KAR BEYAZ

BÖLÜM 64

Arşın, bu gece hiç uyumamıştı. Uyuyamamıştı. Çünkü o gecenin sabaha dönüşmesini hiç istemiyordu. Günlerce Eda ile Barış'ın bomba etkisi yaratan ani evliliği konuşuluyordu her bir tarafta. Arşın ise bu duruma hiç yorum yapmıyor. Sessizce bir köşede kendi içinde Körfez'in yaklaşan nişan gününün ızdırabını çekiyordu. Arşın için bir hayli karanlık olan o gün gelip çatmıştı. Sabah evde sıkıcı bir koşuşturmaca vardı. Hazırlıklar sürüyordu. Arşın bu hazırlıkları ölü bakışlı gözlerle seyrediyor. Canının yanışını gizliyor, kimseye bir şey belli etmiyordu. Güçlü durmaya çalışırken kendini çok zorluyordu. İçinde ki acı büyüdükçe büyüyor, şaha kalkıyordu. Sedef yanına gelip konuştu Arşın'la. Leyla Hanım'da kulak kesilmiş, onları dinliyordu.

" İyi misin Arşın? "

" Değilim. "

" Seni böyle görmek çok üzüyor beni. Sevdiğim herkes acı çekiyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum. "

" Bazen başkaları yüzünden acı çekeriz. Bazen de biz sebep oluruz çektiğimiz acılara. "

" Senin ki hangisi? "

" İkisi de galiba!!! "

" Kendini mi suçluyorsun? "

" Kendimi suçluyorum. "

" Neden? "

" Konuşamadım. Konuşsaydım, en başından anlatsaydım başka olurdu her şey. Körfez bir yolunu bulurdu. Bizi kurtarırdı. "

" Hâlâ geç değil!!! Git, anlat!!! "

" Keşke anlatılacak bir şey olsaydı. "

" Değmez Arşın. Hiçbir şey için böyle acı çekmeye değmez. Bak, sonra çok geç olur. En büyük örnek karşında duruyor. Yıllarca Sarp'a duygularımı söyleyemedim. Hislerimi anlatamadım. Ne oldu sonra? Onun hayatının seyircisi oldum. Sonra bir gün gittim, anlattım. İlan-ı aşk derler ya, ondan... Bir anda bana karşı değişmeye başladı. Beni görmeye başladı. Belki de beni sevmeye başladı. Bir sürü sebebi olabilir insanın ama o sebeplerin hepsi sadece vakit kaybı!!! Beş dakika sonramızın garantisi yokken bence aşkı böyle harcama. "

Arşın, sabahtan beri güçlü durmaya çalışırken Sedef'in sözlerinden sonra pes etti. Engellemedi bu defa gözyaşlarının akmasını...

" Gidiyorum ben!!! "

" Körfez'e mi? "

" Yapma diyeceğim. Nişanlanma o kızla diyeceğim. "

Arşın, koşarak çıktı mutfaktan. Körfez'in odasına doğru yürümeye başladı. Odaya yaklaştığında odanın kapısı açıktı ve Yavuz Bey içerdeydi. Yavuz Bey, Arşın gelmeden biraz önce ilk defa Körfez'i uyandırmak için zaten uyanık olan Körfez'in odasına girmişti. Yavuz Bey, odaya girdiğinde Körfez, yatağında öylece tavanı seyrediyordu. Babasının içeri girip başına dikildiğini bile çok sonradan farketmişti. Çünkü onun da aklında bir tek Arşın vardı. Bunca zaman hiçbir şey öğrenememiş, gerçeğe yaklaşamamıştı. Ama yine de Arşın'ın masum olduğunu biliyordu. Bunu bile bile nasıl nişanlanırdı bir başkasıyla? Hem de babası Yavuz Bey'in zoruyla? Körfez ile Yavuz Bey, Arşın'ın onları dinlediğinden habersiz konuşmaya başladılar.

" Körfez!!! Bugün senin nişanın var. Sen daha yatıyor musun? "

" Bugün benim nişanım değil, senin iş anlaşman var babacığım!!! "

" Uzatma, hadi kalk. Bahar ve ailesi nerdeyse gelir. "

" Doğru, bekletmeyelim. Gerçi sen Bahar'la değil, Bahar'ın babası Sedat Bey ile daha çok ilgileniyorsun ama olsun!!! "