Kalp atışları bazen çok hızlı atar. O hız seni öldürecek sanırsın. Uykuların kaçar. Kabuslar başlar. Hep ayaktasın. Daima ayaktasın. Korkular büyür. Endişeler kocaman cüssende hakimiyet kurar. Körfez, çok korktu Arşın'ı kaybetmekten. Hastane koridorlarında bile yitip gitmedi korkusu. Bitmedi asla. Leyla Hanım, Sedef ve Cenk... Üçü de Körfez'in yaşadığı korkunun aynısını yaşıyorlardı bir köşede. Sarp, Körfez'in yanında ona destek olmaya çalışıyordu. Eda ise kendisini suçluyor, durmadan ağlıyordu. Arşın'a bir şey olacak diye çok korkuyordu. Dağhan'da fazlalık görevi görüyordu orda. Olmak için var gibiydi. Bekleyiş böylece sürerken Leyla Hanım, Körfez'in üzüntüsünü gördükçe kendisi farkına varamasa da yavaştan Körfez hakkında ki katı fikirleri değişiyor gibiydi. Bunu kabul etmek çok zor olacaktı oysa ki Leyla Hanım için. Kan lazım olan Arşın'a Körfez'in kan vermesi, Leyla Hanım'ı daha da fazla yumuşatmaya başlamıştı Körfez'e karşı. Sedef o esnada Ali Bey'e de haber verilmesi gerektiğini söyleyince Leyla Hanım istemedi. Abisini üzmek istemedi. Körfez'in kan vermesinin üzerinden saatler geçti. Doktor dışarı çıktı. Herkese rahat bir nefes aldıracak şekilde konuştu. Arşın'ın iyi olduğunu, vücudunda kırık olmadığını, yalnızca biraz kan kaybettiğini, Körfez sayesinde kan takviyesi yaptıklarını, bir gece müşahade altında tutacaklarını, yarın taburcu edeceklerini söyledi. Yüreklere su serpildi. Körfez ile Sarp, Sedef ile de Cenk, kocaman sarıldılar birbirlerine. Körfez'in ölüm yolculuğu sona ermişti. Leyla Hanım o esnada Arşın'ın başında kendisinin kalacağını, diğer herkesin gitmesini söyledi. Körfez suskun kalırken Sedef ile Cenk gitmeye yanaşmadılar. Leyla Hanım bir şekilde ikna etti. Körfez, Leyla Hanım'la tartışmak istemediği için sessizce yürüdü diğerleriyle beraber. Hastane kapısına çıktıklarında Körfez durdu. Sarp, Körfez'i farketti.
" Gelmiyor musun? "
" O burda bu haldeyken evime gidip odama girip yatağıma uzanıp sabahı bekleyemem. Ben burdayım. "
" Peki, bir şey olursa bana haber ver. Aklım sende!!! "
" Bir anda bu kadar iyi bir kardeş olacağını ben de beklemiyordum Sarp. Sürpriz oldu. "
" Bana bir şey oldu ve ben değişmeye başlıyorum. "
Sarp, bu son sözünü söylerken arabanın içinde ki Sedef'e bakarak konuştu. Sarp, Körfez'in yanından uzaklaşırken Eda geldi Körfez'in yanına. Sarp, Eda'ya gitmek üzere olduklarını söyleyince Eda " Siz gidin. Ben taksiyle gelirim. " deyip banka doğru yürüyen Körfez'e doğru gitti. Sarp çok üstelemeden arabasına bindi ve hep birlikte hastanenin önünden uzaklaştılar. Körfez'in gözleri hastanenin hiç sönmeyen ışıklarında, aydınlığın içinde ki karanlıktaydı. Oturduğu banktan Arşın için dualar ediyordu. Onun iyi olduğunu bilmek bile korkusunu azaltmaya yetmiyordu. Eda gelip yanına oturdu. Körfez, Eda'yı görünce bir anda ayağa fırladı ve onunla olabilecek en ağır şekilde yüzleşti. Eda'da ayağa kalktı. Artık saklayacağı hiçbir şeyi yoktu.
" Doğru söyle, sen mi ittin Arşın'ı? "
" Ne? "
" Merdivenlerden sen mi ittin? "
" Körfez, saçmalama. Cani miyim ben? "
" Odama geldin. Kavga ettik. Ben sana çıkıştım. Sen de sinirini boşaltmak istedin. O sinirle Arşın'ın yanına gittin ve onu ittin. "
" Arşın uyanınca sorarsın ona. İtmiş miyim, itmemiş miyim? "
" Anlat o zaman. Nasıl oldu? "
" Ben sana aşık olduğumu Arşın'ın söylediğini düşündüm. "
" Barış söyledi. "
" O da öyle söyledi zaten. Ben de inanmadım. Aramızda küçük bir tartışma çıktı. Ben onu kolundan tutuyordum. Bir anda kolunu çekince dengesini kaybedip düştü. Yemin ederim ki ben itmedim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR BEYAZ
RomanceHer aşkın hikayesini ayrılık yazar... 20 yaşında gencecik dünyalar güzeli masumiyeti yüzünde taşıyan bir hizmetçi kız Arşın ile öfke dolu intikam dolu acı dolu kalbi katı aşka düşman evin oğlu Körfez'in aşkı arama hikayesi... İmkansız olan aşk değil...