi kelimeyi sarfederse sarfetsin, karşısındaki bakışlar değişmiyordu. Değiştiremiyordu. Ama bu defa gerçek olmaktan vazgeçmeyecekti.
" Eline doğdum ben senin. Adımı koyarken bile sana sormuşlar. Annemin ölümüne sen de şahitsin. Ben bu evde cehennemi yaşarken sen hepsini gördün. Annemden sonra ben seni anne bildim. Koptuk ama bağlarımız hâlâ sağlam. Sen bana şimdi inanmıyorsun ya, canımı alsalar daha iyi... "
" Körfez!!! Seni tanıdığım için zaten yeğnimden uzak durmanı istiyorum. Sen travmaları olan, öfkeli, nefret dolu, gözünü kin bürümüş birisin. Keşke inanabilsem Arşın'ı üzmeden onu sevebileceğine!!! "
" Bugün ki aşk itirafım sahteydi ama aşkım gerçekti. Ben Arşın'a aşığım. "
" Aşık olsan böyle oyunlar oynar mıydın? Onu kullanmak ister miydin? Teyzenle babandan intikam almak için onun canını yakar mıydın? "
" Sevmenin tek bir şekli yok ki. Herkes aynı sevemez ki. Ben ilk defa size Arşın'a aşık olduğumu söylüyorum. Şebnem Teyze'm anlamıştı ama ben hiç ona söylemedim. Barış'a bile söyleyemedim henüz. Kendime bile ilk kez sizin yanınızda itiraf ediyorum. "
Leyla Hanım'ın bakışları değişti. İnanmaya başladı Körfez'e.
" Sen onu üzersin. Bugün üzdüğün gibi... "
" Ben bugün anladım ki Arşın kimseye benzemiyor. Bir daha asla onu üzecek bir şey yapmam. "
" Diyelim ki Arşın'da sana aşık ( Bilmemezlikten gelerek ) ... Mutlu olabilecek misiniz? Sen babana, teyzene olan nefretini bırakabilecek misin? Peki ailen? Onlar Arşın'ı kabul edecek mi? Bizi kabul edecekler mi? Tıpkı intikam planın gibi... Bak Körfez. Yeğnim çok zor şeyler yaşadı. Canı çok yandı. Ben de onun canını çok yaktım. Artık izin vermem. Canının yanmasına izin vermem. Elime doğduğunu söyledin ya hani. O eline doğduğun kadının hatrına Arşın'dan uzak dur. Sizin sonunuzu görüyorum ben. Mutsuz son... "
Leyla Hanım çıkıp gitti. Körfez kaldı. Kalakaldı. Aşkını haykırdığında bile sevmeye hakkı olmadığı gerçeği yine yeniden yüzüne vurulmuştu. Hayat en acımasız olduğu yerde yine Körfez'in karşısına çıkmıştı. Herkesin acımasız olmayı öğrendiği bir yer var. Körfez çocukken öğrenmişti bunu. Aşka da acımasız davranmayı seçti bu yüzden. Ama olmadı. Ne kadar inkar etse de, kaçsa da, yenilmemeye çalışsa da, aşık olmadığını sansa da olmadı işte. Kabul etti en sonunda Arşın'a aşık olduğunu. İlk defa dile getirdi, özgürce söyledi. O kadar özgürleşti ki rahatladı. Barış'ı aradı. Barış telefonu açar açmaz tek bir şey söyledi.
" Sen haklıydın. Ben Arşın'a aşığım. "
Sadece bunu söyledi ve telefonu kapattı. Barış resmen afallamıştı. Begüm ve Alper ne olduğunu sorunca geçiştirerek mısır yemeye devam etti büyük bir keyifle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR BEYAZ
RomanceHer aşkın hikayesini ayrılık yazar... 20 yaşında gencecik dünyalar güzeli masumiyeti yüzünde taşıyan bir hizmetçi kız Arşın ile öfke dolu intikam dolu acı dolu kalbi katı aşka düşman evin oğlu Körfez'in aşkı arama hikayesi... İmkansız olan aşk değil...