Kaplan Malikhanesi!
Azad - Baba!
Barboros B - Efendim canım?
Dedi bir dosyayı incelerken, o ise babasının yanına oturup dikkatle ne yaptığına bakmıştı. Barboros Bey birden görüşünü kapatan altın rengi saçları görünce gülümseyip onun saçlarını karıştırmıştı. Sonra da onu kolunun altına alıp yeniden konuştu.
Barboros B - Ne istiyorsun yavrum?
Azad - O ne?
Barboros B - Birkaç belge işte...
Azad - Ama göremedim.
Barboros B - Şirket ile ilgili bir dosya al bak!
Dedi ona verirken, Azad ise alıp incelemeye başladı. Dikkatle inceleyip bu dosyayı anlamaya çalışıyordu, o an fark ettiği yazıyla hemen şunu söylemişti.
Azad - Markamızı değiştirdin mi? Hani üretilen parfümlerin adı Fire idi, neden değişti?
Barboros B - Eskisin anlamı hoşuma gitmedi, bende Gold yaptım.
Azad - Anladım!
Barboros B - Sen neden geldiydin?
Azad - Yarın dönerim, akşam yemeğine burda olurum.
Barboros B - Yavrum lütfen konuya ortadan başlama, şimdi baştan alalım tamam mı?
Dedi dosyayı ondan alıp masaya koyarken, ondan zaten onay gelmişti. Zaten ortadan başladığı için anlamsız gelmişti, kafa karışıklığı olmuştu.
Barboros B - Öncelikle nereye gideceksin de yarına dönüyorsun? Gideceğin kişi ile aran nasıl? Güvenli mi? Kaç kişi olacaksınız?
●●●●
Kuzgun Bey Pamir'in evlerine gelmek suretiyle Adana'ya gelmişti. Ama sanki ufak bir karışıklık yasamıştı, hem yeğeninin ona attığı resimde ki Malikhane bulduğu Malikhane'ye hiç benzemiyordu. Bu malikhane daha büyük duruyordu, o anda evden çıkan adamla kalbi hızlanmıştı. Çünkü o yanlışlıkla bile olsun Azad'ın evini bulmuştu, çıkan kişi oydu. Demir kapıyı açmış olan korumalar bile saygı çerçevesi içerisindeydi. Azad ise ondan habersizce kolunda ki saate baktı, abisinin gelmesine daha çok vardı. O erken hazırlanmıştı, bundan yaralanıp bir sigara yaktı. Demir kapıysa kapanmıştı.
--------☆
Azad yavaş yavaş yürürken ardından gelen arabayı fark etmişti. O kişinin Kuzgun Bey olduğunun farkındaydı, bu yüzden rahattı. Zaten ters işler olursa kendini koruyabilirdi, silahı vardı. Kuzgun Bey ise onun kimi beklediğini merak ediyordu. O anda gelen yeğenini görünce iç çekmişti, zaten kendisi de onlara gelmek adına Adana'ya gelmişti. Diğer yeğeninin eviniyse şans eseri bulmuştu, tâbi bulduğu içinde memnundu.
Azad - Sonunda!
Pamir - Üzgünüm biraz geciktim.
Azad - Sen gelene kadar buraya kadar yürüdüm, 3 sigara bitirdim.
Pamir - Çok içiyorsun, içme!.
Azad - Bak beni kızdırma yoksa valla arabanı çizerim.
Diye kızınca Pamir gülmemek için zor durmuştu, arabadan da inmişti. Sonuçta ona kocaman sarılma sözü vardı, sarılacaktı da...
Pamir - Affet hadi gel sarılayım!
Dedi ona kollarını açarak, Azad ise gülümseyip o kolların arasına girdi. Sonra da yüzünü onun boynuna gömmüştü, Pamir ise kardeşini sımsıkı sarmalamıştı. Özlemişti, herşeyiyle onu deli gibi özlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Teen Fiction$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.