1 ay sonra ... " Yeni Bir Savcı!"
Barboros Kaplan ile arasından artık su sızmaz olmuştu. Araları iyiydi hatta baba - oğul gibiydiler ama Azad ona baba derken hâlâ utanıyordu. Hemen kızarıyordu yada gözlerini kaçırıyordu. Ama en çokta yakın temasta öyle olurdu, sonuçta Barboros Bey'i tanıyana kadar bir başınaydı. Kimi kimsesi de yoktu, bu yüzden temasta bulunacağı yada herhangi bir yakınlık yaşayacağı biri olmamıştı. Ancak Barboros Kaplan hayatına girdiği an garip bir şekilde hayatına renkte gelmişti. Öncelikle mutluydu, yüzü gülerdi. Boş anlarda birbirilerine yemek bile yaparlardı, tabi bunu başlatan Azad olmuştu. Barboros Kaplan'da devam ettirmişti ama birbirlerine denk gelirlerse işte o an yemek yapmak daha eğlenceli olurdu. Çünkü yemeği birlikte yaparlardı, tabi arada birbirlerine de takılırlardı. Pasta - börek, o an canları ne çekerse yaparlardı ama çoğu zaman birbirlerinin isteklerine uyarladı. Bazende gelişi güzel bir menü belirleyip ona uyarlardı. Yani demem şu ki; hizmetçiler yemek işine pek bakmazdı sadece onlar meşgulse yaparlardı. Ah birde kahvaltıyı hazırlamak onlardaydı.
Bu arada yeni bir savcı daha gelmişti, o kişi de Vurgun Alemdar idi. Evet buraya geri dönmüştü, Azad'a yardım adına da cinayet vakalarına o bakıyordu. Bazende dışarı da vakit geçirirlerdi, en son birlikte kafeye gitmişlerdi. Azad ise uyuştucu, tecavüz vb. vakalarla ilgileniyordu. Ikisi de bu durumdan memnundu, lakin boş zamanlarda birbirilerine de yardım ederlerdi. Dosyaları birlikte gözden geçirirlerdi, şimdiyse boş bir an bulmuşlardı ve birlikte kafa dağıtmak adına bara gelmişlerdi. Barboros Bey ne olur ne olmaz diyerekten yanlarında birde koruma yollamıştı. Çünkü hem bir tehlike olabilirdi hemde ikiside sarhoş olabilirdi. Araç işine de bir şoför bakıyordu, bara Azad'ların özel aracıyla gelmişlerdi.
V - Düzeni durdun, öyle böyle bir babanda oldu... Şimdi de bakalım; hayatında ne değişti? Ne gibi güzelliklere sahip oldun?
Dedi merakla sorarak vede içkisinden bir yudum almıştı. Onun kendine bir aile kuruşuna sevinmişti, sonunda o da mutluydu. Bunun farkındaydı çünkü gözlerinde açıkça belli olan bir parlama vardı.
Azad - Mutluyum, bir babam oldu ve bunu net hissedebiliyorum. Beni mutlu ediyor, bende onu mutlu etmeye çalışıyorum. Sanki düşecek gibi olsam yere düşmeden tutacak gibi bir his veriyor. Bu histe beni sevindiriyor.
Dedi buruk bir gülümsemeyle içkisinden içerek, o an gözleri önüne Barboros Bey ile yemek yapışıkları gelince gülümsemesi büyümüştü. Onu düşünürken bile mutlu olabiliyordu, evet adama baya bir bağlanmıştı. Onu kaybetmekten yana korkar bile olmuştu.
Azad - Birlikte yemek bile yapıyoruz.
V - Güzelmiş, seni mutlu etmesine sevindim çünkü bu dünyada mutlu olmayı en çok sen hak ediyorsun.:)
Azad - Çok iyi bir adam, çocuklarla da arası baya iyi ama nedense hiç evlenmemiş...
Dedi düşünceli bir sesle, ciddi manada niye evlenmemiş oluşunu çok merak ediyordu. Ama sormaya da çekiniyordu, bu yüzden susmayı tercih ediyordu. Hem adam onun bilmesini isterse der diye düşünüyordu çünkü adam ona karşı samimiydi. Sevgisinde gerçekçiydi, yalansız seviyordu. Bu 1 ayda da aralarında ki bağ sağlamlaşmıştı.
V - Gönlüne göre birini bulamamıştır.
Azad - Bir ihtimal öyle... Eee senin ailen nasıl? En son arayacağım diyordun.
Dedi merakla ona bakarak, Vurgun ise gülümseyerek şunu söylemişti.
V - Iyiler, abimin biri binbaşı rütbesine çıktı diğeriyse bizim kolejin müdürü oldu. Arama olayıysa; konuştum ama konuştukça onları daha çok özler oldum. Burnumda tütüyorlar ama en çokta beni her daim nazlayan babamı özledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Teen Fiction$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.