3 ay sonra
Bu ay içinde çok şey olmuştu, bayağı bi kaos olmuştu. Öncelikle Destan hanım yediği sert uyarı vede dayakla Azad Bey'e birdaha asla yaklaşamamıştı. Ona vuran kişi yengesi Mehir hanım'dı çünkü aptallıklarına daha fazla dayanamamıştı. Sonunda saldırmıştı, bu bildiğiniz saç baş giren kız kavgası değildi. Çok farklıydı, Mehir hanım düşmana vurur gibi vurmuştu. Kocasına hasar veren kadını öyle bir dövmüştü ki eşi dahil hiçkimse Destan hanım'ı elinden alamamıştı. O günden sonra Mehir hanımı hiçbiri hafife alamamıştı. Mehir hanım güçlüydü, bir o kadar da kıskançtı. Kocası bu olayla ona bir kez daha aşık olmuştu, hatununa hayran kalmıştı.
Ikinci olaraksa Kuzgun Kunter cesaretini toplayıp yeğeniyle bir araya gelmişti. Şimdiyse araları çok güzeldi, zaten yeğeninin zor günlerinde de elinden gelini yapmıştı. Olabildiğince yanında durup ona yardımcı olmuştu. Birkaç kez de krizini önlemişti, dik durması için nasiyatlar verip bir baba gibi sevgi vermişti. Ondan öncesinde yanında olamadığı içinde kendini yetersiz görüyordu. Azad Bey her daim olduğu gibi küçük küçük hamlelerle onu mutlu ediyordu. Cidden kendinden çok milleti mutlu etmek gibi cins bir huyu vardı. Sevgi doluydu, naifliği/ kibarlığıyla insanların kolayca kalbine girebiliyordu. Ama bunu asla kötüye kullanmazdı, o karıştığı adam gibi iğrenç birisi değildi. Insanların duygusuna, düşüncelerine önem verirdi. Fakat bazı insanlar onun değerini asla bilmezdi, canı yansın diye tuzak kurarlardı.
Neyse genel olarak Azad Bey iyiydi, artık yüzü gülüyordu. Mutluydu, aileyle ilgilenemediği zamanlara inat vaktini sırf onlara veriyordu. Zaten kendi şirketinin patronuydu, eh bu da rahat olmasına neden oluyordu. Herkes iyiydi, bugünde Kaplan ailesinin evinde bir yemek vardı. Bu yemeğe Destan hanım dışı herkes davetliydi, ona bu evde yer yoktu. Balamir Bey - Vurgun Bey... elbette ki onlarda gelecekti, ev yeterince büyüktü. Herkes rahatça sığardı. Yemeklerse bizzat Kaplan ailesinin kendi elleriyle yapılmış yemeklerdi. Misafirler için toplu mutfağa girmişlerdi, erinmeden yemek yapmışlardı. Çokta eğlenmişlerdi, ara arada gülmüşlerdi. Şimdiyse yemekler pişmiş beklemedeydi, misafirlerse gelmişti. Bu bir araya geliş gibi birşeydi, Kaplan ailesi sevdiklerini bir araya getirmişti. Tabi gelmeyen veya gelemeyenlerde olmuştu. Şimdiyse sohbet ediyordular, keyifleri yerindeydi.
Bu bir araya geliş çok güzeldi, herkesin yüzü gülüyordu. Sonunda hak ettikleri mutluluğu bulmuşlardı, uzakta aradıkları mutluluğu bir araya gelerek bulmuşlardı. Azad Bey'se Pamir abisiyle birlikte bahçedeydi, sigara eşliğinde güle oynaya sohbet ediyorlardı. Hiç dert çekmemiş gibiydiler.
Pamir B - Yarına maç yapalım mı?
Azad B - Ikimiz mi?
Pamir B - Onu başka bir güne yapalım aslanım, bu sefer ki toplu olsun. Oynamak isteyenler gelsin ve hep beraber eğlenelim.
Azad B - Bana uyar, benim için sıkıntı yok.
Pamir B - O vakit diğerlerine bu fikri sunarız.
Dediğinde Azad Bey peki dercesine baş salladı. Sonra da içine çektiği sigara dumanını aşağı doğru üflemişti, bu şeyin bağımlısı değildi ama arada bi içerdi. O anda konuşan abisiyle yeniden dikkatini ona vermişti.
Pamir B - Azad üstüme vazife değil ama birşey sorabilir miyim?
Dedi mırıldanarak, çekindiği belliydi ama soracağı şeyin cevabını da çok merak ediyordu. Azad Bey biten sigarayı kül tablasında ezerken bahçeye birkaç kişi daha çıkmıştı. Buna rağmen umursamadan abisine bakarak konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Teen Fiction$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.