9

2K 117 137
                                    

Ertesi gün ... Kurt Mahallesi!

Aileyle kahvaltı etmiş sonra da ordan ayrılmıştı. Evinden alması gereken eşyalar vardı, şuanda mahalledeydi. Onu görenler selam verirken o da karışlık veriyordu. Üstünde dünden kalma giysiler vardı ve duşa ihtiyacı vardı. Bile bile o evde çok kalmamıştı çünkü burda yapması gereken bir temizlik vardı. Geçenlerde evi biraz dağıtmıştı, bu yüzden de evi boydan temizlemesi lâzımdı.

●●●

₺ - Kolay gelsin teyzem, bahar temizliğinde misin?

Dedi balkonu temizleyen bedene karşın, o kişiyse göz devirerek şunu söylemişti.

$ - Aynen az sonra da giysileri çamaşır suyuna basacağım, gelde perdelerimi sen tak.

₺ - Gelirim bak!

$ - Işine bak Kılıç ya, zaten işim gücüm var.

Dedi homurdanarak, bunu diyende elbette ki Azad idi. Kılıç ise onun yeniden abi dememesiyle şokla ona bakmıştı, o ise balkonu vilada yapmayı bitirip rahat bir nefes almıştı. Resmen tüm evi silmişti, kıyafetleri yıkamıştı. Şimdiyse onlar kururken geriye yemek ve cam silme kalmıştı. Ama biraz dinlense iyi olurdu, yorulmuştu ve saat çoktan 11'i bulmuştu.

1 saat sonra.

  Perdeyi asıyordu, ona gel as demişti ama o şaka sanmıştı. Yani bir yardım etse fena olmazdı ama bundan sonra çokta lazım değildi. Temizlik bitmişti ama karnı da acıkmıştı. Son kornişi kadar takmış sonra da çıktığı sandalyeden inip kendini koltuğa attı.

Azad - Ne demiş Ibrahim Erkal;
Bu saatte kim kalkacak

Şimdi saat zırlayacak
Çayı kim hazırlayacak

Bu hangi musluğun sesi
Bunlar kimin elbisesi
Rezilliğin son perdesi

Dedi dağılan saçlarını karıştırarak, o anda çalan kapıyla zorla yerinden kalkıp kapıyı açmaya gitmişti. Açar açmazda Kılıç ile göz göze gelince afallamıştı, o ise Azad'ı süzüp şunu söylemişti.

Kılıç - Vah yavrum bu ne hâl?

Dedi alayla gülerek çünkü derbeder hâli vardı, Azad ise göz devirerek şunu söylemişti.

Azad - Çağırınca gelme, birde alay et!

Kılıç - Ne zaman çağırdın?

Azad - Erken bunama mı var? Yoksa gelim mi derken alay mı ediyordun?

Diyince Kılıç ne diyeceğini bilememişti çünkü eğer alaydı derse bu sarışın ona dalacak gibi duruyordu. Bu yüzden de derince yutkunup şunu söylemişti.

Kılıç - Yemekle kendimi affettiysem?

Azad - Mutfak solda!

Kılıç - Ha?

Azad - Valla hiç istemem istemem diye naz yamam yorgunum ve açım. Geç mutfağa!

Diyip salona geri dönerken Kılıç sırıtarak eve girmiş vede kapıyı kapatmıştı. Sonra da salon kapısına yaslanıp koltuğa yatmış olan bedene bakarak şunu söylemişti.

Kılıç - Var mı istek?

Azad - Ne olursa yerim, felaket açım.

Kılıç - Menemen?

Azad - Nemenem?

Kılıç - Menemen hiç mi yemedin?

Azad - Benin ettiğim kahvaltı en fazla tost ve çaydan oluşur.

ATEŞ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin