Yangın...

149K 3.5K 808
                                    

Sabah yine annemin cırlayışları ile kalktım yatağımdan
"Kız ben kime diyorum! Kalk hadi servisi kaçıracaksın yine. Hey Allahım ben kime diyorum, kız kalksana!"
" Tamam ya kalktım."

Miskin hareketlerle odamdaki banyoya doğru yürürken gözüm saate kaydı. Ne?
Ama anne ya daha kırk dakika var!

Söylene Söylene banyoya gittim. İlk önce ılık bir duşun ardından bornozumu giyip dişlerimi fırçaladım. Hemen odaya tekrar gidip iç çamaşırlarımı ve okul formalarımı giyip odadan çıktım. Merdivenlerden inerken babamın, abimin ve ablamın kahvaltı yaptıklarını gördüm. Abim ve ablamı yine itişirken görmek beni şaşırtmadı.
"Baba ama Berke kıyafetlerini hep ortada bırakıyor bu bana karşı büyük bir hakaret! Hem Ece Berkeyle daha iyi anlaşıyor onlar beraber kalsalar. He? Noluuuurrr." Abimin yanına gidip oturum ve fısıldadım
"Yine niye dellendi ablam?"
"Tipik Beril işte buldu yine bi şeyler zırvalıycak illa."
Hafifçe kıkırdayıp ben de birşeyler atıştırdım.
Ablam ve abim ikiz olmalarına rağmen sürekli itişirlerdi. Yani bu artık şaşırılcak bir şey değildi benim için. İnsan zamanla alışıyor.
Aaaa bu sofrada biri eksik
"Baba annem nerde?"
"Acil hastası varmış. Seni uyandırıp çıktı o yüzden."

Kafamı sallayıp kalktım
"Ben çıkıyorum geç kalırım yoksa. Hadi görüşürüz. "

Siyah converslerimi giyip merdivenden ışık hızıyla indim. Apartmanın kapısını açıp kendimi dışarıya attım.

Geç kalmazdım daha çok vardı. Ama ben sofrayı toplamaya üşendiğim için erken çıkmıştım. Ablam toplar ya ben ona ayak bağı olmayayım.

Telefonumu çıkarıp Merveyi aradım
Hadi açsana şunu artık...

"Alo"
" Kanka ben bugun erken çıktım sen de erken çık şey yapalım."
" Ne yapalım lan! Töbe töbe!.. "
" Off ya mal ! Senin için fesat. Durakta buluşup konuşuruz erken gel bu sefer erken çıktım diyorum. Canım sıkılır benim şimdi seni beklerken. Anladınmı fesatcığım."
"Hee ben de öle şey yapalım filan deyince aklım götüme girdi. "
"Girmesin girmesin. Neyse sen çabuk gel."
" Tamam kanka "

Telefonu kapatıp cebime sokuşturdum. Durağa doğru yürürken önüme Çakıl çıktı. Çakıl mahallemizin delikanlı köpeği.
" Naber oğlum? "
Bana karşılık verir gibi iki kez havladı.
"Bende iyiyim " deyip kıkırdadım. Ve yoluma devam ettim.

Kısa bir sürede durağa varıp beklemeye başladım. Bir zaman sonra canım sıkılınca instagrama girip birkaç takip isteğini kabul edip biraz gezindim.
Sonra tekrar canım sıkılınca telefonu kapatıp etrafıma bakındım. Çok mu erken gelmiştim? Sonunda Merveyi gördüğümde şimdiden canımın sıkısı geçmişti.

Merve, kızıl, beyaz tenli, orta boylu ve harika bir fiziğe sahip çok güzel bir kızdı.
Merve kendini hep çirkin olarak görür. Ama benim gerizekalıcım gözlerini açıp biraz peşindekilere baksa bu söylediğinin çok saçma olduğunu kendisi de anlar ama nerdee benim kızılımda o zeka.
Yine şen şakrak gelmişti.
"Günaydın aşkım."
" Günaydın bebeģim."
"Sen niye erken çıktın bugün? Birşey mi oldu? Yine kavga mı ettin Semra teyzeyle? "
"Yok hayır. Annemin işi çıkmış. Acilen hastaneye gitmiş. Sonra bi baktım sofra hâlâ duruyo. Hemen gittim tıkındım falan derken aklıma birşey geldi."

Gerçekten çok önemli bir şeymiş gibi anlatıyordum. Bana meraklı gözlerle bakıyordu. Bu haline ne kadar gülmek istesemde kendimi tutup devamını getirdim

"Eğer ben evde kalırsam ablam masayı bana toplatırdı. Ben de hemen çıktım evden."

Bana 'sen ciddimisin ya mal' der gibi bakıyodu. Sonunda dayanamayıp gülmeye başladım. Ben gülerken o söylenmeye devam ediyodu.

" Salak bende birşey oldu diye dinliyorum seni. "
"Ama kanka. Bu bi hayat memat meselesi. Sen anlamassın. Hıh!"
Biz böyle saçma salak konuşup gülerken servis de nihayet gelebilmisti.

Yirmi dakikanın ardından okula gelmiştik. Bahçe kapısından girişimiyle gözüm İkizleri aradı. Buldu da. Off salak. Yine almış yanına sarı çiyanı. Merveye baktığımda o da benim gibi hem yürüyüp hem de onlara sinirle bakıyodu.
Bu arada ikizlerin biri benim diğeri Merve nin sevdiği olur. Sarı çiyan da.. O kız her bi yerden çıkıyor zaten. Sürekli bizimkilerin yanında. Bak yine moralim yerlerde.
Ateş in (benimki) bize dönmesine ikimizde ışık hızı ile önümüze dönüp okul kapısından içeri girdik. Sınıfa girdiğimizde bir iki kişinin olduğunu gördüm. Hep böyle olurdu zaten. Merve ile cam kenarındaki en arkadaki sıramıza oturup kafamı sıraya gömdüm. Merve de benle aynı pozisyon aldı.

Merve ve benim ailelerimizin maddi durumu iyi olmasına rağmen biz merve ile devlet okuluna gitmeyi tercih etmiştik. Merve ile çocukluktan beri arkadaşız. Hatta daha da yakın. Babalarımiz ortak ve cok yakin arkadaş oldukları için beraber büyüdük. Her zaman birbirimizin yanındaydık. Ve bu herzaman için böyle olucak bizim için.
Ee neyse duygusallaşmıyalım.

Beni düşüncelerimden ayıran şey bizim sınıfın conconu İpek oldu
"Ya kızam nasıl yapar bana bole bişeeey. "

Merve İpek'in bağırışlarına karşı kafasını sıradan bir hizla kaldırıp ölümcül bakışlarını İpek e dikti.
" İpek valla sabah sabah hiç çekilmiyosun. Sus!"

İpek saçlarını geriye savurup sırasına gitti ve oturup telefonuyla ilgilenmeye başladı.

"Merve ben biraz acıktım. Zaten sabah birşey yiyemedim. Kantine gidiceğim "

" Ben de geleceğim. Senin yüzünden erkenden çıktım."

" Aman be seni çağıranda kabahat. "
Yapmacık bir sinirle söylemiştim bunları.
İkimiz birbirimize bakıp gülüştük. Merdivenlerden inerken hala gülüyoruk. Karşımıza Ateş, Toprak (ikizler) ve bilin bakalım başka kim çıktı? Doğru tahmin sarı çiyan. Allahım yine Ateşe sulanıyor bu kız!
Ben sarı çiyan bakarken görüş alanıma Ateş girdi. Ahhh mavişim. Hemen gözlerimi kaçırdım. Merveyi kolundan tutup merdivenlerden daha hızlı inmeye başladık. Sonunda kantine geldiğimizde birer tost alıp sınıfa geri çıktık.

İlk ders ingilizce. Jiletleyin beni!! Sabahın köründe ingilizce mi olur be? Bence sabah hiçbir ders olmamalı.
Hoca girip yoklamayı aldığında tam derse başlayacakken bir ses duyuldu. Bu ses yangın alarmı değilmi ya?
Hoca hemen bizi yangın merdivenlerine yöneltti. Hızlı adımlarla bahçeye çıktığımızda okulun tamamının burda olduğunu gördüm. Ne olduğunu anlamamistim ama cidden korkuyordum. Yanıma baktığımda Merve nin olmadığını görünce bir an daha çok korksamda bana doğru gelen Merveyi görünce rahatladım. Hemen birbirimize sarılık. Ve ben meraktan çatlamamak için okula baktığımda... Siktir okul birkaç dakika içerisinde alev almış durumda gözlerimizin önünde yanıyordu.....

..................................

Multimedia Ateş. Bu Şahsiyetin İkizi olmadığı için Toprağı da aynı kişi sayın lütfen. Zaten tek yumurta İkizi Ateş ve Toprak. :)

YAN KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin