BÖLÜM 38

521 17 1
                                    

Her aşkın hikayesini ayrılık yazar. Mutlu aşklar var mıdır dünyada, yaşanmış mıdır? Elbette vardır, yaşanmıştır. Ancak efsane olanlar başkadır. Tarih mutsuzları yazar diye boşuna dememişler. Kolay aşk kimin umrunda ki? Engeller olacak. Savaşın içinde yaralarına rağmen direnip duracaksın. Çok seveceksin. İçerden, derinden... Yakından öpeceksin. Uzaktan özleyeceksin. Onsuz kalacaksın ama hep onunla olacaksın. Teni tenine değecek. Bir ateş olupta yakacak seni. Razıysan yanmaya sen aşıksın. Kaçıyorsan yanmaktan sen aşık değilsin. Yanmayı seçenedir aşk. Bir tohum kadar karışık, bir gökyüzü kadar kuralsız, bir rüzgar kadar deli dolu...

Körfez için o bir hafta çok değerliydi. Leyla Hanım'a verdiği sözü tutup Arşın'ın hayatından çıkmak için çok az zamanı kalmıştı. Her an, her saniye çok kıymetliydi. Körfez'in Arşın'ı kendinden nefret ettirmek için yalnızca iki günü kalmıştı ki o gün oldukça farklı geçti herkes için. Sarp, motoruyla çıktıktan sonra malikanenin biraz uzağında beş kişilik bir grup Sarp'ın önünü kesti. Sarp, motorundan inip onlarla kavgaya tutuşsa da gücü yetmiyordu. Mesele kız meselesiydi. Sarp yine başını belaya sokmuş ve zor durumdaydı. O esnada arabayla malikaneden çıkan Körfez Sarp'ın bir grup tarafından zorbalandığını gördü. Hemen arabasından inip yardıma koştu. Sarp, Körfez'i görünce hafif gülümsedi ve grupla kavga etmeye birlikte devam ettiler. O esnada yine Arşın'ı görmek için malikaneye gelen Dağhan kavgayı görünce koşarak geldi ve kendini kavganın tam ortasında buldu. Üçe beşlerdi artık. Kavga büyüdükçe büyürken bıçağını çıkarıp Sarp'a uzatan genci gören Dağhan Sarp'ın önüne geçerek hafif yaralandı. Dağhan bıçaklanınca korkuya kapılan grup motorlarına atlayıp korkup giderken Dağhan feryat figan içindeydi.

" Kan akıyor, kan!!! Bir şey yapın lan, lan bir şey yapın!!! "

Körfez, Dağhan'la pek muhatap olmak istemiyordu. O yüzden Sarp konuştu.

" Sana kavgaya karış diyen oldu mu? Hem sen kimsin? "

Körfez Sarp'ı kolundan tutarak biraz ileri götürdü.

" Arşın'ın çok uzaktan bir tanıdığı... Zaten yarası derin değil. Git bir hastaneye pansuman yaptır. Durumu polislere de anlat. Evdekiler bilmeden çözelim. "

" Tamam, ben hallederim. "

" Neyin kavgasıydı peki bu? "

" Sevgilisi olan bir kıza yürüdüm. Tüm mevzu bu. "

" Bir uslu dur Sarp ya, bir uslu dur. "

Körfez ile Sarp konuşurken yakarışlarını sürdüren Dağhan ufak bir sıyrığın acısıyla bağırmaya devam etti.

" Ölüyom burda, ölüyom. Ambulans mı çağıracaksınız, özel uçakla beni hastaneye mi yetiştireceksiniz? Ne yapacaksanız yapın bir an önce. "

Körfez, Arşın'dan dolayı zaten sinirdi Dağhan'a, iyice sinir oldu. Sarp'a arabasının anahtarını verip eve döndü. Dağhan'ın Sarp'ın hayatını kurtarırcasına bıçaklanması hem Körfez için hem Arşın için tetikte bekleyen bir felaketin habercisiydi. Düşman uzaktayken savaşmak kolaydır çünkü. Ama yanı başındayken seni ne zaman öldüreceğini asla bilemezsin.

***

Artık son gündü Körfez için. Arşın'la geçireceği son gün... Sabah erkenden odasına gelen Leyla Hanım, Körfez'i sıkıştırmaya devam ediyordu. Körfez zaten yorgun, Körfez zaten bitkin. Leyla Hanım'da hiç izin vermiyordu ki azıcık nefes alsın.

" Ne zaman ayrılacaksın Arşın'dan? Bir hafta dedin, tamam dedim. Bugün yarın dedin, bekledim. Hadi artık. Bitir şu işi. Sana daha fazla bağlanmadan bitir şu işi. "

KAR BEYAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin