Arşın ile Körfez!!! Bazen direndiler aşka karşı, bazen savaştılar, kimi zaman da yenik düşmemek için ayakta kaldılar. Şimdi sorsak ikisine de ilk ne zaman aşık oldunuz birbirinize diye ya da sorsak ilk ne zaman anladınız birbirinize aşık olduğunuzu diye, cevap gelmez. Düşünülür, bekletilir, aranır ama cevabı yoktur bunun. Bazı şeylerin cevabı olmaz çünkü bu hayatta. Arşın, Körfez'in kalbine yavaşça girdi. Onun kalbinde zamanla yer edindi. Tıpkı Körfez'in Arşın'ın kalbine yerleşmesi gibi... Birini sevince, çok sevince ne oluyor, biliyor musunuz? Gülmek için bir sebebin oluyor. Yaşamak için bir sebebin oluyor. Hayatı daha bir seviyorsun. Dünya daha bir güzel oluyor. Körfez, Arşın'ı tanımadan önce nefes alan bir canlıydı. Arşın'ı tanıdıktan sonra yaşamaya başladı. Zaman zaman birbirlerine yara oldular. Ama onlar en çok birbirlerinin yarasını saran oldular. Aşık oldular. Çok acı çektiler. Çok sınavdan geçtiler. Ama diyeceğiz ki en sonunda onlar için, Arşın ile Körfez için, diyeceğiz ki... Mutlu oldular!!!
Kız istemeden düğün olur mu? Oğlan gelecek, ailesiyle birlikte, aşırı heyecanlı gelecek ve kızı isteyecek ailesinden. Usulü böyle bu işin... Yüzler güler hep böyle tatlı bir anda. Ellerde çiçekler, çikolatalar... Kalpler çarpar hızlı hızlı... Çünkü iki hayat birbirine bağlanacaktır. İki kalp birbiri için atacaktır. Hep atıyordur da zaten artık eşini bulmanın sevinciyle bir arada olmanın gücüyle atacaktır. Arşın ile Körfez'in birbirlerine sığındıkları ilk günden bu yana kalpleri hiçbir zaman aksini söylemedi. O iki kalpte her zaman aşk vardı. Aşk yaşandı. Acısıyla, üzüntüsüyle, kavgalarıyla, tutkusuyla...
***
Kız istemeden bir gün önce Körfez, okuduğu günlüğün sonuna gelmiş, annesini ilk defa onun ağzından bizzat ondan dinlemiş, annesini daha yakından tanımıştı. Annesinin kaleminden dökülen satırlardan o kadar etkilenmişti ki Arşın'ı ilk defa onun mezarına götürdü. Annesinin mezarına... Annesinin adının yazılı olduğu mezar taşına dokundu önce Arşın ile beraber... Ardından mezarın hemen başında durup dualarını ettiler. Arşın, Körfez'in sözlerine bakışlarıyla eşlik etti. Susması konuşmasından daha anlamlıydı." Anne!!! Bak, bu Arşın!!! Oğlunun sevdiği kız, oğlunu seven kız, çok seven kız. Seni çok tanıyamadım. Çocuk aklımda kaldı hepsi. Bütün gülüşlerin beynimin bir yerinde belki ama ben bulamıyorum. Çok şey değişti anne senden sonra. Hatta buraya en son geldiğimden sonra bile çok şey değişti. Mesela ben değiştim. Şimdi çok daha sakin, çok daha kontrollü ve çok daha aşık bir adamım. Günlüğünde yazmışsın. Oğlum bir gün büyüyüp biriyle evlenecek olursa bu kişi onu çok sevsin demişsin. Seviyor anne, çok seviyor. Bir de ondan duy diye onu buraya getirdim. "
Körfez Arşın'a baktı. Arşın o anın hüznünü gözlerinde taşıyordu.
" Seviyorum. Oğlunuzu çok seviyorum Dilan Hanım. "
O andan itibaren Arşın ile Körfez arasında tatlı atışmalar yaşandı.
" Hanım mı? Anne demen lazım. "
" Derim ama sen istedin diye değil. "
" Anne ya!!! Görüyor musun şu gelinini? Bu var ya, aylarca beni peşinden koşturdu. Hatta süründürdü. Yemeden içmeden kesildim aylarca ben bunun yüzünden. Uyumadan yaşadım. Belki hayatta olsaydın biricik oğlunu bu cadı kıza vermezdin. "
" Asıl oğlunuz bana neler yaptı? Hiçbir şey bilmiyorsunuz. Kibrini geçemedim günlerce. Ördüğü duvarı aşamadım. Bana bazen o kadar kötü davranırdı ki... Görseniz acırdınız bana. Kızım evlenme oğlumla yakma gençliğini derdiniz. "
" Hiçte bile!!! Benim annem asla öyle bir şey demezdi. Anneler her zaman çocuklarının tarafını tutar. "
" İşte ben de diyorum ki, senin annen o klişeyi yıkacaktı. Gelinini oğlundan daha çok seven ilk anne... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR BEYAZ
RomanceHer aşkın hikayesini ayrılık yazar... 20 yaşında gencecik dünyalar güzeli masumiyeti yüzünde taşıyan bir hizmetçi kız Arşın ile öfke dolu intikam dolu acı dolu kalbi katı aşka düşman evin oğlu Körfez'in aşkı arama hikayesi... İmkansız olan aşk değil...