Aylar sonra.
Adana!Azad 27. yaşının sonundaydı, yaş gününe 1 hafta vardı ve ikiziyle olacak ilk doğum günüydü. Koza ise bu yaş gününü Trabzon'da aileyle kutlamak istiyordu. Ah bu birazda ailenin ricasıydı, hem cenazeden beri ikisini de görmemişlerdi. Sadece Koza aracılığıyla Azad ile görüşme şansları olmuştu.
Koza - Lütfen ikiz yavrum.
Azad - O nasıl cümle be?
Dedi dik dik ona bakarak, bir an ilgilendiği dosyaya bakmayı bile kesmişti. Evet çalışıyordu ve Koza sırf onu ikna etmek için peşinde koşuyordu. O anda çalan telefonuyla Koza diyeceği laftan vazgeçip dikkatini ona vermişti. O ise masada duran telefonu alıp kim diye bakınca Pamir ismini görmüştü.
Azad - Abini mi üstüme sardın?
Koza - Ben masumum!
Azad - Aynen yavrum aynen!
Dedi şirin bir ifadeyle ona bakan ikizine göz kırparak, Koza ise utanarak önüne bakmıştı. O anda Azad'ta aramayı cevaplamıştı.
Azad - Efendim.
Pamir - Öncellikle günaydın kardeşim.
Azad - Günaydın abi.
Dedi mırıldanarak, lakin Pamir bunu duymuş gibi neşeli bir sesle yeniden konuşmuştu.
Pamir - Günün nasıl geçiyor, kahvaltınızı ettiniz mi?
Evet ikilinin aynı evde durduğunu tüm aile bilirdi, bu yüzden ikili yan yana diye içleri rahattı. En azından birşey olursa birbirilerine yardım edebilirlerdi, zaten Koza'da doktordu. Ilk yardım gibi şeyler lazım olursa onunla ilgilenebilirdi. Ama neyse ki şuana dek buna ihtiyaç olmamıştı.
Azad - Günüm iyi geçiyor, kahvaltımızı da ettik. Peki senin günün nasıl geçiyor?
Pamir - Sizsiz yine kötü hissettiren bir gündeyim
Azad - Şey isterseniz doğum günü için biz gelelim, zaten Koza'da öyle olsun istiyor.
Pamir - Gerçekten gelir misin?
Dedi umutla sorarak, Azad ise gözüne takmış olduğu dinlendirici gözlüğü çıkarıp masaya koymuştu. Sonra da oturduğu koltukta geri yaslanıp yerinde hafif kaymıştı. Yorgun hissediyordu, birde çok çalışmaktan başı zonkluyordu.
Azad - Evet, hem zaten oraları da gezmek isterdim.
Pamir - Beklerin küçücüğüm, aile buna sevinecek.
Azad - Babamda gelebilir mi?
Pamir - Barboros Bey... Tabi, gelebilir. Bekleriz küçüğüm.
Dedi şefkat akan bir sesle, kardeşi bir çocuk kadar masum vede uysal bir sesle konuşuyordu. Tabi o da bunu çok sevmişti hatta içi bir hoş olmuştu, ona karşı ters konuşmak istememişti.
Azad - Ya kedim?
Pamir - Gelebilir yavrum.
Azad - Trabzon'da neredesiniz?
Dedi unuttuğu için sorarak, Koza ise abisinin konuşacağını bildiği için susmayı tercih ediyordu. O anda çalan telefonuyla odadan çıkmıştı çünkü arayan hastaneden asistanıydı.
Pamir - Sürmene, Koza sizi getirir. Ama yine de gelişinizi haber verirsiniz de ben sizi alırım.
Azad - Kız kardeşiniz orda olacak mı?
Pamir - Mantıken.
Azad - Ama ben onu sevmiyorum.
Pamir - Nedenini az çok tahmin ediyorum ama onu yok sayarsan pes edecektir. Zaten hemen pes eden biridir.... Sen ne yapıyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Teen Fiction$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.