BÖLÜM 4

1.5K 37 2
                                    

Kaçma, yakalanacağını bile bile kaçma... İnsan kaderinden kaçamaz, kaçma. Geçmiş insanın peşini bırakmaz, deneme bile, kaçma...

Leyla Hanım, ona her baktığında abisini hatırlatacak, yaşayamadığı aşkını hiç unutturmayacak bir döngüye girmişti Arşın'ın burda işe başlamasıyla beraber. O, bu döngünün içinde debelenip dururken mutfağa gelen kocası Kenan ve oğlu Cenk ile birlikte aile tamamlandı. Sedef, zaten orda olduğu için bu genç kızın kuzeni olduğunu anlamıştı. O yüzden babasının " Bu kim? " sorusuna hemen cevap verdi.

" Sabah gelen kız baba. Annemin akrabası. "

Kenan Bey, cimri bir adamdı. Eli dardı, gönlü geniş değildi.

" Leyla, biz mi bakacağız bu kıza? Niye gelmiş? "

Arşın, tıpkı halası gibi halasının kocasının da gaddar birisi olduğunu düşünmeye başlamıştı.

" Korkmayın. Kimsenin başına kalmadım ben. Sabah geldim. Gidecek yerim olmadığı için buraya geldim. Halam İstanbul gibi bir yerde ne yapacağımı bile düşünmeden arkasını döndü bana. Ben de burda işe başladım. Leyla'nın yeğni olarak değil, bir hizmetçi olarak. Size bir zararım dokunmaz. Kendi işime bakarım. Paramı kazanırım. Akrabam olarak bile görmem sizi. "

Arşın, ona kucak açmayan bu akrabalarına karşı sert bir tavır takınmaya başlamıştı. Leyla Hanım, aslında derinden üzülürken hiç belli etmemek için, vicdansız görünmek için her şeyi yapıyordu.

" Bizlik bir şey yok Kenan. Aslıhan Hanım işe almış bunu. Yapacak bir şey yok. Bize bulaşmadan çalışsın kendi halinde. Aslıhan Hanım'a benim yeğnim olduğunu söylememiş. Öyle de kalsın. ( Sedef'e bakarak ) Git, bir oda ver buna. Anlat evin düzenini. Kalacak yer, yiyecek aş istiyorsa iyice öğrensin ne nedir, kim kimdir? Güzelce anlat. Çok fazla da yüz göz olma. "

Bu soğuk sözler, enseye atılmış şaplak gibiydi. Arşın, o an emin oldu yüzde bir ihtimal bile bırakmaksızın. Hapisteki babasından başka kimsesi yoktu. Uçsuz bucaksız bir hayattı artık onunkisi. Yarını olmayan bir kelebek...

                             ***

Sedef, Arşın'a odasını gösterirken çok sıcak bir iklimdeydi. Arşın çok şaşırdı. Yüzü gülen, sıcacık enerji veren, kalbi minnacık, onunla yaşıt olan bu kız, yüzünün az da olsa gülmesine vesile oldu.

" Bakma sen annemle babama. Babam biraz sık boğazdır. Ödü koptu sana da bakacak diye, aklı çıktı. Annem ise aslında çok merhametlidir. Ama niye böyle davranıyor? Ben de anlamadım. Onu ilk kez böyle görüyorum. Görsen sabah erkenden kalkar, sokaktaki kedileri köpekleri besler. Aşağıdaki kadın hiç annem gibi değildi yani. "

Arşın, derin bir sessizliğe gömüldükten sonra...

" Babamda aynısını söylemişti onun için. Ben pek göremedim ama merhametli biri olduğunu söylemişti. Babama olan öfkesini benden çıkarıyor. "

Sedef, geçmişte yaşananları Arşın kadar bilmediği için sordu.

" Neyin öfkesi? "

Arşın " Bir gün isterse annen anlatır. " deyince Sedef, Yarkın malikanesini anlatmaya başladı.

" Neyse, bunları boşver. Şimdi beni iyice dinle. Eğer burdan kovulmak istemiyorsan tek bir hata yapma lüksün bile yok. Şu bir haftayı özellikle çok iyi geçir. Burası Yarkın Malikanesi... İçerden dışarıya, dışarıdan da içeriye su sızmaz. Her şey bu şatonun içinde yaşanır. Kimse bilmez, kimse duymaz. Kale gibidir anlayacağın burası. Bin tane duvarı vardır. Evin beyi Yavuz Yarkın. Çok sinirli bir adam. Otoriter, despot, kaba... Sakın ona karşı bir hata yapma. Onun karşısında ağzından çıkan her kelimeyi özenle seç. Mesela " ama " ve " fakat " hemen hemen aynı anlamlara gelir. Sen sakın " ama " yı seçme. Çok çocuksu, ukalaca durur. Eğer " fakat " ı seçersen seni daha çok ciddiye alır. Böyle küçük nüanslara çok dikkat et. Evin hanımı Aslıhan Yarkın. Gördün zaten onu. Sevdiğine bir şey yapmaz. Ama sevmediğiyle uğraşır. Ona kendini sevdirmeye bak. Seni severse daha rahat edersin bu evde. Değişik biri Aslıhan Hanım. Hem iyi yönleri var, hem kötü yönleri. Bir sever, bir kızar. Hiç belli olmaz. Anı anını tutmaz. Dua et, seni sevsin. Evin evlatlık oğlu Sarp Yarkın. Çapkındır, uçan kuşla sevgili olmaya çalışır. Aman ha, uzak dur ondan. Çünkü çekici bir tarafı var. Sana aşık olmayacağını bile bile ona aşık olurken bulursun bir anda kendini. ( Sedef burda kendinden bahsediyordu. Belirsiz bir hüzün vardı gözlerinde. ) O yüzden ateş hattı gibidir. Dokunan yanar. Ha bu arada evde karnı burnunda dolaşan bir kadın görürsen çok şaşırma. O kadının adı Eda... Sarp'ın hamile sevgilisi. Bu evde kalıyor. Genişliğin böylesi... Ve evin en büyük, en sorunlu oğlunu sona sakladım. Körfez Yarkın... Sarp ateş hattıysa Körfez alev çemberi. Her sabah kavgayla başlar güne, öyle bitirir. Gün içinde en az bir kere mutfağa iner, sebepsiz yere bizi azarlar, gider. Bağırıp çağırmak için bahane arar. Bir de meşhur bir ıslığı vardır onun. O ıslık sesini duyunca anlarsın geldiğini. Çekilmez biridir. Öfkesini kontrol edemez. Sağa, sola saldırır. Herkesin etinden bir parça koparana kadar durmaz. Şiddete meyillidir. Onu gördün mü yolunu değiştireceksin. Yoksa azar işitmek kaçınılmaz. Ego desen, kibir desen zaten tavan. Evin sahiplerinden hizmetlisine kadar herkes illallah etti ondan. Canavar gibi bir şey anlayacağın... "

KAR BEYAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin