BÖLÜM 47

413 11 0
                                    

Babasının karşısına yanında aşık olduğu kızla beraber onun elini tutarak dikildi Körfez. Her daim beyazı kirleten siyah ilk defa beyazı serbest bırakmıştı. Beyaz olan aşktı. Körfez'in Arşın'a duyduğu aşk... Adına yalnızca aşk demek haksızlık olurdu. Çünkü bu sadece aşk değildi. Bağlılık, sadakat, sevgi... Körfez gücünü Arşın'dan alıyordu. Nasıl biri olduğunu çok iyi bildiği babasının bütün söyleyeceklerine, tüm yapacaklarına hazırdı. Çünkü seviyordu. Arşın'ı bütün hayatından vazgeçecek kadar, her şeyi göze alacak kadar çok seviyordu. Bu yüzdendi o eli öyle sıkı sıkı tutması, bu yüzdendi o eli hiç bırakmak istememesi...

Aslıhan Hanım ilginç bir şekilde susarak sahneyi Yavuz Bey'e bıraktı. Yavuz Bey önce Arşın'a küçümseyici bakışlar attı, sonra da sert bir üslupla şöyle söyledi.

" Oğlumla beni yalnız bırakın!!! Körfez'le beni yalnız bırakın!!! "

Arşın ile Körfez birbirlerine baktılar. Arşın yavaşça elini Körfez'in avcunun içinden çekti. Körfez zar zor bıraktı Arşın'ın elini. Arşın odadan çıktı arkasından Aslıhan Hanım ile birlikte. Çıkar çıkmaz da Aslıhan Hanım'ın şu sözüyle durdu.

" Onlar baba oğul konuşsunlar, biz de seninle biraz konuşalım Arşın. Gel benimle!!! "

Arşın, Aslıhan Hanım ile birlikte salona geçerken Körfez'de Yavuz Bey ile çalışma odasında konuşuyordu. Yavuz Bey kadar Aslıhan Hanım'da bu ilişkiye karşıydı. İkisi de olmayacak bir şey gibi görüyorlardı Arşın'la Körfez'i. İmkansızdan öte saçmaydı onlara göre. Ne tuhaf!!! Onların saçma dediğine biz aşk diyoruz!!!

Yavuz Bey, masanın arkasından çıkarak Körfez'in karşısına geçti. Bakışları sertti. Öfke var mıydı? Vardı. Ancak şimdiye kadar yapmadığı babalığı Körfez'in ona saygı duymasını engelliyordu.

" Az önce benim oğlum bir hizmetçinin elini tutup karşıma çıkardı. O kıza aşık olduğunu söyledi. Rüya sandım, değilmiş. Şaka o zaman, komik olmayan bir şaka!!! "

" Az önce senin oğlun aşık olduğu kızın elini tuttu. O kızın bir hizmetçi olduğunu umursamadan... "

" Üstündeki önlüğüde mi görmedin? Nasıl bu kadar alçalabildin? "

" Arşın bir hizmetçi olabilir ama baldızım değil!!! Hangisi daha alçaltıcı baba? Senin baldızının elini tutman mı, benim bir hizmetçinin elini tutmam mı? "

Yavuz Bey sinirle Körfez'e tokat atmak için elini kaldırdı. Ancak Körfez o tokada izin vermedi. O eli havada yakaladı. Yavuz Bey bunun da şokunu yaşadı. Körfez'in havada tuttuğu Yavuz Bey'in kolunu bırakmadan söylediği şu sözler daha fazla şoka uğrattı.

" Ben o tokadı bin defa yedim, bir daha yemem!!! "

Yavuz Bey kolunu Körfez'in elinden çekip kurtardı ve konuşmaya devam ettiler aynı sertlikle...

" Her konuyu geçmişe getirmenden çok sıkıldım. "

" Evet, geçmişe getiriyorum her konuyu. Çünkü annem bir tek geçmişte var. Keşke bugün Arşın'ı senin karşına değil de annemin, Şebnem Teyze'min karşısına çıkarabilseydim. Onlar bağırıp çağırmak yerine benim için sevinirlerdi. Ama sen kendin için üzülüyorsun. Çünkü biz aynı kan bağına sahip iki insanız sadece. Başka bir bağ yok aramızda. Ne kadar acı!!! Sen bunca sene baba kelimesinin anlamını boşalttın, bugün yine aynı şeyi yapıyorsun. "

" Yeter Körfez!!! Konu benim babalığım değil, konu o kız!!! Yalan yok, sevdim o kızı, bir sıcaklığı, bir içtenliği var. Ama senin elini tuttuğunu görünce ondan nefret ettim. Olmaz çünkü!!! Olmaz!!! Körfez Yarkın'ın kendine eş olarak seçtiği kız bir hizmetçi olamaz!!! "

KAR BEYAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin