Keşke çocuğumun babası sen olsaydın... Eda'nın itirafı bir gerçek gibi hepsinin ortasında duruyordu. Körfez'e karşı duyduğu karşılıksız aşk bir nefeste çıktı ağzından. İçinde tutmanın ağırlığı bir yüktü artık omuzlarına. Yükleriyle çabuk nefesi tükenir insanın. Nefessiz kalmak çok kötüdür. Ölmezsin ama boğulursun. Oysa ki Eda nefessiz kalmayı tercih etti.
" Körfez, dünden beri Arda'yla çok ilgilenince öyle söyledim. "
Sarp'ın o cümleye karşı sorduğu soruya verdiği yalan cevaptı bu Eda'nın. Çünkü gerçekten de bebeğinin babasının Körfez olmasını isterdi. Aşık olduğu adam... Sarp, Eda'nın açıklamasına inanmadı ama şimdilik inanmış numarası yaptı. Arşın ise Sarp'la aynı değil birbirine benzer şeyler düşünüyordu. Telefonunu odada unuttuğunu, almak için geldiğini söyleyerek telefonunu alıp çıkıp gitti. Körfez'de baktı ki Sarp Arda Bebek'in durumunu sormayacak, kendisi kısaca durumunun iyi olduğunu söyledi ve o da odayı terk etti. Körfez, Eda'nın kurduğu o cümlede bir anlam aramamıştı. Bu yüzden de üstünde çok durmadı. Asıl gerilim ise önce Arşın, sonra Körfez odadan çıktıktan sonra başladı. Sarp ile Eda arasında...
" Ne demek ya? Keşke çocuğumun babası sen olsaydın ne demek? "
" Söyledim ya... Sen yoktun, yine yoktun. İhtiyacım olduğu hiçbir zaman sen yoksun. Arıyoruz açmıyorsun. Ulaşamıyoruz sana. Dünden beri ateşler içindeydi Arda. Sen babası olarak partilerde eğlenirken Körfez sabaha kadar Arda'nın başında bekledi. Bu yüzden öyle söyledim. "
" Körfez Bey'i nasıl onure etmiştir şimdi bu laf!!! "
" Suçlu aramayı bırak Sarp!!! Nerdeydin? Yine nerdeydin? "
" Sana ne Eda? Sana ne? Gördüğüm kadarıyla Arda iyi. "
" O senin çocuğun!!! O ikimizin çocuğu!!! Ona canın istediğinde babalık yapıp canın istemediğinde ondan bıkamazsın. "
" Ben bu yaşta baba olmak istemiyordum ki. "
" Beni ve Arda'yı hayatında birer hata olarak görüyorsun, değil mi? "
Eda, Sarp'a arkasını döndü. Sarp biraz bekledi. Sonra da Arda'ya biraz bakıp odadan çıktı. Eda hıçkırıklara boğuldu Sarp çıktıktan sonra. Sarp ise öfkesini kontrol edemiyordu. Salonda Körfez'le karşılaşınca öfkesinin birazını da Körfez'e kustu.
" Eda'nın iyilik meleği oldun. Tebrikler!!! "
" Sarp!!! Sana acımak istemiyorum. "
" Acınacak halde miyim? "
" Kaçıyorsun!!! Zoru görünce kaçıyorsun!!! "
" Benim yaşım kaç başım kaç? Babayım ben!!! Olmuyor, üstümde durmuyor!!! "
" Sen seçtin Sarp!!! Kimse seni hiçbir şeye zorlamadı. Benim yerime senin dün onların yanında olman gerekirdi. Senin yapmadıklarını ben yaptım diye suçlu göremezsin beni. "
" Suçlamıyorum. "
" Bu tavrın, bakışların ağzından çıkan iki kelimeden daha dürüst. "
" Çocuğumun annesi üvey abime keşke çocuğumun babası sen olsaydın dedi. Ve ben bunu kulaklarımla duydum. Az bile tepki verdim bence. Ortalığı yakıp yıkmam gerekirdi. "
" Dün gece Eda'nın yanında olsaydın belki de sana iyi ki Arda'nın babası sensin derdi. Ama önceki akşamlarda olduğu gibi yine sen onun yanında değildin. Senin annen baban seni terkedip gittiler. Böyle bir acıdan gelip nasıl aynısını masum bir bebeğe yaşatacak kadar acımasız olabiliyorsun? Ben de bunu anlamıyorum Sarp. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR BEYAZ
RomanceHer aşkın hikayesini ayrılık yazar... 20 yaşında gencecik dünyalar güzeli masumiyeti yüzünde taşıyan bir hizmetçi kız Arşın ile öfke dolu intikam dolu acı dolu kalbi katı aşka düşman evin oğlu Körfez'in aşkı arama hikayesi... İmkansız olan aşk değil...