İmran adama kafa attıktan sonra kendini rahatlamış hissetmişti. Sonuç olarak bir tehlikenin içinde olduğunu sanmış ve ona göre davranmıştı.
Eve ilk olarak Miray ardından Kutay ardından da İmran girmişti.
"Bunun açıklamasını yapmak zorundasın."
İmran'ın bağırmasından sonra Cevdet Bey tek elini cebine atarak ayağa kalkmıştı. Kutay karşısında ona bağıran bir kadın görmeye asla dayanamazdı. Erkek görmeye de dayanamazdı. Bu yüzden kendini tutamadı ve İmran'ın yakasından tuttuğu gibi duvara yapıştırdı.
"Uzatma!"
Cevdet Bey büyük bir şaşkınlık içinde izliyorken, koşar adım geldi ve aralarına girdi. İki tane çocuğu varmış ve birbirleriyle tartışıyormuş gibi hissetmeye başlamıştı.
"Evimde olay istemiyorum. Sakin olacaksınız."
Miray bir yandan kavga etmelerini keyifle izliyorken, kavgalarının oldukça sert ama bir yandan da çekişmeli olduğunu görüyordu. Eğer babası olmasaydı. Birkaç yumruğun havada uçuşucağını biliyordu.
"Neler oldu anlatın."
İmran öfkeyle Kutay'a bakıyorken dişlerinin arasından konuşmaya başladı.
"Bir şey yok. Ben odamdayım."
Hızlı adımlarla ve bir o kadar öfkeli olan adımlarıyla merdivenleri resmen ağlatan İmran, o merdivenleri çıkana kadar oldukça ses yaratmıştı.
Kutay olanları kısaca Cevdet Bey'e anlatıyorken, yaşlı adam gülmesine engel olamamıştı."E oğlum, kaşınmışsın. Ne bekliyordun ki? Ben bu kızı boşuna mı aldım? Adamı hastanelik etmiş. Aylin harika değil mi?"
Mutfaktan ellerini kurulayarak çıkan Aylin Hanım, endişeyle bakınmaya başladı.
"Durum ciddileşmeye başlıyor Cevdet. Bu kızın Miray ile yakın olmasını istemiyorum. Fazla şiddet yanlısı bir kız ve Miray'ı kötü etkileyecek."
Cevdet Bey konuşacakken, Miray lafa girdi ve bağırarak konuşmaya başladı.
"Anne! İmran harika biri. Onu fark edemiyorsunuz. Sert davranmasının altında yatan sebepler çok farklı. Ben onunla arkadaş olmak istiyorum. Sen babamı ikna edip onu bu evden göndersen bile, ben onunla dışarıda konuşmaya devam edeceğim!"
"Görüyor musun Cevdet? Kızımız resmen ondan öğrenmiş. Annene bağıramazsın!"
"Artık yeter! Miray odana çıkıyorsun."
Babasının uyarısından sonra Miray burada asla duramazdı. Bu yüzden sessizce odasına çıktı ve kapısını kapattı.
Cevdet Bey, Kutay ve Aylin Hanım, İmran hakkında konuşmaya ve bir çözüme varmaya çalışmışlardı.
Kutay, Cevdet Bey'e akıl vermezdi fakat fikirlerini her zaman beyan ederdi.
"Cevdet Ağabey, kız harbiden işini harika yapıyor ve başka kimsesi olmayan birini nerede bulursun bilemeyeceğim. Kalması ve Miray'a bir kaç şey öğretmesi harika olur."
Cevdet Bey onaylar anlamda kafasını salladı ve eşine döndü.
"Aylin biraz olumlu düşün. Ben bu kızı sokaktan çekip aldım. Sokakları çok iyi biliyor ve 18 yaşındaki kızını da öylece avucunun içinde tutamazsın. Belki de en iyi arkadaşlık edebileceği kişi İmran'dır."
Aylin hanım biraz alıngan bir tavırla elindeki havlu eşliğinde tekrar mutfağına dönmüştü.
İmran tüm konuşululanlardan habersiz aynada kendini süzüyordu.
Adama kafayı geçirdikten sonra alnında hissedilebilir ufak bir sızı vardı fakat bilirsiniz sokaklarda yaşamış birine bu aksiyon az bile kalırdı. Sokaklarda her saniyesi bir olayla geçiyorken, kendini yabani bir hayvanı kafese tıkmışlar gibi hissediyordu. Ortalığın sakinleştiğine karar verip, hızla aşağı inmek istemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GURONİ
Teen Fiction18'li yaşlarının başında babasının güvenilir olmayan bir takım işleri yüzünden tek başına bırakılan genç bir kız, hayatının tam olarak dört senesi yaşadığı depresif ruh haliyle sokakta geçirir. Bu süre içerisinde gördüğü her canlıya yardım duyguları...