49. bölüm : ŞAKASI YOK BU İŞİN

3K 249 81
                                    

" Tövbe yarabbim, oğlum yapma şöyle hareketler. Bi yerini sakatlayacaksın. " diyen Türker kenarda oturmuş, sigarasını içiyor ve bir yandan da benim ısınırken yaptığım hareketlere dehşetle bakıyordu.
Şuan sol bacağımı dik bir şekilde yukarı doğru kaldırarak tutmuştum. Bu ve benzeri hareketleri yapabilmem Türker'i çok şaşırtmış bir o kadar da kızdırmıştı.

Diğer bacağımla da aynı hareketi yaparken, sabır dilenerek, " Hasbinallah, inadına mı yapıyorsun? " dedi ve bir anda kıskançlık krizine yeniden girdi. " Bu hareketleri elalemin içinde de yapmıyorsun demi? " diye sordu kaşlarını çatarak.

Ne derse desin asla ona kızmayacaktım bugün. Aşırı enerjik ve mutluydum. Tek bacağımı indirip gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Oksijeni içime çektiğimi, ciğerlerimde dolaştığını hissedebiliyordum.

Yanımda bagdaşını kurmuş oturan adam spora başlamadan önce ısınmak istememiş, hatta bunun gereksiz olduğunu bile dile getirmişti. Sigarasından son bir duman daha çektikten sonra yanan kısmını söndürüp izmariti cebine koydu. Ben bu adama nasıl sigarayı bıraktıracaktım?

Nerdeyse benim antrenmanım bitmek üzereydi ve Türker'in tek yaptığı spor beni izlemekten ibaretti. O kadar ısınma, şınav, mekik, sahanın etrafında koşu turu yapmıştım ama o oturduğu yerde kalmıştı.

Yanına vardım ve kolundan çekiştirerek
" Hadi Türker ya oturmaya mı geldin. " dedim.

" Dur güzelim, ben anlamam böyle şeylerden. Sen yap sporunu, ben sana bakıyorum. " dedi gülümseyerek.

Mızmızlanarak kolunu tekrardan çekiştirdim ve " Olmaz, hadi kalk. Senin istediğin sporu yapalım. " dedim. Buraya onun için gelmiştim ve onunla beraber spor yapmadan gitmek istemiyordum. İki elimle yaptığım yumrukları yavaşça omzuna indirirken " Hadi ya kalk. " dedim.

Yandan ve gözünün altından yavaşça vurduğum omzuna ve bana baktı. Dudaklarının kenarı kıvrılmıştı ve demek oluyordu ki naz yapıyordu.

Yavaş ve nazik vurduğum yumruklara sırıtarak bakarken, " Bumu son gücün. " diye alayla konuştu.

" Kalkta göstereyim. " dedim kıkırdayarak.

Yüzündeki gülümsemeyle bir anda çevik bir hareketle kalktı. Ellerini yumruk yapmış ve göz hizasına kadar kaldırmıştı. Bu spordan anlamasam da yaptığının profesyonel bir savunma olduğunu biliyordum. Ben de onun yaptıklarını yapmaya çalıştım ve yumruk yaptığım ellerimi yukarı kaldırdım. Bir anda tüm ciddiyetini bozup ellerini indirdi ve kahkaha atarak patladı. Benim yapmaya çalıştığım ama yapamadığım harekete gülüyordu.

Yanıma geldi ve havada olan yumruk yaptığım ellerimi yüzüme karşı indirerek
" O kadar kaldırma. Yüzünü koruyacaksın. " dedi.

Bana doğru pozisyonu gösterip kendi de bir kaç adım geriye giderek aynı pozisyonu aldı. Halen daha bana gülüyor, sırıtıyor ve eğleniyordu.

Ben de havaya girmiş bir şekilde yüzüne doğru attığım bir yumruk eline çarpmıştı. Hemen kaşları çatılmış ve " Oha " diye bi nida kaçmıştı ağzından.

Gülmem onu ciddiyete sokmuş olacak ki yumruklarının arasındaki çatılan kaşlarını görebiliyordum. Şuan futbol sahasının tam ortasında bir atlet ve bir dövüşcünün bilet kesilmeyecek, kimsenin ilgisini çekmeyen bir karşılaşması vardı.

Benim sersemce attığım yumruklarımdan kaçmasına bile gerek yok gibiydi. Dövüş konusunda çok kötüydüm. Ama o, o kadar profesyoneldi ki tüm gücüyle ve hızıyla bana karşı attığı yumrukları, sanki bir yerime gelmesin diye özen gösteriyordu. Eğer o yumruklardan bir tanesi ciddi anlamda bir yerime gelirse komalık olabilir, bayılabilirdim.

YA SEVERSE [ BxB ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin