Kaplan Malikhanesi!
Eve gelmişlerdi hatta misafir olan Ateş ailesi de gelmişti. Selamlaşma vede sarılmalar olmuş şimdiyse oturuyorlardı. Işte o anda çalan zille kapıyı hizmetçi açmış ve Kenan Bey'ler gelmişti. Onu görmek Azad Bey'e iyi gelirdi çünkü tipi Barboros Bey'inkiyle aynıydı. Çok benziyordu, bundan yana da gurur duyardı.
Kenan B - Azad.
Dediğinde yeğeni ayaklanmış ve Kenan Bey onu kendine çekerek sımsıkı sarılmıştı. Azad Bey ise yutkunarak karşılık vermişti, ona benziyordu. Ama Barboros Bey'in başka bir ağırlığı/ tarzı vardı.
Kenan B - Nasılsın görmeyeli?
Azad B - Aynı.
Kenan B - Azad'cım bak sana daha önce de dedik, şimdi de diyorum.
Dedi şefkatle saçını karıştırarak, ona sevgisi bir başkaydı. Görür görmez sevmiş, kanı ısınmıştı. Hele de hoş gözlerini görünce hayran kalmıştı, bir süre sonra ondan ayrılıp gözlerine baka baka yeniden konuştu.
Kenan B - Abimi unut demiyoruz sadece yoluna bak, inan gidenin arkasından böyle olmak iyi değildir. Hem abim seni mutlu görmeyi isterdi, sakın "Yok ki neden buna uyayım?" deme çünkü o kalbinde ve her daim seninle olacak. Bak Korkut amcana abimden sonra kendini kapattı ama o zor olsa da kendine geldi. Şimdi sıra sende, kendine gel artık!
Dedi yeğeninin yanağını okşayarak, lakin yeğeni ona bakamıyordu. Bunu fark edince çenesinden nazikçe tutup kendine bakmasına neden olmuştu. Göz göze gelince de yeniden konuştu.
Kenan B - Abim gibi olamam ama sen derdin ya benzersiniz diye, kendini benle avutamaz mısın?
Diyince hepsi dikkatini ona vermişti, o Barboros Bey'e benzerdi. Azad Bey her daim "babama benziyorsun, yüzüne bakarsam kızamam" gibi şeyler derdi. Ama Kenan Bey bunu bir kere bile fırsata çevirip onu kullanmazdı. Azad Bey onun sözleriyle gözlerinin yanmaya başladığını hissetmişti. Ağlamak istiyordu, en son oğlunun yanında hıçkıra hıçkıra ağlamıştı. Şuan bile göz çevresi kızarık haldeydi. Bunu görmekse hepsini üzmüştü, ağladığı net belliydi.
Kenan B - Hem abim ölmüş olsa bile bu evde, şirketinizde vb. yerlerde bir sürü resminiz var. Şu holde bile kocaman bir resminiz var ve bu resim kapı açıldığı an gelene görsel şölen oluyor. Abim seni severdi, bak demeseniz hiçkimse sizin sonradan aile olduğunuzu bilmezdi. Çünkü siz öyle güzel baba - oğuldunuz ki gören hayran kalırdı.
Azad Bey gözünden akan yaşla yutkunarak önüne bakmıştı, önünde ki Kenan Bey ise yeniden onun odak noktası olup konuşmuştu.
Kenan B - Zaman geçti, abim öleli çok oldu. Bak o gün fark etmedik, göremedik ama zamanla anladık. Sen onunla birlikte gülüşünü, sevincini gömdün.
Diyince hepsinin gözleri dolmuştu, bu doğruydu. Yüz ifadesi hep boştu, donuk bakardı. Gecelerini babasının odasında geçirirdi, Mehir Hanım eşine bakarak konuşmuştu.
Mehir H - Uykusuzsun, her sabah Barboros babamın odasında oluyorsun. Eminim ki gecede oraya gidiyorsundur. Azad'ım ne olur toparlanmaya çalış ya, izin ver yaralarını birlikte saralım. Inan hepimiz babam öldüğü için üzgünüz ama sen çok yıkıldın.
Pamir B - Bu da olması beklenen birşeydi. Ne de olsa onda kendini buldun, baban oldu. Kuzey belki bize sevgi vermedi ama Barboros Bey sana sevgisinin en güzelini verdi, iyi ki de verdi. Yüzün güldü, hepte gülsün isterdi. Bundan yola çıkarak yeniden sevincine kavuşsan olmaz mı?
Azad B - Yapamam.
Mestan B - Çünkü gülünce ona ihanet etmiş olacağına inanıyorsun.
Dedi mırıldanarak, psikolog idi. Bazı şeyleri görür görmez anlardı, Azad Bey'in yorgunluğu - uykusuzluğu açıkça ortadaydı. Bu sefer Azad Bey'e sarılan Korkut Bey oldu, onu anlardı çünkü o da yıpranmıştı. Ölümü en çok Azad Bey ile Barboros Bey'in kardeşlerini sarsmıştı. Kötü olmuşlardı. Azad Bey babası onunla oynasa sanki küçüklükten beri onunla oynayan biriymiş gibi sevinirdi. Yüzü güler, sevgisiyle neşeyi bulurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Teen Fiction$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.