1 saat sonra.
Kaplan Malikhanesi.Barboros B - Siz salona geçin ben Azad'ı odasına çıkartayım.
Dediğinde kardeşi olan adamlar ona uymuştu, o ise kucağında ki bedenle üst kata yol almıştı. Azad yolda gelirken uyuya kalmıştı ve uyanmamıştı. Bu yüzden de onu kucağına aldığı gibi eve girmiş, peşinden de diğerleri girmişti.
Barboros B - Civciv uyanık mısın?
Dedi ama ses yoktu, bunun üzerine gülümseyip onun saçlarına uzun bir öpücük kondurup yoluna devam etmişti.
●●●
Barboros B - Esin bize birer kahve!
Esin - Emredersiniz Patron.
Diyen sesle üçlü oturduğu yerde dikleşmişti ama kadının patron demesi garip gelmişti. Barboros Bey ise sonunda salona girip büyük koltuğa geçip oturmuştu. O anda çalan kapıyla bir hizmetçi açmaya gitmişti, elbette gelen Koza idi. Akşam olmuştu ve işi bugün erken bitmişti. Barboros Bey kimin geldiğini bildiği için geri yaslanmıştı, bu eve kim girip çıkar iyi bilirdi. Bu yüzden artık kimse ona kazık atamazdı. Elbette ki Koza'yı evine, oğlunun yanına almadan önce araştırmıştı. Koza direk odasına yol almıştı, yorgundu ve uyumak istiyordu.
Hizm - Hoş geldiniz efendim.
Dedi ama Koza sadece el hareketi yapmıştı, o kadar yorgundu ki uykulu bir hâli vardı. Hizmetçiyse birşey demeden işine geri dönmüştü. Koza ise merdiven korkuluğundan tutuna tutuna üst katı çıkmaya başladı. Başı bile ağrıyordu.
Barboros Bey ise telefonu çıkarıp üst katın kamerasını kontrol etmeye başladığında oğlunun uyuduğunu görmüştü. Neyse ki bu sefer üstünü açmamıştı, bazen üstünü açardı. Yada yorganı yataktan düşürürdü, çocuk gibi uslu durmazdı. Bu yüzden Barboros Bey kameradan kontrol edip öyle odasına giderdi. Zaten bünyesi zayıftı birde böyle gece soğu yerse fena olurdu. O anda Koza'nın da kendi odasına girdiğini görmüştü. Yorgun duruyordu.
Barboros B - Azad 2 saate uyanır akşam yemeğini hazırlamaya başlayın.
Dedi kahveleri getirmiş Esin'e hitaben, ayak seslerinden geldiğini anlamıştı. Esin ise kahveleri dağıtırken onu onaylamış vede şunu söylemişti.
Esin - Koza Bey'de geldi patron ama biraz yorgun gibiydi.
Barboros B - Tamam, siz yemeği ayarlayın.
Esin - Emredersiniz Patron.
Dedi son kahveyi de ona verirken sonra da ordan ayrılmıştı. Onun gidişiyle rahatsız edici bir sessizlik hakim olmuştu. Birkaç dk sonra bunu son bulduran yine Barboros Bey olmuştu.
Barboros B - Sessiz kalmaya gelmediniz diye umuyorum.
Kenan B - Yıllar oldu, affet yeni bulabildik. Babam pek iyi biri değildi, senden bize bahsetmezdi. Öldün mü kaldın mı hiç bilmezdik ama abimizin oluşunu biliyorduk. Arıyordukta... Yaşadığını ölen amcamızdan duyduk, son dileği olarak seni bulmanızı istedi.
Dedi sonunda konuşarak, Barboros Bey ise zaten bunları bildiği için telefonu cebine atıp kahvesini almıştı. Sonra da bir yudum alıp konuşmaya başladı.
Barboros B - Babanız Savcı ama kötü bir savcı, terörle çalışıyordu. Bunlarda bana ters şeyler ve aranızda belli ki askerde var, sahi nasıl susmayı tercih ettiniz? Albaysınız, bu durum hiç mi zorunuza gitmedi Korkut Bey?
Korkut B - Babamı vuran benim, bir görevimde düşman tarafında karşıma çıkmıştı. Kafasına sıktım.
Dedi düz bir sesle ama büyük abisinden tek bir tepki bile yoktu. Aksine sakince kahvesini içiyordu, rahatsız edici bir sakinliği vardı ve bu insanı geriyordu. Korkut Bey derin bir nefes alıp yeniden konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Teen Fiction$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.