ÖZEL BÖLÜM - I : BUGÜNKÜ DÜĞÜNDE, DÜNKÜ GEÇMİŞ

1.8K 138 28
                                    

Kıymetli oy ve yorumlarınızı bekliyorum canlar. ❤️

Türker'den.

6 ay sonra...

" Hadi be Barış! Ağaç oldum. Nikahı kaçırdık, bari takı törenine yetişelim. " diye sızlanarak sitem ettim. Tam bir saatir üstünü giyiniyordu.  Önce beni giydirdiği için kendi hazırlığı baya bi uzun sürmüştü.  Normalde bu kadar özenerek giyinen ve hazırlanan biri değildi ama bugün nikah şahidi olacağı için ekstra olarak hazırlanıyordu.

Bu böyle olmayacaktı. Kucağıma basıp evden çıkarmasam onun çıkmaya niyeti yoktu. Yatak odasına doğru yürüdüm ve tam birnkez daha seslenecekken gördüğüm şey karşısında nutkum tutulmuştu. Barış, çok güzel olmuştu.

Hızlı bir şekilde geceden hazırladığı aksesurlarını takarken ellerimi cebime atarak  kapıya yaslanmış onu izliyordum. Biraz önce geç kaldık diye şikayet ederken şimdi hayranca dalmıştım. Saatlerce bakabilirdim O'na. 

Baktığımı görünce gözlerini kırpıştırarak uyandım ve " Tamam güzelsin. Valla geç kaldık. " dedim.

" İnanmıyorum. Takım elbisenin üstüne bu ceket giyilir mi? Lütfen çıkar şunu. " dedi. Hava soğuk olduğu için onun seçtiği takım elbisesinin üzerine ceket giymiştim. Ne vardı bunda?

" Hava soğuk. " dedim.

Sabır dilenerek yanıma doğru yürüdü ve " Asker değil misin sen? Zamanında bana asker üşümez diye nara atıyordun. " diyerek  ceketimi üstümden aldı. Hiçbir şekilde itiraz etmemiş ve ona engel olmamıştım. Elinin yumuşak ve narin parmakları boğazıma temas ederken vücudumdan sıyrılan ceketin farkında bile değildim. Hipnoz olmuş gibiydim. Gözlerimi bu güzellikten alamıyordum.

" Oğlum çok güzel oldun sen böyle. Sen böyle olursan Türker kıskanır tabi. " dedim.

Sabır dilenerek güldü ve uzanarak yanağımdan öptü.
" Sende " dedi ve ekledi, " Eğer sen onay verdiysen hazırım, çıkalım. "

Derin bir nefes alarak elimi beline doladım ve sert bir hamleyle vücudunu kendime çektim. Nefes alışverişi yüzüme çarparken gözlerim dudaklarımdaydı. " Biraz vaktimiz var aslında. " dedim gözlerimi hedefimden ayırmadan.

Yüzünü buruşturarak kendini çekti ve " Hakikaten ayıp. Cansu bizi bekliyor. " dedi.

Yapacak bir şey yoktu. Vaktimiz gerçekten de çok kısıtlıydı.
İşaret parmağımın kenarını narin yüzünde gezdirdim ve
" Tamam tamam. Hemen çıkalım yoksa ben kendimi tutamıyacağım. '' dedim.

O'nunla çok iyi giden bir ilişkimiz vardı. Psikolog sayesinde geçmişim artık canımı acıtmıyor, etrafımda zarar verip kırmıyordum. Bu süreç içerisinde Barış'ın benim  yanımda olup destek vermesi, her daim kendini yanımda hissettirmesi her kişinin yapabileceği bir fedakarlık değildi. Başka birisi olsa benim gibi geçimsiz bir adama katlanamaz ve çekip giderdi ama o... O, kariyerinden, hedefinden benim için vazgeçmişti. Her ne kakdar onu spora döndürmek için ikna etsem de kabul etmemiş ve böyle daha mutlu olduğunu dile getirmişti.

O, benim şansımdı. Mükafatımdı. Düzensiz sorunlu hayatımı yola sokup, o yolu benimle yürüyen arkadaşımdı. Sevgilimdi. Her güne uyandığımda onun yanımda olduğunu bilip görmem tarifi zor minnetti. Bu yüzden benden elimden geldiğince, gücümün yettiğince, her şekilde mutlu etmeye çalışıyordum.

...

Hava buz gibi olsa da Cansu'yu ve damadı kır düğünü yapmaktan vazgeçirememiştim. Zaten Yasin, askerde dik kafalı bir erdi. Şimdi bide Cansu'nun bi dediğini iki etmiyor, sözünden çıkmıyordu. Başta onların ilişkilerini öğrenince çıldırsam da çocuğun niyetinin ciddi olduğunu, kardeşimi sevdiğini görünce kabul etmiştim. Barış'da dahil olmak üzere el birliğiyle Cansu'yu benden istemişler, bende vermiştim. İnşallah bizim gibi zor zamanlarda birbirlerinin yanında olur, birbirlerini mutlu edebilirlerdi.

YA SEVERSE [ BxB ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin