Günün ilk ışıklarının en loş yansımasıydı bu sabah. Her sabah gibi aynı, her sabahtan farklıydı. Bir önceki günün devamı, bir sonraki günün öncesi gibiydi. Malikanedeki herkes günün ilk ışıklarıyla beraber gecenin bitmesinin ardından uykularından uyandılar. Körfez'in uyanışı biraz farklıydı. Çünkü o erkenden çalan telefonun sesiyle uyanmıştı. Arayan Barış'tı. Körfez'le konuşup ona kendini affettirmek istiyordu. Ancak Körfez tabi ki de telefonu açmadı. Üstüne bir de Begüm ile Alper'i engellediği gibi Barış'ı da engelledi. Körfez Barış'a çok kızgındı. Arkasından iş çevirmesini kabul edemiyordu bir türlü. Barış'ı engelledikten sonra yataktan kalktı ve saatine baktı. Bugünün onun için ayrı bir anlamı vardı. Şebnem Teyze'si gelecekti. Bunun için ayrıca heyecanlıydı. Hazırlandıktan sonra kahvaltı masasına gitti. Şebnem Hanım'ın gelişini sessiz sedasız içinden kutluyordu. Körfez, kahvaltı masasına gittiğinde henüz kimse masada değildi. Salon bomboştu. O an anladı heyecandan biraz erken kalktığını. Arşın girdi içeri kahvaltı masasını hazırlama niyetiyle o esnada. Körfez, Arşın'ı görünce pencereye doğru yaklaştı ve pencereden bakmaya başladı Arşın'a bakmamak için. Arşın bu durumun farkındaydı ama Körfez'e kırgın olduğu için hiç oralı olmadan işini yapmaya devam ediyordu. Aralarında soğuk rüzgarlar esiyordu. Körfez yanlış anlaşılmaların esaretinde, Arşın ise kırılan kalbinin gölgesindeydi. Arşın, hazırlık yaparken Sarp girdi içeriye. Her zamanki gibi ukala bir tavırla.
" Ooo!!! Güne bu güzellikle başlamak!!! "
Körfez'in gözlerinden ateş çıkıyordu ama bakışlarını çok güzel saklıyordu. Arşın, Sarp'la yüz göz olmadan işine devam etmeye çalışırken Sarp susmuyordu.
" Senin gibi güzel bir kızı hizmetçi yapan hayat bana neler neler yapmaz? Hadi ama Arşın!!! Laflayalım biraz işin bitene kadar. "
Körfez, bir anda güya durduğu pencereden yüzünü çekerek Arşın ile Sarp'a döndü bir hışımla.
" Eda uyanmadı mı? "
Körfez'in Eda adı altında yaptığı bu çıkış içerisinde bir sürü duygu barındırırken Eda'da geldi.
" Uyandım. Burdayım. Ne oldu Körfez? Yollarımı mı gözlüyorsun? "
Körfez, istifini hiç bozmadı.
" Yok, sordum sadece. "
Arşın, Selim belasıyla uğraşırken bir yandan Sarp'ın aşırıya kaçan hâl ve tavırlarıyla uğraşmak zorunda kalıyordu. En kötüsü de Sarp patronlarından biri olduğu için hiçbir şey diyemiyordu.
" Benim işim bitti. Afiyet olsun!!! "
Salondan çıkıp gitti Arşın. Körfez ona bakıyordu tamamen görüş alanından çıkana kadar. Sarp'a da kötü bir bakış atmayı ihmal etmiyordu. Eda ise masumca Sarp'dan sandalyesini çekmeyi bekliyordu. Oysa Sarp kendisi oturarak kabalıkta sınır tanımıyordu. Körfez bu durumu farkedip Eda'nın sandalyesini çekip oturmasına yardımcı oldu. Aslıhan Hanım ile Yavuz Bey'de gelince kahvaltı başladı. Körfez kahvaltı boyunca çok keyifliydi. Şebnem Hanım'ın şimdi keyifle kahvaltı yapan babası ile teyzesinin keyfini kaçıracağını çok iyi biliyordu. İçinde tuhaf bir huzur kıpırtısı vardı. Üstelik kendisi için mutlu, onlar için mutsuz olan bu haberi onlara vermiyordu. Kahvaltı masası Eda ile Sarp'ın diyalogları ile devam etti.
" Doktora gitmemiz gerek bugün Sarp. Randevum var. "
" Tamam, sen git Eda. Ben niye geliyorum? "
" Sen bu bebeğin babasısın ya. "
" Ama senin kocan değilim. "
" Ne olacak sanki gelsen? Öncekilerin hiçbirine gelmedin zaten. "
" Bak, kendin diyorsun. Hiç gelmemişim. Demek ki yine gelmeyeceğim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR BEYAZ
RomanceHer aşkın hikayesini ayrılık yazar... 20 yaşında gencecik dünyalar güzeli masumiyeti yüzünde taşıyan bir hizmetçi kız Arşın ile öfke dolu intikam dolu acı dolu kalbi katı aşka düşman evin oğlu Körfez'in aşkı arama hikayesi... İmkansız olan aşk değil...