55. bölüm : SONUN BAŞLANGICI

2.7K 217 62
                                    

Şebnem Ferah'ın perdeler şarkısında "Düşündüm, buldum sandığım yüzyıllık gerçekleri." diye bir söz vardır; işte bu söz benim şuan ki durumumdu. Aslında ortada olan bir şeyin yeni fark edilmesiydi, bu fark etmeyle de kafamdaki geçmiş tüm veda sahnelerinin canlanması sağlamıştı.

İyisiyle kötüsüyle geçirdiğim askerlik görevimin sonuna gelmiştim. Cezalarımla ve kalan izin günlerimle beraber toplam 350 gün askerlik yapmıştım. Neler neler sığdırmıştım, bu zamana, düşündükçe gülüyor, güldükçe içimi bir hüzün kaplıyordu. Büyümemi, olgunlaşmamı, kendimi keşfetmemi sağlayan, evim dediğim yere veda etmek benim için kolay olmayacaktı. Çünkü, sanki burada büyümüş gibiydim. Alışık olduğum şeylerin bir anda kesilecek olması gerçekten de hüzündü. Buna sabah erken saatte kalkmak, mıntıka yapmak, nöbet tutmak ve daha bir sürü görev de dahildi.

Beni en üzen ve içimi burkan şey ise burada tanıdığım kişilerden ayrı kalacak olmamdı. Hepsiyle bi yaşanmışlığım vardı ve o günler aklıma geldikçe ağlayacak gibi oluyordum. Hepsi pırlanta gibi insanlardı ve eminim ki bundan sonraki hayatlarında etraflarına ışık saçacaklardı.

Muğlalı devrem, alt devrelere hiç acımıyordu. Devrecilik nedir, nasıl yapılır, herkese gösteriyordu. Devreler arasında en son terhis olacak olan oydu. Yaklaşık bir hafta sonra O'da buradan ayrılacaktı. Görev ve silahtan daha düşmediğinden şuan depo ve vevalizhane sorumlusu halen O idi. Şimdi de alt devreleri orada çalıştırıyordu. Sivil kıyafetlerimi almak için valizhaneye girdiğim de, rafları bezle silen üç dört askeri gördüm.

" Hadi siz bi mola verin. Kantine gidin, benden çay için. " dedim.

Daha yeni mıntıka yapmışlardı ve şimdi de temiz olan valizhaneyi temizliyorlardı. Acımıştım. Ben olsam isyan eder, kavga çıkarırdım. Ama onlar göze batmamak için seslerini çıkarmıyorlar, ne iş verilirse ikiletmeden yapıyorlardı.

Alt devre bir asker, " Sağol abi. Recep abi gelip bizi burada göremezse kızar. " dedi.

Çocukları nasıl korkuttuysa kendisinden izin almadan dinlenmeye bile korkar olmuşlardı. " Gidin siz. Sorarsa benim izin verdiğimi söylersiniz. " dedim ve ekledim. " Bide bana ya da bi başkasına abi demeyin. Hepimiz aynı yaşıtız. " diye de uyardım.

Belki bize ' Abi ' dedikleri için bu kadar eziliyor ve daha çok iş görüyorlardı. Burada en üst devre biz olsakta hepimiz eşittik. Zaten bir çok işi onlar yapıyor ve bize bırakmıyorlardı.  Bu kadar da yüklenmek ve eziyet etmek asla doğru değildi. Sivil kıyafetlerimi aldım ve koğuşa gitmek yerine üzerimi burada değiştirdim.

Askeri kamufulajım başta olmak üzere tüm eşyalarımı alt devre askerlere dağıtmıştım. Sadece yaşanmışlıklarla dolu yırtık pırtık botumun artık iki yeni sahibi vardı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Tezkeremi bölük astsubayından almış, helallik istedikten sonra sarılarak ona veda etmiştim. Türker, dün herkesle vedalaşıp ayrılmıştı karakoldan. Sivil hayatında görüştüğü Mardin'li ve burada yaşayan kişilerle helalleşmek için benden önce çıkmıştı. Çıkış saatimde karakolun önünde beni bekleyecek ve ikimizde aynı anda bu şehre veda edip, yeni hayatımıza doğru yola çıkacaktık.

YA SEVERSE [ BxB ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin