4

2.8K 153 73
                                    

Eve alma olayından bu yana yarım saat geçmişti, lakin aile hâlâ onu inceliyordu. Daha doğrusu o hoş gözlerinden gözlerini çekemiyorlardı. O anda konuşan Destan Ateş oldu ama sesinde ki heyecan belliydi.

Destan - Gözlerin gerçek mi?

Dedi utana sıkıla sorarak, Azad onların hayranlığını fark etmişti. Zaten ses tonları da onları feci hâlde ele veriyordu, tabi bu beğenme olayı ilk defa olunca garip olmuştu. Genelde aile içinde bu gözler onun dışlanma nedeni olmuştu, 11 yaşında aileden kovulmuştu. Mirastan men edilmişti, soyadıysa sözde Akman idi. Ona ne hayat acımış nede aile ona yardımcı olmak için çaba sarf etmişti. Cennetten kovulur gibi kovulmuştu, itilip kakılmıştı. 5 yaşında bodrum kata kilitlenmiş, bununla da kapalı alan korkusu oluşmuştu. Az kalsın karanlık korkusu da olacaktı ama neyse ki son anda kurtulmuştu.

Oraya kitlenmeden önce aile körebe oynayacağız ufaklık diyerek onu kandırmışlardı. Sonra da gözlerine kadar bağlayıp onunla bodrum kata inmişlerdi, sonuysa malûm... Orda birgün kapalı kalmıştı, böyle olunca da bu şeyin oyun olmadığını anlamış vede korkmaya başlamıştı. Tek ağzı açıktı, o da bundan yararlanıp kapı açılana, ordan çıkana kadar baba diye feryat etmişti. Herşeye rağmen onu istemişti, adamsa kulak bile asmamıştı. Hatta sanki masum gibi senle de oyun oynanmıyor diyip ona kızmıştı. Çocuksa o günden sonra hem ondan hemde aileden korkmaya başlamıştı. Tabi korku da araya mesafeyi koymuş, yavaş yavaş aileden ayrı düşmüştü.

Azad - Malesef evet.

Mestan - Niye öyle diyorsun ki gözlerin çok güzel.

Azad - Gözleriniz kör o zaman!

Kuzey B - Gözlerimiz kör değil evlâd sadece senin gözlerin çok güzel.

Pınar H - Belli ki kimse de bunu dile getirmemiş, lens niye takıyorsun?

Dedi merakla sorarak hatta hepsi merakla ona bakmıştı. Azad ise yemek yemediği için ayrı bir sinirliyken birde bu lens olayı konu olunca daha çok kızmıştı. O anda onun sinirini Koza hissetmiş gibi boğazını temizleyip şunu söylemişti.

Koza - Eminim niye burdasınız? gibi bir soru sormak istersindir.

Azad - Yok ben direk "ne halt yeme geldiniz?" demek istemiştim ama kibarlık olsun, o da olur.

Mestan - Babam gibi sende asabisin ama genç yaşta ne bu sinir? Mazallah kalbine iner.

Azad - Ilaçlarım var, sorun yok.

Koza - Kalbinde sorun mu var?

Dedi korkuyla hatta hepsi korkuyla ona bakmıştı, o ise geri yaslanıp yerinde kaymıştı. Cevap vermek istemiyordu çünkü doğruydu, malesef ki vardı. Kalbinde ritim bozukluğu vardı, bu yüzden de bazen nefesi kesilir. Kalbi sıkışırdı, koşmak bile zordu. Bundan dolayı da sabah sporunu yarı da kesmek zorunda kalıyordu, birde ilacını düzenli kullanmak zorunda kalıyordu.

Kuzey B - Ne zamandır var?

Dedi suskunluğunu evet olarak kabul ederken, Azad ise yutkunup gözlerini masaya dikerken şunu söylemişti.

Azad - 5 yaşımdan beri var, zaten kapalı alan korkusu da o zaman başladı.

Kuzey B - O aile yüzünden mi?

Azad - Hastanede o adama inanıyordunuz, ne oldu da bana inanır oldunuz?

Dedi sert bir sesle, bu yüzden de kimse konuşmaya cesaret edememişti. Bu sözler anlayana ağırdı, nefes aldırmazdı ama anlamayana boşa dökülen sözler olurdu.

Azad - Ne istiyorsunuz? Niye geldiniz?

Destan - DNA testine girmeni istiyoruz.

Azad - Küçük kız ve ailesi, beni iyi dinleyin çünkü bunu sadece 1 kez diyeceğim.

ATEŞ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin