Zaman atlaması
Kaplan Şirketi!Demir - Baba!
Dedi odaya girerek, altı üstü şirketi gezmişti ama babası yoktu. Hemen kötüyü düşünmek istemiyordu, işte o anda gelen asistan şunu söylemişti.
Asistan - Azad Bey toplantıya girdi efendim, babanız gelene kadar isterseniz ben size kahve getireyim de için.
Demir - Tamam.
Diyince asistan gitmiş, o ise büyük koltuğa oturarak elini saçından geçirdi. Hemen aklı kötüye gidiyordu çünkü babası iyi değildi, Barboros Bey'den sonra durumu kötüye gitmişti. Içine kapanmış, konuşmaz olmuştu. Ama neyse ki son 3 haftadır konuşuyordu, bu azda olsun iyi olduğunu belli ediyordu. Fakat ailesine yetmiyordu, hepsi onun için korkuyordu. Demir çalan telefonuyla cebinden çıkarıp bakınca Pamir amcasının aradığını görmüştü. Neyse ki yanlarında oluyorlardı, iç çekerek aramayı açtığında karşı tarafın sesi geldi.
Pamir - Selam yavru kuş'um.
Demir - Selam amca.
Pamir B - Yavru kuş baban nasıl?
Demir - Aynı sadece son 3 haftadır konuşuyor. Amca ben onun için korkuyorum hatta annelerde korkuyor. Çünkü gözümüzün önünde eriyor ama bizim elimizden bir halt gelmiyor.
Dedi dolan gözleriyle geri yaslanarak, amcasından bir süre ses gelmemişti. Babasının durumu hepsini maf ediyordu, Azad o kadar kötüydü ki Destan bile değişmişti. Abisinden yana deli gibi korkuyordu, babası ile annesi gibi onu da kaybetmek istemiyordu. Çünkü onu ilk defa böylesine bitik görmüştü, görünce de aklı başına gelmişti.
Demir - Dedemin odasına kapandığı anlar çok, bizim bilmediğimizi/ uyuduğumuzu sanıyor ama öyle olduğu yok. Herşeye şahitiz iyi değil, orda çok ağlıyor, kendini maf ediyor. Bir şarkı bile onu kötü yapmaya yetiyor... Amca ne olur birşey yapın! Konuşun belki sizi dinler, hem bilirim babam abi olarak en çok seni severdi.
Pamir B - Şuan nerde?
Demir - Toplantı da...
Pamir B - Akşama zaten sizdeyiz, ben deneyeceğim. Hepimiz düzelmesi için elimizden gelen herşeyi yapacağız yoksa ne yazık ki çok geç kalacağız.
Dedi hüzün dolu sesiyle, kardeşi için korkuyordu. Azad Bey'in iyi olmadığı her halinden belliydi, iyice hüzünden maf olmuştu. Saçları ara ara beyazlık içindeydi, ikizinde tek bir beyaz bile yokken ona erken yaşlılık gelir gibi olmuştu. Yoğun keder onu maf ediyordu.
Toplantı odası!
$ - Haddini bil köpek, sen kimsinde babam hakkında kötü konuşursun?
Diyerek sertçe masaya vurunca sessizlik çökmüştü. Öfkesi gözlerine bile yansımıştı çünkü renkli gözleri öfkeyle koyulaşmaya başlamıştı. Bunun nedeniyse babasına edilen hakaretlerdi, resmen birisi gözlerine baka baka Barboros Bey'in ardından kötü konuşuyordu. Densizce atıp tutabiliyordu.
..- Azad Bey allah aşkına babanız yaşlıydı, sizi erken buraya getirmeliydi. Ama koltuk sevdasına...
Devam bile edemeden beynine yediği kurşunla yere serilmişti. Görenler derince yutkunurken Azad Bey hiddetle yeniden konuştu.
Azad B - Başka atıp tutacak var mı lan?
Diyince kimseden ses çıkmamıştı, hepsi korkuyla ona bakıyordu ama ihbar etmeye pek cesaretleri yoktu. Azad ise yerinden kalkıp volta atmaya başlarken bir yandan da konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Teen Fiction$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.