Evet canolar, artık ufaktan şunları yakınlaştırmaya başlayalım dedim. Annesi öldü ne bu acele diyenler olabilir, ya da çok hızlı oldu diyenlerde olabilir...
Ama bir şekilde yakınlaşmaları gerek. Komutanın ilk hisleri ve Barış'ın ona ısınması, ancak Barış'ın en yıkık ve kimsesiz hissettiği zamanda olması gerekiyordu. Çünkü Barış'ın karakteri böyle.
Diğer bölümlerde de artık çok fazla Barış'ın annesiyle ilgili bir seyler yazmayacağım. Unuttu mu diyenler de olacak ama hikayenin asıl kurgusunu da bozmak istemiyorum. Kısacası Barış'ın annesinin ölümüyle ilgili hislerini iki bölümde size net bir şekilde aktardığı mı ve hissettirdiğimi düşünüyorum. Bunu bölüme başlamadan yazmak istedim.
Keyifli okumalar diliyor, gözlerinizden kocaman öpüyorum😚
...
Dayımların ısrarı ve benim teklifim sonucu Türker komutan bugün burada kalmıştı. Dayımların evi küçük olsada dayımlar ve yengelerim, komutanın rahat etmesi için evin bir odasını onun için hazırlamışlardı.
Dayımlar bir oda da yengemler ve kuzenlerim de salonda kalacaklardı. Yengemler komutanın kalacağı misafir odasına benim içinde bir yer yatağı sermişlerdi ve bende onunla kalacaktım. Dün akşam onun kucağında uyumuş olsam da bugün yine beraber kalacağımız için heycanlı ve tedirgindim.Odaya girdiğimde ilk onu pencere kenarında sigara içerken görmüştüm. Açık olan cam sigara dumanını soba bacası gibi çekerken O'da uzaklara dalmış gitmişti. Ne düşünüyordu bilmiyordum ama kaşlarını çatmış, alt dudağını iki dişinin arasında kemiriyordu.
Benim geldiğimi görünce hızlı bir şekilde bir kaç kez daha duman çekip sigarayı dışarı attı. " Ben keşke bi otele falan gitseydim. " dedi pencereyi kapatırken.
" Dayımlar hayatta izin vermez. Hem kal işte. " dedim. Başım çok ağrıdığı için tahta televizyonluğun oradaki ilacı aldım ve ağzıma attım. Arkam ona dönük olduğu için ne yaptığını göremiyordum.
Suyu bardağa doldururken, " Peki sen istiyor musun? " sorusuyla arkamı döndüm.
" Neyi? " dedim başımı sallayarak.
" Burada kalmamı? " dedi gözlerimin içine bakarak.
" Benim için sıkıntı olmaz. " dedim umursamayarak. Anlamışcasına başını salladı.
Kendi yatacağım yer yatağına geçmeden
" Uyuyacaksan ışıkları kapatayım mı? " diye sordum." Biraz konuşalım. Uykun yoksa tabi. " dedi.
Işığı kapattım ve yerime geçerek yattım. İnce örtüyü üzerime çektikten sonra derin bir nefes aldım. Sigara içerken camları açsa da sigara kokusu halen vardı.
Oda zifiri karanlıktı ve ikimizden de tık yoktu. Sadece onun derin bir şekilde ses alışverişlerini duyuyordum.
" Dayınlar askerden sonraki hayatın için her şeyi düşünmüş. " dedi. Uzun bir aradan sonra sesi oda da kurşun gibi yankılanmıştı.
Sırtımı ona doğru dönmüş uyumayı beklerken söylediği şeyle tekrar ona döndüm ve " Kimse benim hayatım hakkında karar veremez. Seneler önce nasıl istersem öyle yaşarım dedim yaşadım. " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YA SEVERSE [ BxB ]
Romance-TAMAMLANDI- Askeri kurgudur. Yanacağı günler bitmemiş, yakacaklarına ise hiç sıra gelmemiş bir asker.. Eziyet ettiği askerine aşık olan bir komutan...