BÖLÜM 74

186 7 0
                                    

Körfez için ölüm gibi bir şeydi o yaşadığı an, sakat kaldığını, yürüyemediğini anladığı o an... Sesiyle inledi tüm koridorlar, sesiyle!!! Arşın, Körfez'in sesini duyar duymaz tekrar döndü odaya... Odaya geldiğinde kapının eşiğinde ağlamaklı duran Yavuz Bey'i ve Körfez'i sakinleştirmeye çalışan doktorları gördü. Körfez'in acı acı dile gelen sorularını duydu.

" Neden kalkamadım ayağa? Neden bir şey hissetmiyorum? "

Doktor Bey, Körfez'e durumu anlattıkça Körfez'in acısı katlandı. Arşın'ın kalbi parçalara ayrıldı. Körfez'in canlı canlı ölümüne şahit olmak ve hiçbir şey yapamamak hiç kolay değildi. Körfez, duydukları karşısında bağırmayı bıraktı. Başını, gözlerini bir boşluk bulup oraya dayayıp sessizliğe gömüldü. Bu sessizlik Arşın'a zulümdü. Bu sessizlik insanı yok ederdi. Sustu Körfez. İsyan etmedi. Artık sustu. Bu suskunluk, polislere onu vuranın adını verene kadar devam etti. Körfez, onu vuranın Aslıhan Hanım olduğunu söyleyince Yavuz Bey daha beter kendini suçlamaya başladı. Arşın, Körfez'in suskunluğunda boğuluyordu. Aslıhan Hanım'a nefret dahi kusamıyordu. Yavuz Bey'in sitemleri dışında ses yoktu odada. Çıt çıkmıyordu. En sonunda dayanamadı Arşın ve Körfez'in gözlerinin gördüğü tarafa tam karşısına geçip onunla konuşmaya çalıştı.

" Aslıhan cezasını çekecek. Bu yaptığının bedelini ödeyecek. Misliyle ödeyecek. Sen de ayağa kalkacaksın. Doktoru sen de duydun. Kalıcı demiyor. Geçiciymiş. Sen çok güçlüsün. Neler atlattın şu hayatta? Neler seni yıldıramadı? Sen bunu da atlatırsın!!! Birlikte bunun da üstesinden geleceğiz. "

" Komik olma!!! Gülmüyorum. Baksana!!! "

" Benim aşık olduğum adam bu kadar çabuk kendini bırakmaz. Pes mi ediyorsun? "

" Ben ayağa kalkacağım. Yeniden yürüyeceğim. Yere daha sağlam basacağım. Ama bunları yaparken senin yanımda olmanı istemiyorum. Seni istemiyorum. "

Körfez'in ruhu bedenden ayıran sözü Arşın'ı darmadağın etti. Yavuz Bey, bir hayli şaşırarak ayağa kalktı. Arşın, Körfez'in o çok alışkın olduğu öfkesiyle yine başbaşaydı.

" Sen bu durumdayken seni asla yalnız bırakmam. Kovsan da gitmem!!! "

" Git!!! Git Arşın!!! Sen annemin günlüğünü çaldığında ben zaten öldüm. Aslıhan'ın sıktığı iki kurşun bile senin yaptığın şey kadar acıtmadı canımı. Şu bacaklarım tutmuyor ya şimdi... İnan, hiç aciz hissetmiyorum kendimi. Asıl acizliğim senmişsin. Sana olan aşkımmış. Gözünü kırpmadan annemden kalan son şeyi yok edeceğini bile bile halana verdin. Beni düşünmedin. O yüzden git!!! Affedemiyorum seni. Bir zavallı gibi karşındayım senin. Git, git!!! Sana bakmak istemiyorum. Beni böyle görmeni istemiyorum. "

Arşın, çok istedi ama orda kalamadı. Körfez'in yanında kalamadı. Körfez'in sözleri içini çok acıtmıştı. Onu anlayıp ona hak vermesine rağmen acıyordu içi. Kalbine Körfez tarafından saplanan kaçıncı oktu bu? Üstelik bu defa sonuna kadar hak ettiğini düşünüyordu. Bu acıların en büyüğüydü. Körfez'in yanından ölü bir bedeni üstünde taşır gibi ayrılıp giderken koridorun sonunda Sarp ile çarpıştı. Bir şey söylemeden yürümeye devam etti. Arşın'ın perişan halini gören Sarp ne olduğunu anlamadı. Körfez'in yanına gitmek için adımlar attı. Ve kendini Körfez ile Yavuz Bey'in konuşmalarının tam ortasında buldu.

" Körfez!!! Oğlum!!! Sana çok yüklenmek istemiyorum ama Arşın'a böyle davranman hiç hoşuma gitmedi. O kız günlerdir uyku uyumuyor. Nefes almayı bile unuttu. Perişan oldu, sana bir şey olacak diye aklı çıktı. Nasıl korktuğunu ben gördüm. Sana kan verdi. İki saniye bile düşünmedi. Karşılığı bu olmamalıydı. Neden onu üzdün? Bu sözleri neden söyledin ona? "

KAR BEYAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin