Ertesi gün.
Gece uyuyamamıştı, içinde ki çocuk çabuk kabul ettin diyordu. Içi yanıyordu, elindeyse anahtar vardı. O gitmek istemiyordu, aileyle olmazdı ki...
Azad - Birde adamın boynuna sarıldın, aptal!
Dedi sinirle dişlerini sıkarak, nasıl güvendi hâlâ anlamıyordu. Hayır gitmeyecekti, gidemezdi. Zaten buraya bile bile kaçmamış mıydı? Titreyen eliyle direk Kuzey Bey'i aradı, bedeni niye ona sarıldın? diyerek ona alarm veriyordu.
Kuzey B - Efendim Azad.
Dedi aramayı cevaplarken, o ise geri yaslanmış vede şunu söylemişti.
Azad - Gel arabanı al, istemiyorum!
Kuzey B - Iyi misin? Ne oldu birden bire?
Azad - Mal mülkle beni kandırıyorsunuz demi? Hem ilk defa görülen ve sonradan gelen üyeye araba verildiği nerde görülmüş? Bende aptal gibi kanıp sarıldım, sen çocuk mu kandırıyorsun ha? Beni kendinize bağlayıp sonra onlar gibi alay edeceksiniz demi?
Dedi sinirle dişlerini sıkarak, sonradan anlamıştı. Bu şeylerim doğal olmadığını sonradan anlamıştı, adam direk mal veriyordu. Araba veriyordu, araba hemde normal bir araç değil...Son model bir araçtı.
Kuzey B - Azad bak benim kötü bir amacım yok, sadece seni de ailemde istiyorum. O araçsa senin hakkın, hemde 22 yıllık hakkın... Ben sadece vermek için geç kaldım, seni geç buldum.
Azad - Ben aile istemiyordum, gülmek istemiyordum. Niye benim dengemi bozdunuz?
Kuzey B - Ailemde isterim, seni de ailemde isterim oğlum.
Azad - Bilerek aldın o aracı, kesin biri arabaya tav olur dedi. O Kandemir dedi demi? O yılan dedi.
Kuzey B - Yanlış anladın, tamam bak istemezsen aracı alırız ama hemen bizden vazgeçme!
Dedi korkuyla çünkü onu böyle kaybetmek istemiyordu, Azad ise sinirle gülüp şunu söylemişti.
Azad - Ben değiştirmeye başladınız.
Kuzey B - Bir arabayla mı? Sen bu kadar aciz misin? Bir araba için bana sarıldıysan zaten evime gelme Azad çünkü öyle evlatlığı o Kaner'de yapardı.
Dedi yüzüne kapatarak, Azad ise sinirle iç çekmişti. Ilk defa böyle hissediyordu, gözleri yaşla dolmuştu çünkü adamın son sözü anlayana ağırdı.
2 hafta sonra.
Evden çıkmıyordu, tek aracı geri vermek için çıkmıştı. Kuzey Bey onun kötü olduğunu görünce bir an sarılmak istemişti. Ama o izin vermemişti, duvarları bir yıkılmıştı. Yeniden izin vermezdi, içinde ki çocuk herşeyi maf etmişti, sanki bir araçla kabul eder gibi ona sarılmıştı. Şimdiyse sessizce sigara içiyor, mahalleden geçene bakıyordu.
Kılıç onunla konuşmak istiyordu, fakat onun ağzı bıçak açmıyordu. Susmuştu, içinde ki aptal çocuk yüzünden susmuştu. Lensi günlerdir takmıyordu, bu yüzden de herkes o gözünü görebiliyordu. Ama umrunda değildi, gelen ikizini bile reddediyordu. Onunla bile konuşmuyordu. Yemek yemiyordu, tek sigara - kahve takılıyordu, rengi solgundu. Kulağındaysa Kuzey Bey'in söyleri vardı.
Kuzey B - Bir arabayla mı? Sen bu kadar aciz misin? Bir araba için bana sarıldıysan zaten evime gelme Azad çünkü öyle evlatlığı o Kaner'de yapardı.
Demişti, bir araba için bana kendini mi sattın demek istemişti ve o bunu anlamayacak kadar aptal değildi. Nefesi bile ona yetmiyordu, başını birden iki yana sallamıştı. Bunu fark eden mahallenin ağır abileriyse endişeyle ona bakmıştı çünkü iyi görünmüyordu. Resmen ona benzemişti, yavaş yavaş Kandemir Bey'e benziyordu. Ona eziyet eden herife benzemişti, bir arabaya resmen tav olmuştu. Elbette ki ona araç al diyen oydu, bu şekilde gerçek yüzünü de görürsün demişti. Yani Kuzey Bey onun aracı iade edişiyle sevinmişti çünkü o herif yanılmıştı. Vermeseydi, zaten onun dediği gibi biri olduğu için eve geldiği an kapı dışarı edecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Teen Fiction$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.