KAR BEYAZ

BÖLÜM 53

Hayatta kalmak için ne yapmalı? Çok mu sevmeli? Çok mu sevilmeli? Sevgisiz geçen bir hayat suda çırpınıp durmaz mı bir ömür? Peki o zaman neden acı verir aşk insana? Bu kadar güzel, saf, kimseye zararı olmayan bir duygu neden acı verir insana? Çünkü aşkın düşmanları olur çoğu zaman. Kendi sevilmemişliklerin acısını gerçekten seven insanlardan çıkarırlar. Aşkı lanetlerler kendi kötü karanlık dünyalarında. Oysa aşk özgürlüğü sever. Başka duyguların kanatları altına girmeyi sevmez. Aşkı özgür bırakmayan daima yenilir. Yenildiği şey yine aşktır...

                               ***

Körfez ile Arşın'ın bakışmaları öylece devam etti. Selim olduğu yerde öylece kalmıştı. Belki de Arşın tarafından kaldırılmayı bekliyordu. Ancak Arşın öyle birine asla elini uzatmazdı. Körfez, Selim ile Arşın'ın yanından geçip gitti. Öfkesini de yanına alarak gitti. Arşın, Körfez'in arkasından hüzünlü gözlerle bakarken en nihayetinde Selim yerden kalktı. Kanayan kaşına dokunarak çok sızladığını söylüyordu. Arşın'la konuşmaya çalışıyordu.

" Gör!!! Aşık olduğun adamı gör!!! İstediği olmayınca bunu yapıyor. Saldırıyor. Öfkesini kontrol edemiyor. Bak, beni ne hale getirdi. "

" Keşke bir tane daha vursaydı. "

" Ne? "

" Bir de diğer gözüne vursaydı. "

" Arşın!!! Ne diyorsun sen? "

" Günlerdir yapmak isteyipte yapamadığım şeyi Körfez yapmış sana. Sen bunu çoktan hak ettin. "

" Avcumun içindesin. Sus istersen. Beni sinirlendirmenin sonuçları hiç iyi olmaz. "

" Körfez'i sinirlendirmenin sonuçları da senin için hiç iyi olmuyor. Gücün bana yettiği için güçlüsün. Az önce yerde bir böcekten farksızdın. "

Arşın, bu afili sözlerinden sonra Selim'in yanından uzaklaşıp gitti. Selim ise Arşın'ın arkasından bakarken gözlerinde bir tebessüm vardı. Arşın'ın onu alt edişine sinirlenmemiş de, onun bu asi hallerinden etkilenmiş gibi bakıyordu. O esnada Selim'in yanına gelen Aslıhan Hanım, onun Arşın'ın arkasından nasıl baktığını gördü ve bu görüntü hiç mi hiç hoşuna gitmedi. Selim'e kaşına ne olduğunu sorduğunda Körfez'le Arşın için kavga ettiklerini öğrenip belli etmese de içten içe Arşın'a bilendi. Aslıhan Hanım'ın sinsi yüz hatları onun bütün kötü duygularını ele veriyordu. Kocasını aldatan o değilmiş gibi çok rahattı. Bu rahatlık en çokta Arşın için rahatsız ediciydi. Aslıhan Hanım'ı her gördüğünde ondan daha fazla nefret ediyordu. Körfez ile babasının arasını bu kadar açan da zaten Aslıhan Hanım'dı. O olmasa hiç şüphesiz ki Körfez mutlu bir ailede mutlu bir çocuk olarak büyümüş olacaktı. Annesini yitirmiş olmayacaktı. Babasıyla böylesine kanlı bıçaklı olmayacaktı.

                              ***

Körfez, o öfkeyle babası Yavuz Bey'in odasına gitti. Kapıyı tıklatmadan içeri girdiği için Yavuz Bey sert çıksa da konuşmanın ana metni başkaydı. Körfez belki de yıllar sonra ilk defa babasıyla bu denli çetin bir yüzleşmenin içindeydi.

" Selim yap demiş, sen de yapmışsın. Benim dışımda herkese çok iyi bir babasın. Bravo!!! "

" Sen neden Arşın'ın gitmesini hayat memat meselesi haline getirdin? Seni anlamıyorum. "

" Sana anlatacak değilim. Sen beni boşver. Benden sana ne? Ne yaşıyorum? Ne yaşamıyorum? Neyi neden yapıyorum? Boşver beni. Sen soruma cevap ver. Selim bile mi, o bile mi benden daha önemli? "

" Körfez, Selim bana Arşın'a aşık olduğunu söyledi. Onları bu evden gönderirsen beni ölmüş bil dedi. Ne yapsaydım? "

" Selim'in duyguları çok değerli demek ki senin için. Şimdi Selim olmaz ya oldu da Arşın'la evlenmek istedi. İzin verir misin? Tamam der misin? "