Balamir...

423 30 81
                                    

1 saat sonra
Türkoğlu Konağı!

Yemekten dönen Balamir okuduğu mesajla sinirle içtiği sigarayı kül tablasına basmıştı. Telefonu odada unuttuğu için yeni görmüştü, herzaman ki gibi odaya girince sigara yakmıştı. Telefonuna gelen mesajla sevinmişti çünkü mesaj atan Azad idi, fakat okuduğu şeyler hiç hoşuna gitmemişti, Azad resmen ona umut veriyordu. Bu mesaj onu yakıyordu, "Azad belki yanlışlıkla atmıştır" diye düşünmek istiyordu. Fakat azda olsun bir umudu olmuştu. Sinirle yatağa atmış olduğu telefonu geri alıp şunları yazdı, sinirden eli titriyordu. Hâlâ kızgındı, en çokta kırgındı.

Kanarya Bey!

Insaf be adam bana ne diye ümit veriyorsun? Derdin ne? Ne istiyorsun benden? Sevdim diye niye kalbimle oynuyorsun?

Kanarya Bey'den ...

Özür dilerim ben onu yazarken düşünemedim, affet!

Kanarya Bey!

Benimle oynama Azad, sıkma canımı! Bu lütfen birdaha olmasın.

Kanarya Bey'den...

Olmayacak, tekrar özür dilerim.

Yazısıyla telefonu yatağa bırakıp yatağa oturmuştu. Sonra da yatak başlığına yaslanarak dizlerini kendine çekmişti, zaten annesi öldüğü için berbat hissediyordu. Okul yıllarında tamda son senesinde böyle bir süprizle karşılaşmak canını yakmıştı, içi yanıyordu. Uzun zaman geçmişti ama acısı hâlâ tazeydi, onu anlayan sadece eşi ölmüş olan amcası ile onun çocuklarıydı. En önemlisi de babasıyla abisi onu iyi anlardı, kayıbı tek o vermemişti. Fakat kötü sarsılmıştı, beklememişti. Ağır bir darbe olmuştu.

B - Hayır umut etmek yok o başkasının, senin olamaz!

$ - Hayırdır aslanım ne bu sinir?

Dedi yanına oturan babası, odasındaydı. Sigara kokuyordu ama umrunda değildi, bu onun huyuydu, odasında içerdi. Oda onun diye kimse ses edemezdi, o an Korkut Bey oğlunun yumruk yaptığı elini tutarak yeniden konuşmuştu.

Korkut B - Bir derdin var.

B - Iyiyim.

Korkut B - Ben oğlumu tanıyorum, sen birşeye kızmışsın. Söyle bakalım derdin ne?

Dedi oğlu gibi yatak başlığına yaslanarak, Azad ise gözlerini kapatarak titrek bir nefes aldı. Annesini istiyordu, onu güldürecek tek kişi oydu, kadının yaşam enerjisi onları da mutlu ederdi. Lakin güzel günler geride kalmıştı, annesi toprak altına girmişti. Korkut Bey derdi olduğunu anlayabiliyordu, evladını iyi tanırdı. Nazikçe onun saçlarını karıştırmıştı sonra da şefkatli sesiyle konuşmuştu. Evlatlarına hep sevgiyle yaklaşıyordu.

Korkut B - Balamir'im, kömür'üm sen iyi misin?

B - Değilim.

Dedi hüzünle vede yerinde kayıp başını onun omzuna koydu. Korkut Bey ise onu kendine çekip kolları arasına almıştı. Balamir ise gözünden akan yaşla başını onun boynuna gömmüştü.

B - Annemi özledim.

Korkut B - Bende özledim. Dilruba'm gitti ve beni size, sizi de bana emanet etti. Dayanacağız, birlikte iyileşeceğiz yavrum.

B - Çok kötü hissediyorum, annem öldü. Azad beni fark etmedi başkasına vardı, anlatamadım. Herkes sen ve abim gibi değil baba, dedem bile duysa yüzüme tükür. Istemez beni!

ATEŞ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin