Neşeli olmak için hayatınızda birçok şey var
Sıçayım, öyle bir şey yok!
Kendinize gelin ve etrafınıza bir bakın. İyimser olmayın. Berbat bir Dünya'da yaşıyoruz ve iyi şeyler oldukça az. Hatta düşündüğünüzden fazlası da var. İyi şeyler olmuyor. 3 aylık bir bebeğe tecavüz edenlerin serbest bir şekilde gezdiği bir yaşam alanı içerisinde yaşıyorsunuz. Her ne kadar karamsar olmayın deseler bile, çevre böyle olduktan sonra bizim mutlu olmamız aslında çok da bir şey ifade etmiyor.
Yani açıkçası kendinizi korumayı öğrenin. Beni koruyacak bir babam olmamıştı ve bu saatten sonra da böyle bir babamın olmayacağını bildiğimden dolayı, artık bunu da çok önemsemiyordum.
Aslında bakarsanız, yirmi iki yaşına girdiğimden beri hayatı biraz değil bayağı akışına bırakmışım. Daha sokak işi bir tabiri kullanacak olursam, ben mi yirmi iki yaşıma girmişim yoksa o mu bana, onu pek çözmüş değilim.
Siyah kapüşonlumun ceplerine ellerimi yerleştirdim ve öylece yürümeye devam ettim. Şaşıracağınız bir şey daha paylaşayım mı?
Kocaman bir arsanın belirli kısmına yerleştirilmiş bir kulübede yaşamımı sürdürüyorum ve alışılagelmiş bir evim yok.
Herhangi bir akrabamdan asla haberdar değilim ve bunun rahatlığıyla bir sırt çanta dolusu bana yetecek kadar olan kıyafetlerimle sokaklarda öylesine dolaşıyorum.
Bugünlük karnımı hangi işten doyuracağımı düşünürken, elimdeki beyaz sargı bezlerini daha sıkılaştırmak için tekrar bir hamle yaptım. Cadde de yanımdan geçen birkaç kızın bana nasıl baktığından söz edecek olursam, bakımsız saçlarıma canavar görmüş gibi baktıklarını söylemem sanırım yeterli olacaktır. Yıkanma işlemimi o gün kazandığım paradan bir kısmını ayırarak biriktirip, hamama giderek gerçekleştiriyorum. Şaşırılmayacak bir konu çünkü bilindiği üzere kulübelerde banyo gibi bir alt yapı sisteminin bulunmasını beklemek, devenin hendek atlamasını beklemek gibi bir şey olurdu..
Biraz daha yürümeye devam ettiğimde, cadde üzerinde bir esnaf lokantasına rastlamıştım. Beni ilgilendiren, esnaf lokantası ya da başka bir şey değildi sadece üzerinde bulunan iş ilanı idi.
Hızlı adımlarımı dükkânın içerisine doğru sıralamıştım. İçeri girdiğimde, kendi hallerinde burunlarının altına bir şeyler iten birkaç kişi ve bir garson dışında kimse yoktu.
Tehlikede olmadığımı kontrol etmek için dükkânın içerisine dikkatlice göz gezdiriyordum. Sokaklar, evinizin odası gibiyse buna alışmanız gerekirdi. Her girdiğiniz ortamı kolaçan etmek gibi bir huyunuz emin olun oluşacaktır. Elimde her zaman bulunan beyaz sargılar daha fazla dikkat çekmeden, siyah kapüşonlumun cebine tıkıştırdım ve ardından kasaya doğru ilerledim. Kasanın arkasında oturan genç yaşlardaki kadına elimle işaret ettiğimde beni umursamamış ve öylece beklemeye başlamıştı.
"Hey!" dedim hızlı bir şekilde bağırarak. Sesimi ayarlamadığımdan olsa gerek, irkilerek kafasını önündeki defterden kaldırdı ve yorgun bakışlarıyla beni kısa bir şekilde süzdü.
"Buyurun." dediğinde suratında rahatlamış bir ifade görüyordum.
"Tek günlük, yani bugünlük bir işe ihtiyacım var." Dediğimde kız gülümseyerek kafasını olumsuz anlamda sallamaya başlamıştı. Suratındaki korkmuş ifadenin eşliğinde, aynı anda gülümseyip ve bunları yapıyorken de kafasını olumsuz anlamda sallaması aklıma ufak olsa da bir şüphe düşürmüştü. Çalıştığı yerde eğer bir iş yoksa, bunu düzgünce dile getirip beni başından savuşturabilirdi fakat o daha simgesel bir yolu seçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GURONİ
Teen Fiction18'li yaşlarının başında babasının güvenilir olmayan bir takım işleri yüzünden tek başına bırakılan genç bir kız, hayatının tam olarak dört senesi yaşadığı depresif ruh haliyle sokakta geçirir. Bu süre içerisinde gördüğü her canlıya yardım duyguları...