İnsan bazen herkesi yener de, kendini yenemez. Kalbiyledir en büyük savaşı, bunu bile bile galip gelemez. İnsan en çok kendinden kaçar çünkü, kendi yaradılışından, var oluşundan... Oysa çoğu zaman yakalanmak için kaçarız. Kaçıyor gibi görünürüz ama aslında peşimizden gelen bizi yakalasın isteriz. Körfez, Arşın'dan kaçtı ama bir yandan da onun tarafından yakalanmak istedi. Geriye doğru bir kaçıştı onunkisi... Şimdi yine görünürde kaçıyor, gözleriyle kaçıyor ama gerçeği öyle değil. Gerçeği şu ki... Körfez, Arşın'a yakalanmak için ondan kaçıyor...
***
Körfez, yattığı yerden Arşın'a bakar bakmaz onu yok saydığını kanıtlamak için şöyle bir hamlede bulundu.
" Kumandayı uzatır mısın? "
Arşın, tam kalkacakken onu durdurdu.
" Sen değil!!! Babam uzatsın, ondan istedim. "
Arşın'ın yüzü düştü. Yavuz Bey, bir yandan kumandayı alıp Körfez'e verirken bir yandan da bakışlarıyla Arşın'ı rahatlatmaya çalışıyordu. Körfez ise bu bakışmaları görüp ortamı daha çok germek istedi. Bunu da iğneli sözleriyle yapmaya çalıştı.
" Çok sıkıldım yatmaktan!!! Benimki de laf!!! Yatmayıp ne yapacağım başka? Ayağa kalkıp halay mı çekeceğim? Zeybek mi oynayacağım? O kadar uçmaya da gerek yok. Şu pencereye kadar gidebilecek miyim mesela? Yapabileceğim tek şey televizyon izlemek... İşte ben bu kadarım... "
Arşın dayanamadı ve Körfez'i teselli etmek istedi. Körfez'in sözlerinin ağırlığı altında ezilen Sarp, Barış ve Yavuz Bey ise bu ana tanıklık etmekten başka bir çare bulamıyorlardı.
" Öyle söyleme Körfez!!! Doktorunla yine konuştum. Umutlu konuşuyor. Sadece biraz sabır!!! "
" Sabır!!! Bu son zamanlarda duyduğum en saçma şey!!! Neye sabredeceğim ben? Nasıl sabredeceğim? Bana nasıl acıyarak baktığınızı görüyorum. Bir zavallıya bakar gibi... Çok acıklı!!! "
" Hayır, yok öyle bir şey... "
" Tabi Arşın, tabi ki yok. Çünkü çok iyi oynuyorsunuz rolünüzü hepiniz. Hiç hissettirmeden... Ama ben anlıyorum. Bana yalan söylemeyin. Beni kandırmaya çalışmayın. Sen de git Arşın. Git dedikçe burdasın. İstemiyorum ya seni. Bırak beni, git!!! Git!!! "
Arşın, Körfez'in gözlerinin içine baktı ve tek bir soru sordu.
" Ben aynı durumda olsaydım sen gider miydin? Bırakıp elimi gider miydin? Yanımda olmaz mıydın benim? Gider miydin? Git dedim diye gider miydin? "
Körfez, Arşın'ın bu sorusundan sonra sustu. Öfkeli halinden bile eser kalmadı. Tek bir kelime etmedi. Yalnızca gözleri doldu. Arşın anlamıştı anlayacağını...
" Aldım ben cevabımı. Gitmezdin. Bir saniye bile ayrılmazdın yanımdan. Ayrı bedenlerde aynı acıyı çekerdik. Şimdi neden aynısı olmasın? Neden ben gideyim? Burdayım Körfez!!! Burdayım!!! Bedenimle, yüreğimle, kalbimle, aşkımla burdayım!!! "
Körfez, Arşın'ın sözlerinden çok etkilendi ama hiç belli etmedi. Sanki hiç etkilenmemiş gibi televizyon ile ilgileniyormuş gibi yaptı. Yavuz Bey, Sarp ve Barış ise gülümseyerek seyrettiler Arşın'ın dünyalar güzeli inadını, Körfez'e kök söktürmesini... Arşın, o an Körfez'in yanından uzaklaşıp Yavuz Beylerin yanına geldi. Onlara hastanede kendisinin kalacağını, çok yorgun olduklarını, gidip eve dinlenmeleri gerektiğini söyledi. Kolay kabul etmeseler de en nihayetinde kabul edip gittiler. Onlar gittikten hemen sonra televizyondan kendi haberini gören ve Aslıhan Hanım'ın hâlâ yakalanmadığını duyan Körfez yeniden sinirlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR BEYAZ
RomanceHer aşkın hikayesini ayrılık yazar... 20 yaşında gencecik dünyalar güzeli masumiyeti yüzünde taşıyan bir hizmetçi kız Arşın ile öfke dolu intikam dolu acı dolu kalbi katı aşka düşman evin oğlu Körfez'in aşkı arama hikayesi... İmkansız olan aşk değil...