Cennetin Yayılması Sonsuz Seti (3)

159 32 0
                                    

'Shangguan Bing'er'in' kırmızı dudaklarını öpen Zhou Weiqing, hemen bir şeylerin tersliğini fark etti. Bu onu ilk öpüşü değildi ve genellikle böyle sinsi saldırılarda bulunurdu, dolayısıyla kızın dudaklarının tadını ve hissini çok net hatırlıyordu... yumuşak, ılık ve birazcık hoş kokulu.

Ama şu anda öptüğü dudakların garip bir soğukluğu vardı, kokusu da farklıydı. Daha da önemlisi, kaskatı kesilip donakalan dudaklar ve şaşkınlıkla deli gibi açılan gözler, Zhou Weiqing'in bir yanlışlık olduğu düşüncesini pekiştiriyordu.

Bilinçsizce o soğukluğu diliyle yalayan Zhou Weiqing, soğukluğun bir miktar eridiğini hissetti. Ama bu olay, dudakların sahibinin de kendine gelmesine neden olmuştu.

Kollarındaki güzellikten karşı konulamaz, büyük bir kuvvet yayılmaya başladı, "Shangguan Bing'er'in' kendisine saldırmasını hiç beklemeyen Zhou Weiqing'in kolları yakalanıp çevrildi. Bir an sonra, kar beyazı avuçlar Weiqing'in yüzüyle samimi bir temasa girdi. Sert bir temasa.

*Pak* Çıkan sesle birlikte Zhou Weiqing'in bedeni inanılmaz bir 180 derecelik dönüşle havaya sıçradı ve iri yeşim paravana vahşi bir şekilde tosladı. Küçük beyaz kaplan Şişman Kedi bile uçuşun etkisiyle kıyafetin içinden fırlamıştı.

Zhou Weiqing normal insanlardan daha vurdumduymaz olsa da bu saldırı onun afallamasına neden olmuştu!

"Shangguan Bing'er' 'tacize uğradıktan' sonra dengesiz bir ruh haline girmiş ve bütün gücünü kullanamamıştı. Yoksa bizim sevgili Küçük Şişmanımız şu anda, burada ölmüş olabilirdi.

"Seni öldüreceğim!" Soğuk bir ses duyuldu, yalnızca bu kelimeler dünyayı dondurmaya yetebilir gibiydi. "Shangguan Bing'er'in" ellerinden dehşet verici, soğuk ışıklar yayıldı ve donmuş bir yıldırım Zhou Weiqing'in kalbine yöneldi. Kız fazla hızlıydı, tüm hava bu saldırıyla mühürlenmiş gibi görünüyordu, tabii Zhou Weiqing'in bedeni de etkileniyordu. Üstelik Weiqing hala tokadın etkisiyle afallamış haldeydi, nasıl zamanında tepki verebilirdi ki?

Ve böyle bir tehlike anında Şişman Kedi bir kez daha onun hayatını kurtardı. Kıyafetin içinden uçtuğunda uykusundan uyanıp kendine gelmiş ve Shangguan Bing'er'in Zhou Weiqing'i öldürmeye çalıştığını görünce çok şaşırmıştı, ancak gelen darbenin gücünü, afallamış olan Zhou Weiqing'in zamanında tepki veremeyeceğini de fark etmişti.

Şişman Kedinin bedeni havada dondu, ağzından altın bir ışık çıkararak yaklaşan soğuk ışığa yönlendirdi. *Ding* güçlü bir sesle birlikte ışıklar çarpışarak odada yansımaya başladılar.

Bu noktada "Shangguan Bing'er'in'' elinde kar beyazı bir kılıç belirdi. Yaklaşık doksan santim uzunlukta, bir inç genişlikteydi, kar beyazı bedeni sadeydi, ama ölümün ürpertici aurasını taşıyor, görenlerin titremesine neden oluyordu. Çarpışmadan hemen sonra "Shangguan Bing'er'in'' bedeni koyu altın rengi bir ışıkla parlamaya başladı... Zhou Weiqing'in çok aşina olduğu bir ışıkla, yalnızca bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipmanın saçacağı ışıkla!

Şişman Kedi altın ışığını saçtıktan sonra çabucak üç metre uzunluktaki formuna geçti, Zhou Weiqing'in önüne dikildi, mor gözleri "Shangguan Bing'er'e" şaşkınlıkla bakmaktaydı.

Şu ana dek şoka girmiş halde olan Zhou Weiqing elini yanağına götürdü. Yüzünün sol tarafı şişmişti, biraz çarpılmış ağzıyla karmaşa ve öfke içinde konuştu: "Bing'er, kafayı mı yedin? Neden bana vurdun ki?" "Shangguan Bing'er'in'' ellerindeki kar beyazı kılıcı görmek ona ikinci bir şaşkınlık yaşattı.

"Shangguan Bing'er" tamamen öldürme içgüdüsüyle dolmuştu, Zhou Weiqing'in kanının donmasına neden oluyordu. Kız kılıcını kaldırıp Şişman Kediye yönelterek soğukça konuştu: "Cennetsel Kar Dağı vatandaşı, kim olduğunla ilgilenmiyorum, ama lütfen yolumdan çekil. Eğer onu korumakta ısrarcı olursan Cennetin Yayılma Sarayı, Cennetsel Kar Dağına savaş ilan edecek. Ölümüne.Bir.Savaş."

HJC ~2.Kitap..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin