GURONİ - 31

21.2K 1K 110
                                    

İmran patronunun sayesinde evine daha yakın bir şubede çalışacağına kısa süre sevinirken, karşısına çıkan çocukla bu sevinci kursağında kalmıştı. Düşünmeden yardım etmişti. Bunu kesinlikle yapması gerekiyordu fakat çocuk ile nasıl ilgilenecekti?

Onu bir yurda mı yerleştirmesi gerekiyordu ya da ona kendisi mi sahip çıkması gerekiyordu?

Çocuğa neler olmuştu ? O adamların çocukla ne gibi bir bağlantısı olabilirdi ?

Aklındaki çoğu soruyla, çocuğu odada bırakmış ve hızlı adımlarla onu sorgulayan gözlerin arasına inmişti. Leyla ve Beril, bar tezgahının arkasına geçmişti. İmran ise nerede duracağını bilmiyordu. Bu yüzden, kızların yanına doğru gitti ve bir bar sandalyesine kendisini bıraktı. Ciddi anlamda çocuğu düşünmeye başlamıştı. Bir an önce uyanmasını sabırsızlıkla bekliyordu. Onunla çokça ilgilenecekti.

İçeride ki tüm korumaların onların olduğu tarafa baktıklarından haberdar olmayan İmran'ı Leyla uyarmıştı.

"İmran, bu tarafa bakıyorlar." gülerek söylediği cümleler ile İmran ne olduğu anlamak için etrafına baktığında gerçektende bahsettiği gibi olduğunu görüyordu. Neden baktıklarına dair bir anlam verememişti fakat burada çokça dedikodusunun döndüğünden bir haber olduğu da kesindi.

İmran etrafındaki insanları inceliyorken, onlar ise hâlâ kendi aralarında ondan bahsetme gereğinde bulunabiliyorlardı. Derin bir nefes alıp, tekrar önüne dönmüştü.

*

Çalışanlardan birisi, yanındaki arkadaşına döndüğünde kulağına doğru konuşmuştu.

"Abi, baksana resmen gerçekmiş."

Arkadaşı ise bunu normal karşılayıp, onu azarlamıştı. "Oğlum, önüne dön. Olamaz mı? Ne büyüttünüz ha"

İmran ismi, aynı zamanda erkek ismi olarak da kullanıldığı için buna oldukça şaşırmaları normaldi. Herkes onun kadın olduğuna hâlâ inanamıyordu. İsminden bile erkek olacağını bekliyorlarken, onu karşılarında gördüklerinde şaşkın olduklarından gözlerini alamıyorlardı.

İmran ise bu durumu fark edip, oldukça sıkıldığı için sesini yükselterek henüz insanlar girmediği için rahatça konuşabilmişti.

"Önünüze dönün !"

Ciddi anlamda rahatsız olmuştu çünkü o da onlar gibi buraya para kazanmaya ve işini yapmaya geliyordu. Göz önünde olup, aynı zamanda göz hapsinde olmak için burada bulunmuyordu. Bunun için onları uyarmıştı.

Leyla ise, böyle bir şeyi demesini asla beklemediğinden utançla kafasını öne eğmiş ve bardakları silmeye koyulmuştu. İmran, Leyla'nın utandığının farkındaydı fakat bu utanmasını oldukça gereksiz buluyordu. Hoşuna gitmediği bir şeyi kesinlikle söylemeliydi ve bu konuda utanması gereken karşı taraftı. Sonuç olarak rahatsız olabilecek hareketi onlar sergiliyordu.

Parmaklarını birbiri etrafında yuvarlıyorken, sessizce çocuğu düşünüyordu. Savunmasız bir varlığın nasıl bu kadar üzerine gidebilirlerdi, kesinlikle anlamıyordu. Beril çoktan işine odaklanmış bardaklar ile arasında duygusal bir bağ kurmuştu.

İnsanlar gelmeden önce burada Oğuz olsaydı kontrol ederdi fakat onun yerine burayı kontrol edip, son hazırlıklar için ilgilenecek biri mutlaka olmalıydı. Bunları düşünüyorken, merdivenlerden aşağı inen kişiyle İmran bakışlarını Leyla'ya çevirmişti çünkü Beril çoktan transa geçmişti.

İmran'ın sorar gözlerle Leyla'ya bakmasından sonra, İmran'ın demek istediğini anlamıştı.

"Oğuz'un kardeşi. Oğuz'da çok sevmez. Bizde çok sevmeyiz fakat arkadaşız."

GURONİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin