12.10...
Azad boş sokaklarda yürürken tek başına değildi, yanında Barboros Bey'de vardı. Ikisi de sessizdi, o anda konuşan Barboros Bey olmuştu.
Barboros B - Niye durgunsun?
Dedi merakla sorarak vede onun omzuna hafifçe omzunu vurmuştu. Azad ise gülümseyip şunu söylemişti.
Azad - Garip bir gün geçirdim, peki sen niye sessizsin?
Barboros B - Garip bir gün geçirdim.
Dediğinde ikisi de biribirine kaçamak bakışlar atıp yeniden önüne bakmıştılar. Yavaştan birbirlerine benzemeye başlamışlardı, ikiside birbirinden huy kapıyordu. O anda Barboros Bey derince yutkunup şunu söylemişti.
Barboros B - Bayrama ne yapmak istersin?
Azad - Sen seç, ben sana uyarım.
Barboros B - Azad bak ben senden birşey saklamak istemem.
Diyince Azad çatık kaşlarla ona bakmıştı, O ise üzüntüsünü belli edercesine şunu söylemişti.
Barboros B - Baban bugün şirketime gelip olup olmadık şeyler dedi, beni şirket çalışanlarımın diline düşürdü. Ben onları susturdun fakat babanın söylerini ne kadar takmasam da zoruma gitti.
Azad - Ne dedi? Ne dedi de seni böylesine kırdı baba?
Dedi kızgınlıkla ona bakarak, Barboros Kaplan ise onun baba demesiyle derin bir iç çekmişti. Oğlu ona alışmıştı ama bu seferde Kuzey Bey gelip boş boş konuşurdu. Bugünde gelip onu çalışanlarına karşı mahçup etmişti, dile düşürmüştü.
Barboros B - Seni benim ondan çaldığımı, zihnini bulandırdığımı filan söyledi.
Azad - Baba ben seni çok seviyorum, senin benim aklımı bulandırdığın filan yok. Ayrıca çalmak ne ya, o ne biçim kelime? Ben oyuncak vb şeyler miyim de öyle tabir etmiş?
Dedi onun elini kavrarken, Barboros Bey ise buruk bir gülümsemeyle yeniden konuşmuştu.
Barboros B - Bu düşüncen beni mutlu etti oğlum ama ne yapayım? Birden aklıma takıldı işte... Hem merak etme baban onun ağzının payını verdi ama yine de sözleri zoruma gitti.
Azad - Istersen ben bir konuşayım?
Barboros B - Gerek yok sadece bil istedim çünkü bunu bile saklamak benim içime dert oldu.
Diyip onun önünde durdu, Azad ise dikkatle ona bakıyordu. Çünkü ne diyeceğini merak etmişti, hem önemli birşey diyeceği de belliydi. Barboros Bey onun bakışlarını görünce tebessümle yanağını elinin tersiyle varla yok arası okşamıştı.
Barboros B - Oğlum ben istiyorum ki adamızda yalan filan olmasın. Sorunsuz bir şekilde mutlu olalım, hayatımız sadece neşeden ibaret olsun isterim.
Dedi şefkatle ona bakarak, Azad ise kocaman gülümseyip başını onun göğsüne gömmüştü. O ise erkeksi bir kıkırtıyla onun saçlarına uzun bir öpücük kondurup kokusunu içine çekmişti. Kim ne derse desin onlar her türlü baba - oğul idi, öz olmasalar bile onlar baba - oğul idi ve hepte böyle olacaklardı.
Azad - Kalbin çok güzel!
Barboros B - Teşekkür ederim bayım ama oğlumun kalbi daha güzel!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Teen Fiction$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.