İnsan er ya da geç kaçtığına yakalanır. Kural demeyelim de kaderin cilvesidir bu. Çünkü geçmişin keskin tırnaklarıyla inşa edilir geleceğin binaları... Geçmişi olmayanın bugünü olabilir mi? Geçmiş geride bırakılabilir mi? Yaralarıyla var olan bir şeydir üstelik. O yaralar sarılmadan nasıl iyileşir insan? Herkes biraz geçmişine tutsaktır. Aslıhan gibi... O, herkesin geçmişinde bir yerdeydi. Hiç olmaması gereken biriydi. Şimdi kaçmak yok. Gitmek yok. Hesap vakti!!! Hesaplaşma vakti!!!
***
Aslıhan, elinde ki silahı bütün herkese doğrultarak içeri girdi. Kapıyı örttü. Hepsinin aklında tek bir soru vardı. Arda Bebek nerdeydi ve neden yanında değildi? Sarp ilk olarak korku içinde bu soruyu sordu.
" Arda nerde? ( Bağırarak ) Arda nerde? "
Aslıhan, kulakları sağır olmuş gibi duymuyordu. Sesinin en yüksek çıkan tonuyla emirler yağdırıyordu.
" Geçin hepiniz şuraya!!! Hadi!!! Çabuk!!! Aranızda mesafe bile kalmayacak. Dip dibe oturun hepiniz!!! Hadi dedim size!!! Çabuk!!! Çabuk!!! "
Aslıhan'ın dediğini yaptılar. Körfez'in gözleri büyüleyici bir nefrette ancak elleri Arşın'a kalkan olmuş vaziyetteydi. Aslıhan'ın istediğini yaptıktan sonra Sarp tekrar sordu.
" Arda niye yok yanında? Nerde? Arda nerde? Cevap versene Allah'ın cezası!!! Cevap ver!!! "
Aslıhan, oldukça sinir bozucu bir şekilde gülüyordu.
" Uslu durursanız belki söylerim. Gerçi burdan hiçbirimiz sağ çıkamayacağız. Yani siz Arda'nın nerde olduğunu hiç öğrenemeyeceksiniz!!! "
Körfez bağırarak...
" Delirdin mi sen? Söyle... Arda'ya ne yaptın? "
Aslıhan, ürkütücü derecede rahattı.
" Başımı ağrıtırsanız asla söylemem. Bir susun ya, azıcık susun!!! Bir hoşgeldin deyin. Çay mı içerim, kahve mi içerim, bir sorun. Böyle olmaz ki!!! Hemen saldırıyorsunuz!!! Gerçekten böyle olmaz!!! "
Arşın'ın da merak ettikleri vardı.
" Sen nasıl girdin içeri? Güvenlik yok muydu? Nasıl elini kolunu sallaya sallaya girdin içeri? "
" Bunu mu merak ediyorsun gerçekten Arşın'cığım!!! Çok merak ediyorsan söyleyeyim. Güvenlik artık yok. İçeri girmek için kafasına sert bir cisimle vurdum. Çok kan aktı. Umarım ölmemiştir!!! "
Bu acı sözünden sonra korkunun yanında gözyaşı da belirdi. Arşın hıçkırıklarla...
" Manyaksın sen, manyak!!! "
" Aşk olsun güzelim. Yeni mi anladın? Beni çok hafife almışsınız. Hem de çok!!! Ben Körfez'i iki kurşunla vuran kadınım. ( Körfez'e bakarak ) O günden sonra ilk kez görüyorum Körfez'i!!! Vay be!!! Helal olsun bana!!! Ne biçim vurmuşum? Sakat bırakmışım!!! Öldürememişim ama daha güzelini yapmışım. Süründürmüşüm. Seni böyle görmek moralim açısından çok iyi oldu Körfez!!! "
Körfez'in artık ona tahammül edecek hali yoktu. Sinirlenmekten başka da elinden hiçbir şey gelmiyordu.
" Ruh hastasısın!!! Sen tam bir ruh hastasısın!!! Bana bak, iyi bak, gözlerime bak, gözlerimin içine bak!!! Ben bu halde bile senden daha iyiyim. Çünkü ben bir gün yürüyeceğim. Ama sen hiçbir zaman iyi olamayacaksın. Sürünen ben değilim, sensin!!! "
Körfez'in demir yumruk sözleri Aslıhan'ı çok gerdi. O an bir boşluğa düştüğünü anlayan Barış ona en yakın olan Cenk'e kaş göz hareketi yapınca Cenk yavaşça Aslıhan'ın arkasına geçmeye çalıştı. Ancak Aslıhan bunu farketti ve Cenk'i Leyla Hanımların üstüne itti. Silahını delirmiş gibi herkese sıra sıra doğrultarak bağırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR BEYAZ
RomanceHer aşkın hikayesini ayrılık yazar... 20 yaşında gencecik dünyalar güzeli masumiyeti yüzünde taşıyan bir hizmetçi kız Arşın ile öfke dolu intikam dolu acı dolu kalbi katı aşka düşman evin oğlu Körfez'in aşkı arama hikayesi... İmkansız olan aşk değil...