Sinirleniyordu.
Ciddi anlamda artık herhangi bir şeye tahammülü kalmamıştı. Çevresindeki herhangi bir şey onu deli gibi sinirlendirmeye hatta sinirlerinin fazlasıyla gerilmesine neden oluyordu. Babasıyla farkına vardığı her şey onu daha gaddar, daha sinirli ve ekstra asabi bir insan yapmıştı. Bir miktar koruyabildiği sakinliği, artık o da yoktu.
Bu durumun kendisini ne kadar yıprattığının ne kadar harcadığının farkındaydı fakat elinden hiçbir şey gelmiyordu. Yine çaresiz ve acınası bir halde olduğunu hissetmeye başlamıştı. İşinden de ayrıldığına göre yapacağı herhangi bir şey kalmamıştı. Sadece Cevdet Bey'in talimatları kalmıştı. Herhangi bir talimat onu bulmadığına göre şu an için istediğini yapabilirdi.
Derin bir nefes aldıktan sonra karşısında dalgalanan denize baktı. Saçlarının birkaç teli gözlerinin önüne rast geldiğinde onları çekmek için herhangi bir girişimde bile bulunmamıştı. Sadece öylece denizi izliyordu.
Küçük bir kız çocuğu ve ardından annesi sahilin kenarında koşturmaya başlamıştı. O kadar neşelilerdi ki İmran onlara gülümsemeden edememişti. İçerisinden onlara eşlik etmeyi kısa süreliğine oldukça istemişti fakat onun için izlemek daha eğlenceliydi. Annesi küçük kız çocuğunu kollamak adına denizin kenar kısmına bariyer gibi konumlandırılmış fakat küçük bir çocuğun kesinlikle işine yaramayacak korkuluklardan uzak tutuyordu. Çocuk o kadar hareketliydi ki, İmran onun sevimliliğine karşın tekrar gülmeye başlamıştı. Annesini oldukça uğraştıran bir miniğe benziyordu.
Tatlı tatlı etrafında dönmeye başlayınca annesi de ona eşlik ederek etrafında dönmüştü. Kadın arkasını döndüğünde, çocuk gözden kaybolmuştu. Denizden gelen o sese kadın anlam veremese de İmran çoktan anlam vermişti. Küçük kız denize düşmüştü. Kaşla göz arasında olan olmuş ve kadının düşünme gücü yerine geldiğinde çığlığı basarak ambulansa haber vermek için telefonuna sarılmıştı. İmran ise hiç düşünmeden denize doğru koşmaya başlamış ve koşma mesafesinde de kendisine ağırlık yapabileceği her şeyi üzerinden atmıştı. Ceketini, ayakkabılarını üstündeki tişörtünü. Sadece pantolon ve atletiyle kalmıştı. Direkt olarak kendini suyun içerisinde bulan İmran çocuğu göremiyordu. Daha önce suyun içinde hiç gözlerini açmamıştı ve bunu deneyecek herhangi bir durumu olmamıştı fakat yapmak zorundaydı. Yukarıdan sesleri boğuk boğuk duruyordu. İki defa çıkıp daldığında küçük kız çocuğunu görmüştü. Korkudan kendini salmış bir şekilde batmak üzereydi. Buranın bu kadar derin olduğunu hiç sanmıyordu fakat küçük bir kız çocuğu için fazlasıyla derin olabilirdi.
İmran'ı izlemek için gündüz 1 saatini gece 1 saatini olmak üzere ayıran Okan o bir saatlik kısımda İmran'ın suya atladığını görmüş ve koşarak sahil kenarına inmişti. Durumu görmüştü fakat onun atlamasını kesinlikle beklemiyordu. Aslında İmran'ın yapmayacağı bir şey değildi fakat yüzme bilmediğini sanıyordu. Stresle sahilin kenarında bekleyen insanlar artmaya başlamıştı. Okan içinde beşe kadar sayıyordu ve eğer beşe vardığında oradan çıkmazsa o da atlayacaktı. Bundan gram şüphesi yoktu.
Kadın gözlerinden akan yaşlarla denize bomboş bir şekilde bakıyordu. O sırada yakınlarda olan hastanenin gönderdiği bir ambulansın sesi duyulmuştu. Sesi duyulmuştu fakat aracın kendisi ortalıklarda yoktu. İmran'ın da fazlasıyla boyunu aşan suyun yüksekliği karşısında kucağında nasıl çıkacaktı? Bunu düşünmeye çalışıyordu fakat bir şekilde olacaktı. Buna mecburdu.
Çocuğu tuttuğu gibi kendine çeken, suyun üzerinde durması dışında pek bir yüzme tekniği bilmeyen İmran, çocuğun beline kollunu sarmış ve kıyıya doğru kendisini itmeye başlamıştı. Kayalıklara yaklaştığında bir kayalıktan tutunmuştu fakat buradan nasıl çıkacağına dair en ufak bir fikri yoktu. Çocuğun kafası suyun üzerindeydi. Her çarpan dalga İmran ve çocuğun suratına geliyordu ve bu İmran'ın nefesinin daralmasına sebep oluyordu. Kendisini şu an için önemsemese bile o su çocuğun suratına gelmemeliydi. İşleri daha kötü hale götürebilirdi, zira çocuğun bilinci yerinde değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GURONİ
Teen Fiction18'li yaşlarının başında babasının güvenilir olmayan bir takım işleri yüzünden tek başına bırakılan genç bir kız, hayatının tam olarak dört senesi yaşadığı depresif ruh haliyle sokakta geçirir. Bu süre içerisinde gördüğü her canlıya yardım duyguları...