24

1.1K 79 62
                                    

 Garip bir olay!..

Azad ve Vurgun davalarla ilgileniyordu, ikisi de kendi baktığı davalar için sahadaydı. Biri cinayet vakası diğeriyse tecavüz vakasıyla ilgileniyordu. Azad şuan bir dava içindeydi, fakat gördüğü hiç hoşuna gitmemişti. Çünkü tecavüze uğrayan genç bir kızdı, daha yeni reşit olmuş bir kızdı. Işin acısıysa yapan öz amcasıydı, ailesi kabul etmez gibi kızı tartaklıyordu. Bu yüzden de polis onu korumak için bir eve yerleştirmiş, başına da 3 polis koymuştu. Şuanda Savcı Azad ile konuşuyor, birde ona ifade veriyordu. En azından savcı ona inandığı için mutluydu çünkü kimse ona inanmıyordu. Hemde hiç inanmıyordu.

Azad - Ailenle aranda önceleri böyle bir güvensizlik var mıydı? Yoksa bu sonradan olma bir durum mu?

Dedi şüpheyle ona bakarak ama kız yere baktığı için bunu fark etmemişti. Lâkin sanki yalan der gibi bir hâli vardı çünkü konuşurken asla göz teması kuramıyordu. Dudaklarını dişliyor, birazda titriyordu, o fazla gergindi. Azad bir şahin misali gözlerini ona dikmiş dikkatle onu izliyordu. Ufakta olsa hatayı kapatacak birşey arıyordu ama yoktu, kızın yalan dediğini açıkça belli ediyordu.

Kız - Halamlar pek güvenmezdi, hep sanki ben sürtükmüşüm gibi babamları ve abimleri doldururdu. Bu olayı da bir iftara olarak g-gördüler, babam bile kardeşine iftira atağımı düşünmeye başladı. O bile bana inanmak istemiyor, bir başıma kalmış g-gibi hissediyorum. Kimse bana inanmıyor.

Dedi ağlayarak ama nedense ağlayışı Azad'a çok sahte gelmişti. Sanki yalancı bir ağlayış gibiydi, birde sesini titretiyordu, bu işte usta gibydi. Fakat Azad bu olayda bir terslik oluşunu fark etmişti ama yine de ona belli etmiyordu. Sadece ona inanmış gibi numara yapıyordu.

Azad - Biz sana inanıyoruz, kimse kimseye böyle bir iftira da bulunmaz. Hem bu durum şakası yapılacak birşey hiç değil, bu nedenle merak etme babanın sana inanmasını sağlayacağım. Elimden geleni de yapacağım. Sana bunu yapanı da göreceğim hatta hesabını ben soracağım.

Kız - H-hayır yani gerek yok, oraya kadar yorulmayın.

Diyince Azad çatık kaşlarla ona bakmıştı çünkü nedense o kişiyi görmesin istiyordu, bu yüzden de daha çok görmek istiyordu. Çünkü biri ona yapma yada gerek yok derse o şeyi anında yapası geliyordu. O da böyle bir karakterdeydi işte, şuan aile evine fena istiyordu. Gidecekti de yoksa içinde kalırdı. Bu durum kafasını kurcalar hatta uykusunu bile kaçırırdı. Hem kontrolden ne kaybederdi ki? En fazla gerçekler ortaya hızlı yada yavaş çıkardı.

Kız - Abi vak cidden gerek yok!

Azad - O vakit beni buraya süs diye mi çağırdınız yada bu kadar polis seni boş yere mi bekliyor?

Diye sordu ama cevap yoktu, polislerde ona hak vermişti çünkü hepsinin işi vardı. Sonuçta tek dertleri de bu kız değildi. Tecavüz, cinayetler, hırsızlık vb. diyerekten bir sürü olaylar vardı.  Hem belli ki bu kız onları sadece hikayeleriyle kandırmaya çalışıyordu. Hemde onlara ufakta olsun bir güven vermiyordu.

Azad - Bende öyle düşünmüştüm.

Dedi susmayı tercih eden kızın yanından ayrılırken ama burda olan Ali komiserin yanına varınca duraksamıştı. Sonra da onun kulağına eğilip şunu fısıldamıştı.

Azad - Bu kızda bir halt var, kendinize dikkat edin!

Ali - Emredersin savcı'm, zaten birşeyler de yanlış olduğu net belli

Azad - Bir ihtimal yalan söylüyor, neyse ben birde evi kontrol edeyim.

Ali - Bir polisle gitseydiniz iyi olurdu.

ATEŞ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin