BÖLÜM 56

385 15 0
                                    

Öfkelenmek Körfez'in alışık olduğu bir duyguydu. Zaman zaman ona gelen ve çok az giden bir duygu... Bazen o duygudan ibaret olurdu Körfez. Gözü hiçbir şeyi görmezdi. Bir kasırgaya dönüşürdü. Kopardığı fırtına tarif edilemeyecek kadar büyük olurdu. Öfkesiyle yaşardı. Şimdi ilk defa kendisini başka birinde görüyor. Arşın ona ayna tutacak kadar öfkeli... İlk defa böyle görüyor Arşın'ı. İlk defa böyle öfkeli Arşın. Çünkü canı yandı. Körfez onun canını yaktı. Bu can yanmışlık öfke olup büyüdü gözlerinde. Körfez'e nefretini kusup Körfez'in bir şey demesini beklemeden çıkıp gitti odasından. Körfez'in de kalbi onunla beraber gitmişti sanki. Atmıyordu çünkü. Bir sızı tanesi gibiydi. Arşın gittikten sonra aynaya doğru yaklaştı ve aynaya elini vurarak adeta parçalamak istedi elini. Kan içinde kalmıştı parmakları. O sırada içeri Sarp girdi. Körfez'i o halde görünce hemen yanına koştu.

" Körfez!!! İyi misin? Ne yapıyorsun sen? "

Körfez yarasına odaklanmıyordu. Kan damlalarıyla coşan zemini bile farketmiyordu. Canının yandığını bile hissetmiyordu. Sarp hemen bir bez parçası yırttı gömleğinin kenarından. Körfez'in eline bastırdı. Onu hastaneye götürmek istedi. Körfez kabul etmedi.

" Hemen hastaneye gidiyoruz, eline pansuman yaptırıyoruz. "

" Gerek yok!!! "

" Ne kadar derin kestin, bilmiyoruz. Gitmemiz lazım!!! "

" Canım acımıyor. "

" Ya şimdi benimle hastaneye gelirsin, ya da şu camdan aşağıya atarım kendimi. Bilirsin, yaparım. "

" Blöf yaptığını biliyorum ama seninle daha fazla tartışmayacağım Sarp. Gidelim!!! "

Körfez, inadı bıraktı ve Sarp'la birlikte hastaneye gitmek için malikaneden çıktı. Arşın, o sırada mutfağa giderken arabanın içinde ki Körfez'le göz göze geldi. İkisi de bu defa aynı öfkenin pençesindeydi. Nefret canlı kanlı bir varlığa dönüşmüş, yüreklere yerleşmişti. Arşın, mutfağa giderken içeri girmek istemediğini farketti. Halası ile son olanlardan sonra onunla yüz yüze gelmeye hazır değildi. Diğer tarafa doğru yürümeye başladı. O esnada Aslıhan Hanım ile karşılaştı. Aslıhan Hanım, Körfez ile Sarp'ı çıkarken görmüş, ne olduğunu öğrenmiş, Arşın'dan da Körfez'in odasını temizlemesini isteyecekti.

" Arşın!!! Ya sen yap, ya da başka birine söyle, Körfez'in odasının temizlenmesi gerekiyor. "

" Daha dün temizlik yapılmıştı Körfez Bey'in odasında. "

" Körfez elini kesmiş. Her taraf cam kırıklarıyla dolu. Uzatma işte, halledin. "

Aslıhan Hanım giderken Arşın, Körfez'e karşı ne kadar öfkeli olursa olsun endişelendi. Yine de Körfez'in odasına girmemek için Sedef'den yardım istemeye yeltendi. Fakat Sedef, mutfakta olduğu için, mutfakta da halasıyla karşılaşacağı için Sedef'in yanına gidemedi ve eline birkaç temizlik malzemesi alarak Körfez'in odasına girdi. İçeri girdiğinde ayna paramparça bir haldeydi. Yerde Körfez'in kan damlaları vardı. Arşın önce cam kırıklarını topladı. Sonra yeri silmeye başladı. Körfez'in kanını temizlemeye çalıştı. Bunu yaparken ağlamaması imkansızdı. Onlar aşık olduğu adamın elinden damlayan kanlardı. Arşın, canı yana yana, gözyaşları Körfez'in kanının üzerine damlaya damlaya temizlemeye çalıştı orayı. Artık ağlamasını durduramıyordu bile. Silmekten yoruldu. Oturup kaldı. İçinden ne kadar çok şey geçiyordu haykırmak istediği. Ancak dışında suskundu. Yalnızca gözyaşlarının sesi çıkıyordu. Bağırmak ister de bağıramaz insan çoğu zaman...

                               ***

Sedef ile Cenk, annelerinin sinirinin geçtiğini görünce Arşın'a bakmak için bir bahaneyle mutfaktan kaçtılar. Leyla Hanım'ın siniri azalsa da sanıldığı gibi tamamen geçmemişti. Dağhan, çay demleyip Leyla Hanım'a verdi. Leyla Hanım başta içmeyeceğini söylese de Dağhan'ın ısrarlarına dayanamayarak çayı yudumlamaya başladı.

KAR BEYAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin