Karşımda Cansu'yu görmemle afallamış ve şoka uğramıştım. Hiç beklemiyordum. Ya Türker geldi ya da gürültümüzden komşular rahatsız oldu da onlar geldi sanmıştım.
Türker'in kıskançlık krizi büyüdükçe büyüyor, büyüdükçe büyüyordu. Ufacık kar tanesi resmen koca bir çığ olmuştu. Gece yalnız kalmamam için Cansu'yu getirmişti. Farkında değildi ama sadece bana zarar vermiyordu. Cansu'nun da rahatını bozmuştu.
Ellerimde ki tepsiyi masaya bıraktım ve " Ya kusura bakma. Gecenin ortasında rahatsız etti senide. Abin işte. Benden daha iyi tanıyorsun. " dedim.
Tepsideki kahve dolu kupayı aldı ve " Olur mu öyle şey? Sadece biraz korktum. " dedi.
Karşıdan ki tekli koltuğa oturdum ve kahvemi elime alarak bir yudum aldım. Cansu'yla sürekli telefonda görüşsekte uzun bir aradan sonra ilk defa bir araya geliyorduk. Başta her ne kadar geldiğine şaşırsam ve Türker'e kızı rahatsız etti diye kızsamda şimdi çok mutluydum. Cansu, çok kafa dengi ve anlaşabildiğim insanlardan biriydi. Çok doluydum ve onunla dertleşmek bana çok iyi gelecekti. Bir psikiyatrist edasıyla karşısındakini dinlerdi. Asla kötü bir yorum yapmaz ve akıl vermezdi. Gerçektende nasıl Türker'in kardeşi olur diye uzun uzun düşünmüştüm. Asla abisine ya da diğer kardeşine benzemiyordu.
" Noldu? Niye kavga ettiniz? " diye sordu elindeki kupayı masaya bırakırken.
Sorusuyla derin bi iç çektim ve bende elimdeki kupayı masaya bıraktım. Daha anlatmaya başlamadan Elim ayağım titriyordu. Cansu, bunu fark etmiş ve titreyen elime dikkatli bir şekilde bakmıştı.
" Sakin ol lütfen. " derken başımı salladım. " Ben her şeyi biliyorum bu arada. Sizi. " demesiyle kaşlarım çatılmıştı. " Abim gelirken her şeyi anlattı. Bu yüzden rahat rahat konuş. Ben senin tarafındayım. " dedi masumca gülümseyerek.
Şoka uğramıştım. Türker, bizi kardeşine anlatmıştı. Asla ama asla bu ilişkiyi bırakın birine, kardeşine söyleyecek biri değildi. Gerçekten de çok değişmişti ve her geçen saat, yeni onu tanımaya çalışıyordum. Şimdi bizim ilişkimizi bilen Yağız dışında ikinci bir kişi daha vardı.
" Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. " dedim gözlerimi kaçırarak.
" Utanma. Bu doğal bir şey. Dediğim gibi ben senin tarafındayım. " dedi bir kez daha. Ardından göz kırparak, " Hem biz sırdaşız, unuttun mu? " dedi.
Sabır dilenerek güldüm son sözüne. Doğruydu, biz sırdaştık. Beraber falcıya gitmiştik ve bunu abisi başta olmak üzere herkesten saklamıştık. Asıl rahatlamam elbette geçmişimiz değildi tabi. Bu tür ilişkilere karşı olmaması beni asıl rahatlatan şeydi. Tam da ondan beklediğim bir saygı ve hoşgörüydü.
...
" Ya o kadar şaçma bir hal aldıkı bu kıskançlığı; boğuyor. Ben kimseye sarılamayacak mıyım? Elini sıkamayacak mıyım? " dedim sitem ederek.
Yakalaşık yarım saattir dert yanıyordum Cansu'ya. Aslında abisini benden iyi tanıyordu. Telefonda konuştuğumuzda da abisinin gerkesiz düşkünlüğünden yakınmıştı. Üstelik bir çok kez.
Her ne kadar Türker'e ' Şu kızı artık bir rahat bırak. ' desem de, ' Kız çocuğu rahat bırakmaya gelemez. ' demişti. Cansu'ya gerçekten acıyordum. Türker, onu benden daha çok sıkıyor ve üstüne düşüyordu. Zavallı kız kim bilir bunca sene abisinden ne çekmişti?
" Haklısın ama biliyorsun ki biz çok kötü bir çocukluk geçirdik. Özellikle de abim. Ablam evliydi bende okuyordum, ama abim... O sürekli babamın yanında kalmak zorunda kaldı. " derken sözünü kestim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YA SEVERSE [ BxB ]
Любовные романы-TAMAMLANDI- Askeri kurgudur. Yanacağı günler bitmemiş, yakacaklarına ise hiç sıra gelmemiş bir asker.. Eziyet ettiği askerine aşık olan bir komutan...