BÖLÜM 72

207 11 0
                                    

Körfez, annesinden kalan son şeyi, cesaret edipte bir kere bile okuyamadığı annesinin günlüğünü kaybetmenin öfkesi içindeydi. Arşın dışında herkesten şüpheleniyor, defalarca günlüğü kimin aldığını soruyordu. Kimse bir şey bilmiyordu. Arşın ile Leyla Hanım dışında hiç kimse bir şey bilmiyordu. Körfez'in gittikçe siniri büyüyordu.

" Bakmayın yüzüme boş boş!!! Size diyorum. Hepinize soruyorum. Annemin günlüğü nerde? Kim aldı? Hanginiz aldı? "

Arşın, Körfez'in çaresizliğine daha fazla dayanamayarak söylemek istedi. Ancak bunu farkeden Leyla Hanım, Arşın'ı kolundan tutarak durdurdu. Sarp, o esnada Körfez'e evin her tarafını arama önerisinde bulununca Körfez içeri girerek aramaya başladı. Arşın ise telaş içinde halası ile konuşmak niyetiyle onu bahçeye götürdü. Aralarında büyük bir yüzleşme yaşandı. Bu yüzleşmenin sonu Arşın için hiç iyi bitmeyecekti.

" Yine aynısını yapıyorum Körfez'e. Doğru bir şey yaptığımı sanarken sadece onu üzüyorum. Gerçeği öğrenmeye hakkı var. Ver o günlüğü hala. İnceldiği yerden kopsun. Ne olacaksa olsun. Ver o günlüğü. En azından seninle ilgili olan sayfaları yırt, öyle ver. "

" Çok geç artık Arşın, çok geç. Ben günlüğü çoktan yaktım. "

" Madem yaktın!!! Biz de yanalım. Gidip Körfez'e her şeyi anlatacağım. Ben aldım diyeceğim günlüğü. Soracak neden diye. Dilan Hanım'ın yaptıklarını anlatacağım. Yalan olmayacak artık. Ne pahasına olursa olsun dürüst olacağım. "

Arşın tam gidecekken halasının söylediği söz kurşun gibi sızdı bedenine. Böylesine büyük bir hayal kırıklığı yaşamamıştı hiç hayatında. Bu duyduğu yükünü daha da artırdı.

" Dur Arşın!!! Dur!!! Körfez'in öğrenmesi gereken hiçbir şey yok. "

" Nasıl yok? "

" Ben sana yalan söyledim. Yalandı, hepsi yalandı. Körfez'le ilgili anlattıklarımın hepsi yalandı. Günlüğü getirmiyordun. Getir diye yaptım. Çünkü sen sevdiklerine sorgusuz sualsiz inanıyorsun. Bana inanacağını biliyordum. Kızımın babasının Kenan olmadığı ortaya çıkar korkusuyla o günlükten tamamen kurtulmak istedim. Bütün dertleştiklerimizi yazmış günlüğe Dilan Hanım. Satır satır... Kurtulmam lazımdı. "

" Hala, bana bunu nasıl yaparsın? Kendi ellerimle sana getirdim ben o günlüğü. Körfez'in annesinden kalan son şeydi o. Annesinin hayatıydı. Dilan Hanım hayatını o günlüğe sığdırmıştı. Körfez hazır olduğunda annesinin hayatına sahip çıkacaktı. Sen yaktın, beni kandırdın ve Dilan Hanım'ın hayatını yaktın. Ben şimdi Körfez'in yüzüne nasıl bakacağım? Var mı bir cevabın? "

Arşın, hayal kırıklığı ve öfke içinde halasının yanından koşarak uzaklaştı. Leyla Hanım yine bencilce davranıp Arşın'ı üzmüştü. Sedef ile ilgili olan sırrın onunla birlikte mezara gitmesi için Arşın ile Körfez'in arasına çekinmeden kocaman bir duvar örmüştü. Arşın üzerine yıkılan bu duvarla eve girdiğinde Körfez'in yana yakıla her tarafta annesinin günlüğüne aradığını gördü ve izlemeye devam etti gözleri dolu dolu...

" Nerde? Nerde? Bulamıyorum. "

Körfez'in çaresizliği Arşın'ın içine işledi. Canı alevler içinde kalmışcasına yanıyordu. İçinde büsbütün bir vicdan azabı vardı. O vicdan azabı onu kavuruyordu. Körfez'in perişan haline tanık oldukça kahroluyordu. Körfez, evde bulamayınca müştemilata bakmak için aşağıya indi. Orayı da talan etti. Bulamadı. Ardından mutfağa baktı. Her yeri aradı. Yine bulamadı. Arşın, Körfez'in her anına yakından tanıktı. Körfez, en nihayetinde günlüğü bulamayacağını anladı ve öfkeyle çıkıp gitti. Arşın'da peşinden gitti. Körfez, arabasına biner binmez hemen yanına bindi. Körfez, Arşın'a şöyle bir baktıktan sonra süratle sürdü arabayı. Arşın, araba çok hızlı olmasına rağmen Körfez'e dur bile demiyordu. Ona ayak uyduruyordu. Hızdan korktuğunu belli bile etmiyordu. İçinde ki pişmanlıkla savaşıyordu sessizce. Körfez'in canının nasıl yandığını gördükçe daha beter yanıyordu canı. Ölüme benzer ama ölüm gibi bir anda bitmiyor her şey...

KAR BEYAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin