Davet

442 47 106
                                    

Azad Kaplan

   Güven çok zor oluşur kolay bozulurdu, ben babama güveniyordum o da bana güveniyordu. Eminim ki dünkü cümleyi kurarken de bilerek yada kasıtlı kurmamıştı. Cümle ağzından istemsizce çıkmıştı. O anda babamın telefonu çaldığında ona bakmıştım. Arayan kimse ciddileşmiş, gözlerinde birazcık özlem oluşmuştu. Kesin arayan kardeşlerden biriydi çünkü onları reddetmiş olsa bile arada vicdan yapardı.

- Açmayacak mısın baba?

Barboros B - Kenan arıyor, ben ne derim bilemiyorum. Şey sen konuşsan olmaz mı?

Dedi çocuk gibi telefonu bana uzatarak, ovvv bunu sevdim. Utana sıkıla demesi hoşuma gitmişti, gözlerinde umut vardı. Babamı bekletmeden telefonu aldım, aramayı cevaplarken kısık sesle hoparlöre al demişti. Bu halleriyle çok tatlıydı, zaten onu kırmaktan yana geri duran biri olmuştum. Bu yüzden tek tek isteğini yerine getirdim, birkaç dk sonra Kenan amcanın sesi geldi.

Kenan B - Günaydın abi, sabah sabah rahatsız ettim ama biz seni ve oğlunu yemeğe davet etmek isteriz. Kabul edersen de seviniriz.

Diyince babam düşürcesine önüne bakmıştı, Kenan amcaysa sanki bunu bilir gibi yeniden konuştu.

Kenan B - Kalabalık olmayacağız sadece kardeşlerim ve bir yeğenim olacak.... Abi orda mısın?

- Meraba!

Kenan B - Azad, merhaba evlâd. Günaydın!

   Bu adam samimiydi, bir kere babam gibi kibardı. Anlayışlı ve bir o kadar da sevgi doluydu, bana karşı da samimi davranıyordu. Diğer insanların aksine o ve kardeşleri gözlerime hayran olmuştu.

- Günaydın efendim.

Kenan B - Baban yok mu oğlum?

Dediğinde cevap beklercesine babama baktım, o ise ciddi ciddi çocuk misali yok de dercesine el haraketi yapıyordu. Ne kadar da savunmasız, maşallah benim babama! Hayır Azad gülme, kendini tut Kenan Bey yanlış anlar. Tamam baban şuan dadlı olabilir ama sonra da gülebilirsin demi?

- Hayır telefonu salonda unutmuş, ben aradığınızı iletirim.

Kenan B - Peki... Şey sen nasılsın?

- Iyiyim sıkıntı yok efendim, ya siz?

Kenan B - Bende iyiyim, sesini duyunca iyi oldum. Yani şey dün kötüydün ya, şuan sesinin iyi gelişini duyunca mutlu oldum.

- Anlıyorum. :)

   Aynı babam gibi, babamsa sanki Kenan amca bizi görecek gibi çatık kaşlarla bakıyordu. Oy oy oy kıskandın mı çen? Oğlunu başkası mı sevmiş, kaptırdın mı beni? Resmen gözleriyle telefonda ki Kenan amcayı öldürüyordu. Işte o anda ayaklanmıştı, nereye gidiyor la o? Tek kaşımı kaldırıp nereye dercesine ona bakınca yanımda ki sandalyeyi sertçe çekip oturmuştu. Adam harbi kıskanç abi, resmen kıskandığı için varlığını belli ediyordu. Bak bak bir de bilmezden gelerek "kim o?" diye soruyor. La harbi kıskandı ya... Bense sırıtarak ona bakıyordum, bunu görünce de homurdanarak telefonu benden çekip aldı.

Barboros B - Kimsin?

Kenan B - Benim abi, anlıyorum oğlunu kıskandın ama o senin oğlun olduğu kadar benimde yeğenim. Art niyetim yok.

Barboros B - Neyse ne istediydin?

Azad - Babacığım!

Dedim uyarıyla, oysa oflayarak yeniden konuştu. Onun üstünde ki etkimi seviyordum çünkü bana asla kıyamıyor, eninde sonunda dediğime gelirdi. Yan yana gelince bazen çocuk gibi oluyoruz, lunaparka filan gidiyoruz.

ATEŞ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin